Sleepless Çeviri Türkçe
371 parallel translation
An Evening of Experiments Sandor Weltmann Experiments in Mass Suggestion, Sleepless Hypnosis, Trance, Natural Magnetism, The Secrets of the Indian Fakirs.
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
An Evening of Experiments Sandor Weltmann Experiments in Mass Suggestion, Sleepless Hypnosis, Trance, Natural Magnetism, The Secrets of the Indian Fakirs.
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
You too wish to be part of this splendid occasion, you poorest of the poor, who'd long ago have perished in the sewers of Turnbridge if I hadn't spent sleepless nights devising a way to wring a few pence out of your poverty.
Bu eşsiz törenin bir parçası olmak için siz de gideceksiniz. Siz, fakirlerin en fakirleri uzun zaman önce Turngridge'in lağımlarında yok olacaklar eğer ben uykusuz geceler boyu sizin fakirliğinizden bir Peni çıkaracak yolu akıl etmeseydim.
He is stronger than a team of oxen... and sleepless because of his desire to receive you in his arms.
Bir öküz grubundan daha kuvvetli ve sizi kollarına alma arzusundan dolayı uykusuz.
You passed up 72 sleepless hours in London, and you ain't even got a blessing.
Londra'da uykusuz geçen 72 saati kaçırdın, üstüne bir hayır duası bile alamadın.
He said he had a very bad, sleepless night.
Kötü ve uykusuz bir gece geçirdiğini söyledi.
- He hasn't spent a single sleepless night.
- Eminim hayatında bir tek uykusuz gece geçirmemiştir.
That's what must give your president some sleepless nights
Cumhurbaşkanınıza uykusuz geceler geçirten şey bu olmalı.
Also sleepless nights.
Ve de uykusuz geceler.
Another sleepless night.
" Uyuyamadım.
Three sleepless nights in a row.
Peşpeşe üç uykusuz gece!
Well, I wouldn't want Mr. Fabian to spend a sleepless night.
Bay Fabian'ın uykusu kaçmasın dedim.
Mrs Ridgefield's got a sleepless night ahead.
Bayan Ridgefield uykusuz bir gece geçirecek.
For the sad and dejected for the sleepless and lost souls for the frightened and the lonely.
Üzgün ve mahzunlar için uykusuz ve kayıp ruhlar için korkanlar ve yalnızlar için güldü.
Spears poised, they maintain their sleepless vigil.
Mızraklarını tutmuş, uykusuzca nöbet tutuyorlar.
But if you don't feel that way about it... You know. you could save yourself a lot of sleepless nights if you just tossed me a gun and we had this out right here and now.
Ama bu konuda benim gibi düşünmüyorsan... kendini bir çok uykusuz geçecek geceden kurtarabilirsin bana bir silah verirsen şimdi burada bu sorunu çözebiliriz.
When you're away, he spends sleepless nights thinking about you.
Burada olmadığında yalnız senden bahsettiği uykusuz geceler geçiriyor.
Honey, I spent more sleepless nights with you than you know.
Tatlım seninle beraberken bildiğinden daha fazla uykusuz gece geçirdim.
WHAT ABOUT FOUR SLEEPLESS NIGHTS IN A ROW?
Peki ya üst üste uykusuz geçen dört gece? O ne olacak?
"she has passed a sleepless night."
"uykusuz bir gece geçirdiğini anlatıyor."
A sleepless night, once in three years, that should be supportable.
Üç yılda bir uykusuz gece tahammül edilebilir olmalı.
Or pass Words you utter to pass through the garden gate and enter the palace of your sleepless nights.
Parolayı söylersin bahçe kapısından geçmek için ve girersin uykusuz gecelerinin sarayına.
And I can't stand the running, the interrogations and the sleepless nights anymore.
Kaçmaya, sorgulamalara, uykusuz gecelere tahammül edemem artık.
All my nights I spend sleepless.
"Bütün geceyi uykusuz geçirdim. Üzüntümün sonu yoktur."
Your inspirations from a smelly bar after a sleepless night -
Pis kokulu bir barın sana verebileceği ilham -
Progress today has been good, although we were all very tired after a sleepless night.
