English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Speaking indistinctly

Speaking indistinctly Çeviri Türkçe

140 parallel translation
( man speaking indistinctly over radio ) Wonder if you'd mind if I turned up your radio.
Radyonuzun sesini yükseltmemin sakıncası var mı?
( speaking indistinctly ) Yes, sir.
Yarım yol!
That must be Howard. [SPEAKING INDISTINCTLY] POTTER :
Bir noktaya gelince, sorun çıktıkça içmeye başlarsın.
[DOG BARKING AND MEN SPEAKING INDISTINCTLY]
hav hav
[WOMAN SPEAKING INDISTINCTLY OVER PHONE]
[BİR BAYAN SESİ TELEFONDA ANLAŞILMAZ ŞEKİLDE KONUŞUYOR]
You better speak to this gentleman. ( ALL SPEAKING INDISTINCTLY )
Bu konuyu en iyisi siz bu beyle konuşun.
[Man speaking indistinctly] Brother : I don't know what's the matter.
Mesele nedir, anlayamadım.
[George speaking indistinctly]
" Kuşatılmış ve ezilmişim
I deserve my own table. Excuse me. [FRASIER SPEAKING INDISTINCTLY]
- Ben özel bir masa hak ediyorum.
( men speaking indistinctly in Spanish )
( arkalarda adamlar belli belirsiz ispanyolca konuşur )
Son, go take care of your family. ( ALEX AND FATIMA SPEAKING INDISTINCTLY )
Evlat, gidip ailenle ilgilen.
[ARAGON SPEAKING INDISTINCTLY]
Geçen hafta söylediğini tekrar anlat.
[SPEAKING INDISTINCTLY]
Anlat ki bırak o sana hatırlatsın.
Since the dawn of time... [CRIER SPEAKING INDISTINCTLY]
Zamanın başlangıcından beri şövalyeler turnuvalarda bir araya gelir.
[SPEAKING INDISTINCTLY]
Biraz ekşi ama bak tadına.
[SPEAKING INDISTINCTLY]
Nerede saklanıyordun?
[children speaking indistinctly]
[anlaşılmaz çocuk konuşmaları]
[SPEAKING INDISTINCTLY]
- Bekle Lou.
[PYNCHON SPEAKING INDISTINCTLY]
Önce ev sahibi sorular soruyor, sonra da FBI burada.
[MAN SPEAKING INDISTINCTLY OVER RADIO] There's auto glass all over the kerb out back.
Arkada araba camı parçaları var.
Let's listen in. ( man speaking indistinctly )
Dinleyelim.
( woman speaking indistinctly over p.A. )
SorumIu hemşire üçüncü doğu kanadına. SorumIu hemşire üçüncü doğu kanadına.
( Laughing and speaking indistinctly ) Bosley!
Yüzme vakti sona erdi.
I-I can't say "yes" now. ( Man speaking indistinctly )
Şu an evet diyemem.
[Toy speaking indistinctly] 88.
140km.
( Men speaking indistinctly ) Guys, guys.
Beyler, beyler.
[DONNA SPEAKING INDISTINCTLY ON MONITOR]
Anlaşıldı!
( men speaking indistinctly )
( belirsiz konuşma erkek )
( woman speaking indistinctly ) Stop, Larry!
Dur, Larry!
( speaking indistinctly ) We ain't got none.
Kahve yok.
( partygoers speaking indistinctly ) now i remember.
Şimdi hatırlıyorum.
[WOMAN SPEAKING INDISTINCTLY] YOU'RE FUCKING JOKING.
Şaka yapıyorsun.
[SPEAKING INDISTINCTLY]
.
( speaking indistinctly ) Yeah.
Evet.
[VOICES SPEAKING INDISTINCTLY]
.
[Lois speaking indistinctly on telephone] Don't blame me! Talk to Perry!
Beni suçlama, Perry ile konuş!
( alma speaking indistinctly ) what are you watching?
Ne izliyorsunuz?
( orson speaking indistinctly ) i would've done anything for her.
Ona hiçbir şey yapmadım.
( orson speaking indistinctly ) you--you've got no idea how manipulative she can be.
Neler yapabileceğine dair hiçbir fikrin yok.
( crowd speaking indistinctly ) excuse me. i'm sorry.
İzninizle. Özür dilerim.
[Speaking indistinctly] lt's good to see you.
- Seni gördüğüme sevindim.
[KIM SPEAKING INDISTINCTLY ON RECORDING]
Başım belada...
( speaking indistinctly ) Gentlemen.
Beyler!
[SPEAKING INDISTINCTLY]
Bence denemeliyim.
( man speaking indistinctly ) oh, thank god!
Şükürler olsun Tanrım.
[SPEAKING INDISTINCTLY] MAN :
Bu yüzden onu 24 saat gözetecek birinin olması şart.
( students speaking indistinctly )
Dr. Bennett.
( Woman speaking indistinctly over p.A. ) Where do you stand on physicians' - Assisted suicide?
Doktor yardımı ile intihar konusundaki fikrin nedir?
( MEN SPEAKING INDISTINCTLY ) help you guys?
Yardımcı olabilir miyim?
[speaking indistinctly ] [ piano playing]
Finn, kapıyı aç.
[Neal speaking indistinctly] This was really close, too.
Bu gerçekten çok yakındı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]