English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The engine

The engine Çeviri Türkçe

4,087 parallel translation
To the engine!
Lokomotife koşun!
I've got to find the engine room and shut the power grid down.
Gidip makine dairesini bulacağım. Gücü kesip, onları aşağıda bekleyeceğim.
If he made it to the lower deck, he's going to the engine room.
Eğer alt güvertedelerse, bu onların çıkış yolu demek.
Meet me in the engine room.
Makine dairesinde buluşalım.
This path runs adjacent to the engine room.
Bu yol, motor odasına bitişik.
I need to.... I need to get rid of the Bay-O... and the engine module.
B-O'dan kurtulmalıyım... bir de motor modülünden.
Get everybody down to the engine room.
Herkes acil istasyonlardan makine dairesine geçsin!
All crew to the engine room!
Tüm mürettebat makine dairesine!
Make them feel like they're in charge... but keep them away from the generator and the engine controls.
Kontrol onlardaymış gibi davranın ama jeneratör odası ve motor kontrolleri gibi önemli yerlerden uzak tutun.
Take everybody to the bottom of the engine room.
Herkesi makine dairesinin dibine götür.
Here's the engine room.
Makine dairesi burası.
In the engine room.
Makine dairesinde.
- In the engine room.
- Şef onu makine dairesinde tutuyor!
I'm having trouble with the engine.
Motor sorunlarımız var.
He got in my car and started the engine can in less than two seconds. - A blue El Camino Th'67, Q74436 me his plate?
Buralı değildi.. o piç kurusu 2 saniyeden kısa sürede çalıştırdı 60 saniyede oldu yani herşey
We control the engine, we control the world.
Lokomotifi kontrol edersek dünyayı kontrol ederiz.
All past revolutions have failed because they couldn't take the engine.
Geçmişteki tüm devrimler, lokomotifi ele geçiremedikleri için başarısız oldu.
This time we take the engine.
Bu sefer lokomotifi ele geçireceğiz.
The engine is sacred.
Lokomotif kutsaldır.
10 cars, 20 cars, it doesn't matter unless you make it to the engine.
Lokomotife kadar gitmedikçe 10 vagon, 20 vagon, fark etmez.
Let me take the Engine, I'll call for you to lead us.
Ben lokomotife gideyim Bize liderlik etmen için seni çağırırım.
The Engine!
Lokomotifi!
♪ What happens if the engine stops? ♪
Lokomotif durursa ne olur?
♪ The Engine is eternal, yes, ♪ ♪ the Engine is forever, yes. ♪
Lokomotif ebedidir! Lokomotif daimidir!
If the engine stops running?
Lokomotif durursa?
None of your people have ever been here, to the Engine.
Sizden daha önce kimse buraya Lokomotif'e ulaşamamıştı.
Mind the Engine!
Lokomotife dikkat et!
Stop work on everything except the main engine.
Ana motoru çalıştırmak dışında tüm işler bırakılsın.
Continue work on the main engine.
Ana motorun çalıştırılma işlemine geçin.
Keep working on the injection of the main engine transmission system.
Ana motorun güç aktarım sisteminin aktivasyonuna devam edin.
Don't tell me you intend to use the main engine!
Sakın bana bunun için ana motoru çalıştıracağımızı söyleme!
Prepare to ignite the main engine!
Ana motoru çalıştırmaya hazırlanın!
But there's the barrier density problem around the main engine.
Ama asıl sorun ana motorun çevresindeki bariyerin yoğunluğu.
The energy pump of the main engine has been started.
Ana motorun enerji regülatörü çalışmaya başladı.
Connect the main engine!
Ana motora bağlantı yapın!
Connect all cannon towers to the main engine.
Tüm bataryaların gücünü ana motora bağlayın.
Unit 01 is currently being used as the main engine of this ship.
Birim 01 şu an bu geminin ana motoru olarak kullanılıyor.
Captain, we must wait until the main engine recovers.
Kaptan, ana motorun acil onarımlarını beklemeliyiz.
I had to replace the brakes, suspension, exhaust, seats, wheels, paneling, carburetor, manifold, the whole engine, really, mirrors, headlamps.
Frenleri, amortisörleri, egzozu, koltukları, tekerlekleri, panelleri, karbüratörü, manifoldu, aslında bütün motoru, aynaları, farları değiştirdim.
It's the most elite search engine on the Internet.
Ne bu? İnternetin en seçkin arama motoru.
The lift was installed at the same time as the steam engine.
Asansör, buhar motoruyla aynı zamanda inşa edilmiş.
This nation brought the world television, the steam engine, golf, whisky, penicillin and, of course, the deep fried Mars bar.
Bu millet dünyayı ; televizyonla, buhar makinesiyle, golfle viskiyle, penisilinle ve tabii ki kızarmış Mars çikolatasıyla tanıştırdı.
All crew to the engine room now!
Derhal makine dairesine!
Turn on the car engine, or I'll break your neck.
Çalıştır arabayı yoksa boynunu kırarım
And if you can have the aerobic engine to sustain a higher cadence, you can go farther, faster, longer.
Daha yüksek bir ritmi korumak için gereken aerobik motora sahipseniz daha uzun süre, daha uzağa, daha hızlı gidebilirsiniz.
Eternal order is prescribed by the Sacred Engine.
Ebedi düzen Kutsal Lokomotif sayesinde sağlanmıştır.
All things flow from the Sacred Engine.
Her şey Kutsal Lokomotif'ten geçer.
All water flowing, all heat rising... pays homage to the Sacred Engine.
Suyumuz akıyor, ısınıyoruz Kutsal Lokomotife saygı gösterin.
So we could go to comment of Mr. Wilford, the divine keeper of the Sacred Engine.
Şimdi Bay Wilford'un yorumunu alabiliriz. Kutsal Lokomotif'in ilahi muhafızı.
And who takes care of the Sacred Engine?
Peki bu kutsal lokomotifi kim idare ediyor?
These eggs are boiled using water... heated by the Sacred Engine itself.
Bu yumurtalar kutsal lokomotifin kaynattığı suyun içinde haşlanmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]