English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Take my advice

Take my advice Çeviri Türkçe

592 parallel translation
Take my advice.
Beni dinle.
If you take my advice, you'll take the first plane back to London pronto.
Jerry, sözümü dinlersen, hemen ilk uçağa atlar Londra'ya dönersin.
Madame, if you will take my advice, you will not appear so excited.
Madam, bana sorarsanız, bu kadar heyecanlı görünmeyin.
Take my advice, Ching.
Sana tavsiyem olsun Ching.
If you'd take my advice, I wouldn't start any shooting in that getup.
Bence bu işe hiç bulaşmayın.
Now if you take my advice you go off home, because there's nothing doing here. - Now go on.
Beni dinleyecek olursanız, hepiniz evinize gidin, burada yapacağınız bir şey yok çünkü.
- Take my advice and save your money.
- Tavsiyem, boşa para harcama.
So you won't take my advice, huh?
Tavsiyemi dikkate almayacaksın değil mi?
They take my advice.
Benim sözümü dinliyorlar.
If you ever want to get into Russia, take my advice.
Eğer Rusya'ya gitmek istiyorsanız öğüdümü dinleyin.
If you'll take my advice, ma'am you won't take this trip.
Eğer fikrimi sorarsanız, bayan bu yolculuğa çıkmayın.
If he'd only take my advice.
| Ona nasihat edebilirdim.
Take my advice... resign yourself to carrying on working alone.
Nasihatıma uyun... yalnız çalışarak devam etmeye verin kendinizi.
You take my advice Pottsy.
Tavsiyemi dinle Pottsy.
Take my advice.
Tavsiyemi dikkate al.
I don't want to butt into your affairs, but if you take my advice, you'll grab Woody!
Aranızda olanlara girmek istemem ama bana sorarsan, sen Woody'i kapacaksın!
- Now, if you take my advice- - - l don't want your advice.
- Eğer, tavsiyemi dinlersen... - Tavsiyeni istemiyorum.
Would you take my advice?
- Bir tavsiyede bulunayım mı?
Mr. Friend, would you take my advice and clear out?
Bay Friend, benim bir tavsiyem var : çıkar mısınız?
If you take my advice... you'll destroy it immediately and forget about it.
Tavsiyemi dikkate alıyorsanız bunu hemen yok eder ve tamamen unutursunuz.
You take my advice. You go back where you came from.
Sana tavsiyem geldiğin yere dön.
If you take my advice, you'll go and put your head under a cold tap.
Beni dinle ve gidip kafanı soğuk suya tut.
Take my advice, shake it off.
Atmanı tavsiye ederim.
- Look, Dix take my advice and knock off for a while.
- Bak, Dix... Öğüdüme kulak ver ve bir süre işi bırak.
Then take my advice and turn state's.
Öyleyse tavsiyemi dinle ve karşı ifade ver.
We can't force treatment on you, but if you'll take my advice, young man, you'll get your brother...
- Sizi tedavi için zorlayamayız, ama size tavsiyem... - Doktor?
The sea is nice, take my advice
Deniz çok hoş Öğüdüme koş
I forgot to tell you, you used to take my advice.
Sana söylemeyi unuttum. Eskiden tavsiyeyi dinlerdim.
So take my advice, Blue Gardenia.
Bu yüzden sözümü dinleyin, Mavi Gardenya.
Take my advice. Go to him.
Tavsiyeme uy.
Take my advice and stay out of sports.
Benim tavsiye spordan uzak durun.
Take my advice, get your money from John and get out of town.
Sen beni dinle, John'dan paranı al ve buralardan git.
Take my advice.
Benim önerim bu.
Take my advice. Forget about it.
Tavsiyeme uyun, unutun gitsin.
Take my advice.
Tavsiyemi dinle.
Take my advice... and don't get mixed up with a doctor.
Beni dinle ve sakın bir doktorla evlenme.
- Why didn't you take my advice, John?
- Neden tavsiyemi dinlemedin John?
You wouldn't take my advice, Marshal.
Benim tavsiyelerimi dinlemezdin Bay Korucu.
Take my advice!
Biraz laf dinle!
Take my advice, don't be a fool and waste your whole furlough like Böttcher.
Aptallık etme. Bütün iznini Beattcher gibi ziyan etme.
Gentlemen, let's drink a toast to the man who is smart enough to take my advice.
Baylar, tavsiyemi dikkate alacak kadar akıllı olan adama kadehlerimizi kaldıralım.
And take my advice, my friend.
Öğüdümü tut, dostum.
Jerry, will you take my advice?
Jerry, nasihatımı dinleyecek misin?
Take my advice.
Nasihatimi dinle.
You take my advice and go there. Don't hang around Haifa. You'll get in trouble.
Tavsiyeyi dinleyip git, Haifa'da oyalanma, başın belaya girer.
Take my advice, Del. Hang onto those stocks of yours.
Bu öğüdümü unutma ve hisse senetlerini sakla, Del.
My advice, sir, if you'll take it, is not to be too harsh with them.
Bence efendim, onlara çok sert davranmayın.
My advice is to take 25 % and be on the safe side.
Tavsiyem % 25 alıp güvenli bölgede kalman.
- Don Jose, you're my manager... and I'm willing to take your advice on matters of business.
- Don Jose, sen benim menajerimsin... ve sadece iş ile ilgili tavsiyelerini duymak isterim.
My lord, I wish to take counsel for the prosecution's advice.
Efendim, iddia makamının tavsiyesine uymak istiyorum.
Take my professional advice and stick to rabbits and puppy dogs.
Mesleki tavsiyemi dinle ve tavşanlar ve eniklerden ayrılma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]