She left Çeviri Türkçe
11,226 parallel translation
That's why she left us without a word.
Bu yüzden tek kelam etmeden bizi terk etti.
She left but yesterday.
Dün yola çıktı.
Well, maybe she left it on earlier. I mean, she is a single mom.
Belki önceden olmuştur.
Said her faith saved her... that and the thought of all the loose ends she left behind, the people she cared about.
İnancının onu kurtardığını söyledi. Ve arkasında bıraktığı yarım işlerin. Umursadığı insanların.
Like you spoilt your wife, until she left you.
Karını şımarttığın gibi, ta ki sizi terk edene dek.
Either someone else did, or... she left me that night and never looked back.
Ya başka birisi öldürdü ya da gitti ve arkasına bakmadı
- Yesterday, she held a Christmas sermon. Later on Christmas Eve at 22 : 55 she left the bishop's house...
- Dün Noel vaaza düzenleyen piskopos Noel arifesinin ilerleyen saatlerinde 22.55'te piskoposluk konutundan ayrılmış.
- Has she left you?
- Terk mi etti?
- Oh, she left me. - Oh.
Beni terk etti.
If she left the bar after signing this receipt, she could have easily driven to Lisa's house.
Bu faturayı imzaladıktan sonra bardan ayrıldıysa arabayla kolayca Lisa'nın evine gitmiş olabilir.
Just a social one. She says on Facebook she left her job as a dental hygienist three months ago to start her own publicity firm.
Facebook'ta üç ay önce kendi tanıtım şirketini açmak için diş temizliği işini bıraktığını yazmış.
She left me here for a reason.
- Beni buraya bırakmasının bir sebebi var herhalde.
My mother tried to tell me where she left my sisters,
Annem bana kardeşlerimi nerede bıraktığını söyleyecekti.
So you drove over to his mother's house, and when she left for work, you knocked on the door.
Sen de annenin evine yollandın, kadın işe gittikten sonra kapıyı çaldın.
As soon as she left, your lips started to do that cute little quiver thing.
O ayrılır ayrılmaz, dudakların o titreme hareketlerini yapmaya başladı.
Yes, she left... for a bit.
Evet. Bir süreliğine gitti.
And then she left me, so it's kind of a sore subject.
Sonra da terk etti, Birazcık hassas bir konu.
When she left us... she was pregnant.
Bizi terk ettiğinde hamileymiş.
There's no way she would get her mail before she left for work tomorrow.
Yarın işten çıkmadan mesajı alma şansı yok.
She's left me, okay?
O beni terketti, tamam mı?
She put a bullet in you and left you for dead.
- Seni vurdu ve ölüme terk etti.
If she loses you, what will she have left?
Sizi kaybederse, geriye neyi kalır ki?
She showed up at the airport about ten minutes after you left.
- Hayır. Sen gittikten 10 dakika sonra havaalanına geldi.
She has left her cave.
Mağarasından ayrıldı.
When I left for London, she thrived here.
Ben Londradayken o burada uğraştı
So I went to her room. I saw that she had left her stuff there.
Ben de odasına gittim ve eşyalarını bırakmış olduğunu gördüm
I figured she changed her mind, so I left her a message on her room phone, said it was fine, just let me know the new departure date.
Eğer fikrini değiştirirse diye telefonuna mesaj bıraktım sorun olmadığını sadece yeni çıkış zamanını söylemesini istedim
According to my files, she dined there the day before Maribel left Florida.
Belgelere göre Maribel Florida dan ayrılmadan burada yemek yemiş
The night Stevie was murdered, the car she was shot from... was left at a scrapyard.
Stevie'nin öldürüldüğü gece içinden ona ateş edilen araba hurdalığa atıldı.
She was cracking up when I left.
Ben giderken kriz geçiriyordu.
When I left, she cried.
Hafta boyu ben giderken ağladı.
Friday came, I left, she didn't cry.
Cuma günü geldiğindeyse ağlamadı.
You said she sent you a package like that every week since you left home.
Evden ayrıldığından beri her hafta böyle bir paket gönderdiğini söylemiştin.
She got upset and left for some reason.
Kadın nedense kızdı ve gitti.
Where she left off.
- Bıraktığı yermiş!
Oh, on the night that photo was taken, she took you to a Jane's Addiction show, but you guys left early because you refused to go number two at the club.
Bu fotoğrafın çekildiği gece sizi, Jane's Addiction'ın gösterilerinden birine götürmüştü fakat erken ayrılmıştınız çünkü 2. klübe gitmeyi istememiştiniz.
Then one day, uh, she just left.
Ardından gün geldi ve beni terk etti.
I've been waiting outside your apartment until she left.
O çıkana kadar apartmanın önünde bekledim.
You're lucky I'm on your side because, when I'm done with that girl, she'll wish that she never left your prison cell.
Senin tarafında olduğum için şanslısın çünkü o kızla işim bittiğinde, zindanından kaçtığına bin pişman olacak.
The sisters Mills are as close to family as I have left. But she is not lost.
Mills kardeşler şu hayatta bana kalan tek ailem ve Jenny de kayıp değil.
She says we should've left when we had the chance.
Diyor ki şansımız varken ayrılmalıydık.
She wrote that letter herself and left.
Mektubu kendi yazıp gitti.
I wonder why she just left without saying hello.
Bir merhaba demeden nereye gitti ki acaba?
Donna's not the problem. Felicity says that she's lost herself in our relationship, which means that she doesn't know who she is, and that if we hadn't have left Star City when we did, she would have been around to help Ray.
Felicity diyor ki, işte, yok ilişkimizde kendini kaybetmiş bu da demek oluyormuş ki kim olduğunu bilmiyormuş ve Star City'den gitmeseymişiz de bu da Ray için buralarda olsaymış falan filan.
When my mother left us, she was pregnant.
Annem bizi terk ettiğinde hamileymiş.
Well, Stefan, she was your first love, and then she just left you hanging.
Stefan, o senin ilk aşkındı ve seni öylece bıraktı.
She was still asleep when I left.
Ben çıktığımda hala uyuyordu.
She only has moments left.
Sadece dakikaları kaldı.
No, she never left.
Hayır, gitmemiş.
She had nothing left to live for.
Kadının yaşayacak bir şeyi kalmamıştı.
Okay, she wouldn't have just left, Terry, not on her own, okay?
Öylece gitmiş olamaz Terry.
she left him 20
she left you 32
she left me 106
she left us 24
she left a note 23
left 1878
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
she left you 32
she left me 106
she left us 24
she left a note 23
left 1878
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
left a message 20
left or right 39
left turn 39
left arm 20
left here 19
left to right 23
left foot 46
left face 22
left hand 51
left a bit 17
left or right 39
left turn 39
left arm 20
left here 19
left to right 23
left foot 46
left face 22
left hand 51
left a bit 17
left rudder 18
left flank 24
she loves you 255
she looks like you 26
she looks just like you 26
she looks like me 20
she likes you 180
she looks nice 18
she looks beautiful 24
she lives 40
left flank 24
she loves you 255
she looks like you 26
she looks just like you 26
she looks like me 20
she likes you 180
she looks nice 18
she looks beautiful 24
she lives 40