The girlfriend Çeviri Türkçe
4,037 parallel translation
The girlfriend's here.
Kız arkadaşı geldi.
May finally have something on Sheri the girlfriend.
Kız arkadaş Sheri hakkında bir şey bulmuş olabiliriz.
Yeah, the woman he killed last night was the girlfriend's cousin.
Evet, dün gece öldürülen kadın kız arkadaşının kuzeniydi,
The girlfriend said she was here, so that's no big surprise.
Kız arkadaş burada olduğunu söylemişti, bunda şaşıracak bir şey yok.
That's not the girlfriend.
Bu kız arkadaşı değil.
- And the girlfriend was...
- Sevgilisi de...
The girlfriend said she has no idea.
Kız arkadaşı hiçbir fikri olmadığını söyledi.
The girlfriend?
Sevgilisini mi?
Oliver, you don't sleep with your girlfriend's sister unless you're looking to blow the relationship up.
Oliver ilişkiyi bitirmenin yolunu aramadığın sürece kız arkadaşının kardeşiyle yatmazsın.
She definitely had him at the park because I stopped a chihuahua from making it his girlfriend.
Parktayken kesin yanındaydı çünkü bir chihuahua'yı durdurup Kuzucuk'a kız arkadaş yaptım.
- No. - I get killed in a really cinematic way, and you just walk the other way, get a new girlfriend.
Çok sinematik bir şekilde öldürülüyorum, sense hayatına devam ediyorsun yeni bir sevgili buluyorsun.
If your girlfriend wants to save sick kids, I can show her the rest of South-East Asia.
Kız arkadaşın hasta çocukları kurtarmak istiyorsa, ona Güney-Doğu Asya'nın geri kalanını gösterebilirim.
The only person that can go in there is Tyler, his girlfriend.
Oraya girebilecek tek kişi Tyler, onun kız arkadaşı.
You know, I must say I go back and forth on this boyfriend-girlfriend thing, but those moments when you worship me really keep you in the running.
Bazen bu sevgili olayında şüpheye düşüyorum ama bunun gibi bana taptığın anlarda devam edebiliriz diye düşünüyorum.
They brought the first one in, Caitlin, for a tox screen, and then I overheard that her girlfriend, Emily, just disappeared.
Bir tanesini, Caitlin'i uyuşturucu madde testi için getirdiler. Arkadaşı Emily'nin ortadan kaybolduğunu duydum.
Are you terrorizing my girlfriend? No, just savoring the erotic written word.
Ayrıca sen gelip gerçek anlamda ateşimi çalana dek şenlik benim olayımdı.
The prosecution's main witness, and Fosse's girlfriend at the time.
Davacının esas tanığı ve o zamanlar Fosse'nin sevgilisi.
Were the first two victims related to Fosse's girlfriend?
İlk iki kurban Fosse'nin kız arkadaşı ile bağlantılı mıydı?
My last girlfriend, she didn't like spending the night.
Önceki kız arkadaşım, geceyi birlikte geçirmek istemezdi.
And I think would know more about what a woman would like to come home to than a man whose last girlfriend was made in the Philippines.
Ve bence bir kadın bu işlerden son kız arkadaşı Filipinlerde imal edilmiş bir adamdan daha iyi anlar.
I am not the one stealing the car to go make out with my girlfriend.
Kız arkadaşıyla sevişmek için arabanın anahtarlarını çalan ben değilim.
Egypt went crazy, Amanda Bynes went crazier, and the NSA checks our phone like a crazy ex-girlfriend.
Mısır iyice kudurdu. Amanda Bynes daha da kudurdu. NSA telefonlarımızı deli bir eski sevgili gibi kontrol ediyor.
Khloe Sedgwick, age 30, girlfriend of the vic.
Khloe Sedgwick, 30 yaşında, kurbanın kız arkadaşı.
Commander, can you share with us what the victim's girlfriend had to say?
Kurbanın sevgilisinin söylediklerini bizimle paylaşır mısınız Binbaşı?
But later, I was told that the victim's girlfriend, when shown an autopsy photo, pointed out that the skin removed from Roger's arm was right where he had a tattoo.
Ancak daha sonra bana kurbanın sevgilisine otopsi fotoğrafları gösterildiğinde Roger'ın kolundan çıkarılan deri parçasında "bir dövmesi vardı" dediğini öğrendim.
I told her right off the bat that I was waiting for my girlfriend.
- Ona dedim ki ; Kız arkadaşımı bekliyorum.
The blood on his shirt is a match to his girlfriend.
- Tişörtteki kanla ile kızın kanı uyuşuyor.
His girlfriend said that he packed a bag, snuck out down the fire escape.
Kız arkadaşı bir çanta topladığını ve yangın merdiveninden kaçtığını söyledi.