Uykusuz bir gecenin ardından yorgun düşsek de, bugün kaydedilen ilerleme iyiydi.
Walks on the terraces, sleepless nights
Uçurumlarda yürüyüşler, uykusuz geceler...
You don't know what that sleepless night with you means to me.
Bunun benim için anlamını bilemezsin. Seninle geçirdiğim o gece...
Count Keyserlingk, Ambassador to His Imperial Russian Majesty at the court of Dresden, had expressed to Sebastian that he would like some clavier pieces for his harpsichordist, who had to play for him during his sleepless nights.
Rus İmparatorluğu Büyükelçisi olan Kont Keyserlingk, Dresden Sarayında Sebastian'a tüm o uykusuz geceler boyunca onunla birlikte çalmış olan klavsencisi için klavye parçaları istediğini söyledi.
Another one of those sleepless nights, Nobile?
Yine şu uykusuz gecelerinden biri mi, Nobile?
Always sleepless, night and day...
Gece gündüz uykusuz...
During my many sleepless nights, I've been thinking, and I came to the conclusion that we're no match for each other.
Uykusuz geçen geceler boyu hep bunu düşündüm ve birbirimize uygun olmadığımız kanaatine vardım.
Children, brought by sleepless nights.
[ŞİİR BAŞLAR] # Uykusuz, gecelerin getirdiği çocuklar.
All those books those sleepless nights in the delta.
Tüm bu kitaplar deltadaki o uykusuz geceler.
Yet, one night, sleepless as usual with grief at the fate of my dear mother and my dear brothers... I decided, come what might... that I would be avenged, at last, upon their murderer.
Yine, her zamanki gibi, sevgili annemin ve sevgili kardeşlerimin acı kaderlerinin kahrından uykusuz kaldığım bir gece karar verdim, ne olursa olsun sonunda, onların katilinden öcümü alacaktım.
Here, so you don't have anymore sleepless nights.
İşte. Burada daha fazla uykusuz gecen olmayacak.
"Her hectic daily schedule, restless days and sleepless nights..."
... dopdolu günlük programından hareketli günler, uykusuz gecelerden.
"... restless days, sleepless nights... "
... hareketli gündüzler... -... uykusuz gecelerden.
For that I was sleepless?
Uykusuz kalmamın sebebi bu muydu?
" I have spent many sleepless nights...
" Son derece fakir olmayi düsünerek...
Katarina and Peter spend a sleepless night.
Katarina ve Peter uykusuz bir gece geçirirler.
Of these hopeful days... full of hard talks and disputes... of these sleepless nights... and of our hearts which beat ever faster.
# Bu umut dolu günler... # Sert konuşma ve tartışmalarla dolu... # Bu uykusuz geceler...
Look at us, sir, this is only our first sleepless night.
Bize bakın, efendim, bu daha uykusuz ilk gecemiz.
That " s the kind of thing that could give a man sleepless nights.
Evet. Böyle bir şey, insanın geceler boyu uykularını kaçırabilir.
Sleepless as ever.
Her zamanki gibi uykusuz.
Sleepless nights, lonely hours, hoping, praying that once more I would gaze into your ravishing brown eyes.
Uykusuz geceler, yalnız saatlerde o müthiş ela gözlerine bir kez daha bakabilmek icin dualar ettim.
Sleepless nights of love.
Uykusuz gecelerin aşkı.
Yes. I would spend many a sleepless night if anything unfortunate were to befall her.
Eğer başına talihsiz bir iş gelirse pek çok uykusuz gece geçiririm.
I didn't want to cause you any sleepless nights thinking about me.
Beni düşünerek uykusuz geceler geçirmeni istemedim.
I've spent a reasonably sleepless night in a motel without any air conditioning... and very little air...
uykusuz ve havasız bir gece geçirdim ve...
Go to sleep, sleepless.
Uyuyun artık... uyumak nedir bilmiyorsunuz.
sleepless in seattle 16
sleep 809
sleeping 246
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506
sleep 809
sleeping 246
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506