The new one Çeviri Türkçe
3,466 parallel translation
Good luck with the new one.
Yeni şovunda iyi şanslar dilerim.
We now know there's a connection between the old murders and the new ones, and Crewes is the one man who can tell us what it is.
Şu anda biliyoruz ki, eski ve yeni cinayetler arasında bir bağlantı var, ve Crewes bize bu bağlantının ne olduğunu söyleyebilecek tek kişi.
The murder date of the original victim matches the birthdate of the new one.
İlk kurbanların öldürülme tarihleri yenilerin doğum günleriyle uyuşuyor.
My mom said that Teacher Kang Se Chan will be the new one.
Annem Kang Se Chan'ın yeni öğretmenimiz olacağını söyledi.
I thought you'd like the new one.
Yeni sesimi beğeneceğinizi düşünmüştüm.
I guess the new one has, too.
Yeni versiyonu da öyle.
So the staff has exactly two hours... during the inauguration ceremony, to move the old president out... and move the new one in.
Eski Başkanın taşınıp ve yeni Başkanın yerleşmesi için.. .. göreve başlama seronomisi boyunca'Personelin tam olarak iki saati var'dır.
[Annie] And, this is the new one.
Bu da yenisi.
No, you haven't seen the new one.
Hayır, yenisini görmedin.
The boss says shut your hole or I'll give you a new one!
Patron diyor ki ağzını kapamazsan sana yenisini açacağım!
There's a new one came online just before the announcement.
Duyurudan hemen önce yeni bir kod çevrimiçi geldi.
These boots are the new you, and no one will shake that.
Bu botlar yeni sen demek, ve hiç kimse bunu zedeleyemez.
Oh, this little one will be just fine now that he knows where he stands - in the shadow of your new baby!
Buradakine bir şey olmaz, yerini biliyor o. - Yeni bebeğin gölgesi.
Wait. The number-one unsolved mystery in the history of American crime... that's our new job?
Amerika tarihinde çözülmemiş bir numaralı gizem.
To the power of the holidays, to new traditions and to an epic ass that did one thing right : He brought us together.
Bayramların gücüne yeni geleneklere ve hayatından tek bir iyi şey yapan destansı bir öküze bizi bir araya getirdi.
During our last renovation, we had to replace the safe boxes, and we put yours inside a new one.
Son konuşmamızdan sonra güvenlik kasalarını değiştirdik ve sizinkini yeni bir taneye koyduk.
I went to the bank and opened up a new trust account for you... one that Dad can't touch.
Bankaya gidip senin için güven fonu açtırdım. Babamın dokunamayacağı bir hesap.
Phase one of our new plan, you get in the backseat of this cab, and we hardcore make out for 15 minutes.
Yeni planımızın bir aşamasında, bu taksinin arka koltuğuna atlıyorsun ve 15 dakika boyunca sert bir seks yapıyoruz.
The guy from SIS totally ripped him a new one
SIS'nin adamı onu çok fena bozdu.
It might sound strange, but this flexibility is just the start... of a whole new concept in physics.
Einstein, gerçekliğin "esnek" olduğunu öne sürdü. Çünkü, zamanın kendisi esnekti. Kulağa garip gelebilir.
I want to strike a new deal... one where I can get rid of Emma without shattering the curse.
O zaman sanirim Oz'dan gitmen gerekecek.
We'll put a new candidate forward before the election.
- Bu ne demek oluyor? Hemen şu anda bir aday öne sürelim demek oluyor. Seçimden önce.
I'm at the end of my good lipstick and I can't afford to buy a new one so I'm going all Breaking Bad.
En iyi rujum sonuna geldi. Yenisini alamadığım için ben de "sınırları zorluyorum".
Yeah, and if I'm really starting a new life here, I can't hold onto the bitterness of my old one.
Evet, gerçekten de burada yeni bir hayata başlıyorsam eski hayatımın acılarına tutunamayacağım.
If you go through with what you're thinking of doing, you're the one who's gonna destroy your new family, not Mason Treadwell.
Yapmayı düşündüğün şeyi yaparsan yeni aileni parçalayacak kişi Mason Treadwell değil asıl sen olacaksın.
You built a successful new life for yourself on the ashes of your old one, and no one was any the wiser.
Eski hayatınızın küllerinden yeni hayatınızı kurdunuz. Haberi olan da yoktu.
It probably took him a while to realize that his new boss was one of the women that he had secretly recorded years ago, but when he did, he turned the screw.
Muhtemelen, yeni patronun eskiden gizlice kayıt ettiği kadın olduğunu anlaması epey bir zaman almıştır. Anladğında da, bunu sizin üstünüzde kullanmak istedi.
Hardly surprising that you were the one to lead the search for new offices for Vanowen S.C.
Vanowen için yeni ofis aramaya ilk sizin başlamanız çok şaşırtıcı değil.
It's a new life form waiting right there, ready to receive the spirit of the one that just died.
Orada bekleyen yeni hayat formu yeni çıkan ruhu almak için hazır bekliyor.
