English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Take my car

Take my car Çeviri Türkçe

743 parallel translation
Take my car, it's faster.
Arabamý da al, daha hýzlý olur.
We'll take my car.
Benimkini alalım.
I have to take my car to the town to have it washed.
Arabamı yıkatmaya şehre gidecektim.
Take my car?
Arabamı almak mı?
First, you get me out under false pretenses... which you never had the slightest intention of... Then you want me to sit through three features all by myself... and now you want to take my car in the bargain for a bunch... Of all the confounded nerve I ever...
Önce beni yapacağın sahtekarlığa bulaştırıyor ki daha önce ucundan bile bulaşmadığın bir durum sonra üç filmi bir başıma izlememi istiyor ve şimdi de kalkmış hiç sahip olmadığım Allahın cezası cesaretime sığınarak arabamı istiyorsun.
Why not take my car?
Neden arabamla gitmiyoruz? Çok yürüyemem.
- Maybe I better take my car and...
- Belki de arabamı alıp...
Then take my car.
Arabamı al o zaman.
Ain't you about due in court? You better take my car.
Senin mahkemede olman gerekmiyor muydu?
Ernst could take my car and drive you...
Ernst benimkini alıp seni götürebilir...
- Here, take my car.
- Arabamı al.
He had to take my car.
Benim arabamı almış olmalı!
Take my car.
Benim arabayı al.
Take my car to the ranch.
Arabamı çiftliğe götür.
Let's take my car, just to be on the safe side.
Benim arabama binelim daha güvenli olur.
We can take my car.
Arabamı alırız.
Let's take my car.
Arabamı alalım.
Then take my car, make a run for it.
Arabamla gelince kosun.
- Don't take my car.
- Arabamı alma.
We'll take my car.
Benim arabamla gideriz.
You take my car and I'll get a taxi.
Sen benim arabamı al, ben bir taksi bulurum.
I think in order to finish my talk with Herr Bomasch, you had better take the second car.
Bay Bomasch'la konuşmamı bitirmem için ikinci arabaya binseniz iyi olur.
My car will take you to the station.
Şoförüm seni istasyona bırakacak.
I won't tell you my name, what I do, or take you to get the car, because then you'd know where I live.
Ben sana adımı, işimi söylemeyeceğim. Ya da seni arabama götürmeyeceğim, çünkü o zaman nerede oturduğumu öğrenirsin.
I'll take off my car.
Arabamı çıkarayım.
Put him in my car and take care of this pathetic crowd.
Onu arabama koyun. Siz bu beş para etmez kalabalıkla ilgilenin.
Well, you see, my firm has the policy on the L.A. Armored Car Company we stand to take... - Worried about your money, is that it?
Anlarsınız, şirketimin elinde L.A zırhlı araba şirketine ait kesin ödeme emri olan bir sigorta poliçesi var.
Well, if you can lift that mattress and get him down to my car, we'll take care of him right now.
Onu döşekle kaldırabilirseniz arabama götürebilirsiniz. Hemen şimdi bunu yapabiliriz.
My car can take you home.
Arabam seni geri götürebilir.
I said he could take my car and pick it up.
Unuttun mu?
Take my car, If I'm wrong it's yours.
Arabamı al, sen kazanırsan senin olur.
I just know on top of all that, you wouldn't take away my nice, warm bed, and let me spend the night out here in a draughty old club car.
Benim için hepsinden önemlisi ise benim güzel, sıcak yatağımı elimden alıp, beni cereyanlı eski bir klüp vagonuna getirme hakkın yoktu.
- We can take my car.
- Benim arabamı alabiliriz.
Take your scabby fingers off my car!
O yaralı ellerini çek arabamdan!
Supposing I take you back in my car?
Seni okula kendi arabamla götürürüm.
Take the car, and you'll ruin the greatest day of my life.
Arabayı alın ve hayatımın en mükemmel gününü mahvedin.
Drop Mr. Subervie off,... then take me home and get my car out.
Bay Subervie'yi bırak. Sonra beni eve götür ve arabamı hazırla.
Carolyn, I'll take you to the Country Club in my car.
Carolyn, seni Kulübe arabamla götürürüm.
I'll take the Tsar's sins on my shoulders.
Çarın tüm günahlarını kendi üzerime alabilirim.
Last week I had to use my nephew's car and take Sylvia to a drive-in in Jersey.
Geçen hafta yeğenimin arabasını ödünç almak ve Sylvia'yı açık hava sinemasına götürmek zorunda kaldım.
Can I trade my car in and take another?
Arabamı takas edebilir miyim?
Where you take me tonight? I bring my big car.
Beni bu gece nereye götüreceksin?
Take care of my car until we get back, right?
Gelene kadar arabamla ilgilen, tamam mı?
In that case, permit me to take you in my car.
O zaman izin verin arabayla sizi eve bırakayım.
I'll take the women in my car and you the men in yours.
Ben kadını arabama alıyorum sen de adamları al.
Put him in my car. I'll take him to hospital. - My head...
Yolu açarsanız onu hastahaneye götürebilirim, memur bey.
We're gonna take this horse to my uncle in Possum and win that car back.
Atı Possum'daki amcamın yerine götüreceğiz ve yarışı kazanacağız.
Hey, I'll just take this out of my car.
Sadece arabadan şunu alacağım.
I had problems with my car keys and I couldn't - I lost three hours. Then I thought I'd take the train -
Arabanın anahtarına bir şey olmuş, aksilik işte... 3 saat geç kaldım, trene yetişeceğimi sandım ama sonra...
- I'll take you home in my car.
- Arabamla evine bırakayım.
If you'd like to rest in my office, we'll get a car to take you home.
Büromda biraz dinlenin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]