You're acting like the clinic's crazy ex-girlfriend.
Kliniğin eski çatlak sevgilisi gibi davranıyorsun.
I did the governor's girlfriend.
Valinin sevgilisini becerdim.
I don't know if this is your girlfriend or not, but she's the one that drove over my trash cans, which, by the way, would be a great place to put your candy wrappers.
Bu senin kız arkadaşın mı değil mi bilmiyorum ama çöp kutularımın üzerinden geçen bu kız ki bu arada, şeker jelatinini atmak için harika bir yerdir.
- Thanks to you, I'm currently the prime suspect in the murder of my girlfriend.
- Sayende kız arkadaşımın cinayetinde baş zanlıyım.
Is the, is the blonde girl really your-your girlfriend?
Sarışın kız hakikaten senin sevgilin mi?
They were the ones that stole the program and kidnapped and killed my girlfriend...
Programı çalıp, kız arkadaşımı kaçırıp öldüren onlardı.
Hm. Mom, I have a girlfriend and I know the rules.
Anne, bir sevgilim var ve kuralları biliyorum.
With my girlfriend we used to go to the other side, with the families.
Kız arkadaşımla ailelerin olduğu diğer tarafa giderdik.
My girlfriend still has the heating on in July.
Kız arkadaşım hâlâ Temmuz'daki gibi ateşli.
I guess I'll skip ahead to the part of my speech where I'm irate that your girlfriend got me fired.
Şimdi de kız arkadaşının beni kovmasına kızdığım kısma geçeyim.
Because finding my son's girlfriend crawling around the bathroom floor crying "where is it? Where is it?"
Çünkü oğlumun sevgilisini banyoda yerde emeklerken ve "nerede, nerede?" diye ağlarken buldum da.
And the two-timers meet when her husband goes out to meet his girlfriend, and I don't have to tell you who that is.
İki aşağıIık, kadının kocası evden kaçıp biriyle gizlice buluşmaya gittiğinde görüşüyorlar. Anladın mı Rosa?
The youngest, I had with my girlfriend.
En genci, sevgilimden.
The crew member Victor Bergström disappeared along with two friends, a Danish girlfriend and her friend.
Gemidekilerin kim olduğunu biliyorum. Mürettebattan Victor Bergström bir süre önce iki arkadaşıyla Helsingør'dan kaybolmuş. Biri Danimarkalı kız arkadaşı, diğeri de onun arkadaşıymış.
So, this morning, I looked in the mirror and I realized I don't have a job, a girlfriend, or any money in the bank.
Neyse, bu sabah aynaya baktım ve fark ettim ki benim bir işim yok bir kız arkadaşım veya bankada param yok.
I'm here with my girlfriend, Kelly Monteleone, where we plan on re-tracing the famed
Yanımda kız arkadaşım Kelly Monteleone var.
Jesus isn't looking for a religious experience, he wants to spend the weekend with his girlfriend.
Jesus dinsel bir deneyim peşinde değil sadece hafta sonunu sevgilisiyle geçirmek istiyor.
Sold out his girlfriend in the process.
Kız arkadaşını da sattı.
You said you had a line on the money... Something about an ex-girlfriend.
Eski bir kız arkadaşından para almak için sıraya girdiğini falan söylemiştin.
The friend of my enemy's girlfriend is my enemy.
Düşmanımın sevgilisinin arkadaşı düşmanımdır.
I'm the worst girlfriend in the world. I tried to warn you about the catfish cakes, and then you weren't there, and...
Yayın balığı kekleri hakkında seni uyarmaya çalıştım ama orada değildin.
The rules of this place, or the rules of your girlfriend?
Buranın kuralları mı yoksa kız arkadaşının kuralları mı?
I heard my girlfriend left the Rammer Jammer last night with a guy named Wade Kinsella.
Kız arkadaşım dün akşam Rammer Jammer'ı Wade Kinsella adında biriyle terketmiş.
girlfriend 1187
girlfriends 145
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the game 119
the gate 46
the girl 422
the gardener 44
girlfriends 145
the godfather 48
the great gatsby 18
the guardian 21
the good wife 16
the game 119
the gate 46
the girl 422
the gardener 44
the game has changed 18
the game is over 59
the greater good 16
the gun 223
the good stuff 48
the game's over 47
the games 17
the good old days 37
the ghost 58
the guard 38
the game is over 59
the greater good 16
the gun 223
the good stuff 48
the game's over 47
the games 17
the good old days 37
the ghost 58
the guard 38
the gas 49
the ground 30
the guy 205
the good ones 20
the gold 48
the great 49
the government has a secret system 84
the gods 44
the governor 73
the guards 59
the ground 30
the guy 205
the good ones 20
the gold 48
the great 49
the government has a secret system 84
the gods 44
the governor 73
the guards 59