Modern humans were proving to be one of the most resilient species on the planet, something new under the sun.
Modern insan gezedendeki en esnek... türlerden biri olduğunu kanıtladı. Güneşin altında yeni bir şey.
And there is this new one from Belgium that comes in the form of a lollipop.
Belçika'dan gelen yeni bir ilaç var. Lolipop şeklinde.
And in the spirit of second acts, what do you say you and I start a new one? - I'd like that.
Ve ikinci perdeninin bakış açısında birlikte yenisine başlamaya ne dersin?
Of all the watering holes in all of New York, you had to walk into that one?
New York'taki diğer tüm sulayan mekânlar arasından buna girmek zorundaydın, öyle mi?
The Nazi propaganda campaign was focused on Hitler, and Austrians were taught the three united values of their new state - one people, one reich, one leader.
Oluşturulan Führer efsanesi sayesinde Hitler'e yanılmazlık etiketi takılmıştı. Ama şimdi Hitler de yanılmaya başlamış gibi görünüyordu.
And in early 1940, a new version of the invasion plan, this one proposed by General von Manstein, was certainly both radical and risky.
Sormaları gereken asıl soru şuydu, "Hitler hala hayatta mı?" Cevap "evet" di.
If there's something new in one of the new pictures, like a new star, that's an excellent candidate supernova.
Eğer bu yeni resimlerden birinde yeni bir şey varsa yeni bir yıldız gibi. Bu mükemmel bir süpernova adayıdır.
- One of the new heps?
- Hepatitin yeni bir çeşidi mi var? - Hayır.
Okay, well, the best way to get over an "it doesn't matter" guy is to find a new one, preferably one who looks good bare-chested in red suspenders.
- Pekâlâ. "Bir anlamı olmayan" adamı unutmanın en iyi yolu yeni birisini bulmaktır özellikle de çıplak göğüsleri kırmızı jartiyerlerle iyi görünen birisini.
Patrice, it's really nice of you to buy Robin a new purse, but it's not your fault that the other one got scratched.
Patrice, Robin'e yeni bir çanta alarak incelik etmişsin ama diğerinin çizilmesi senin suçun değil.
'He's one of the two men who made this new science possible -
Bu yeni bilimi mümkün kılan iki insandan biri.
The Nazi propaganda campaign was focused on Hitler, and Austrians were taught the three united values of their new state - one people, one reich, one leader.
Nazilerin propaganda çalışmaları Hitler'in kendisine ve Avusturyalılara yeni devletin üç birleşik değerini öğretmeye odaklandı. Tek halk, tek devlet, tek lider.
And in early 1940, a new version of the invasion plan, this one proposed by General von Manstein, was certainly both radical and risky.
1940'ların başında General von Manstein tarafından hem radikal hem de riskli yeni bir plan önerildi.
Without quite sounding arrogant or anything, it's like the show's become one of the things the tourists like to come to New York for, and I just find that remarkable, you know.
Kibirli olmak istemem ama, dizi turistlerin New York'a gelme sebeplerinden biri haline geldi, ve ben bunu kayda değer buluyorum.
Created by the one, who ls creating... his own, new and extraordinary world on Earth.
Biri tarafından yaratıldı, onu yaratan kendisi de bu olağanüstü dünyada yeni.
The truth is, I'm still just that little boy from Wales who wanted to sing, though I was persuaded to get a new haircut, buy some new clothes, and, oh, yeah, make one other small change.
Gerçek şu ki, ben hala şarkı söylemek isteyen Wales'lı bir çocuğum, sadece yeni bir saç kesim şeklim var, yeni birkaç kıyafet aldım, ve bu arada, ufak bir değişiklik yapmış halde.
Danny, one day soon, you'll be able to get on a train right here in Colby, travel all the way to San Francisco eating New York oysters packed in ice.
Danny, yakında bir gün tam buradan, Colby'den bir trene binip San Francisco'ya kadar gidecek, buzlu New York istiridyeleri yiyeceksin.
Is there one at the new house?
Yeni evde var mı?
Salinger always had one goal in mind - he wanted to be in the'New Yorker'.
Salinger'ın saplantısı... New Yorker'a ulaşmaktı.
No sooner was the race over than Lance was busy writing a new ending to his story, one that even the French embraced.
Yarış biter bitmez Lance hikayesine yeni bir son yazmaya koyuldu ve Fransızların bile takdirini kazandı.
Or was the comeback a new lie to replace the old one?
Yoksa dönüşü, eskisinin yerine geçen yeni bir yalan mıydı?
It's Fox. He's the one who invited Sandow to New York.
Fox yüzünden, Sandow'u New York'a o davet etmiş.
the new yorker 37
the new york times 60
the news 79
the new guy 26
the newspaper 27
the new 45
the new directions 25
the new girl 26
new one 27
new ones 18
the new york times 60
the news 79
the new guy 26
the newspaper 27
the new 45
the new directions 25
the new girl 26
new one 27
new ones 18
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one's missing 20