English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The third

The third Çeviri Türkçe

12,254 parallel translation
I have to help Gary with something on the third floor, Some kind of injury. Okay.
I bize yardımcı olmak için insanları bulmak için gary tanıyoruz.
While they were mourning, on the third night of the Shiva, the child heard a knock on the door.
Onlar yas tutarken, Şiva'nın üçüncü gecesinde, çocuk kapıya tıklandığını duymuş.
At the end of the third month, I'll invent an appointment and we'll whizz up to London.! - Oh, how exciting!
Üç ayın sonunda ben bir randevu uydururum ve hemen Londra'ya ışınlanırız.
Frank found her at the Third Street Motel in West Philly.
Frank onu Batı Philly'deki 3. Cadde Motel'inde buldu.
Even if I wanted the third degree, I could get that from Richmond.
Ağzımdan bu konu ile ilgili tek laf alamazsın.
That is the third time you've looked out the window.
Pencereden üçüncü kez bakıyorsun.
She was the third.
O üçüncüsüydü.
The third terrorist... is very much alive.
Üçüncü terörist hayatta.
Caleb. Stop with the third degree, okay?
Caleb sorguya çekme insanı, tamam mı?
Ugh. This is the third most awful thing I've ever done.
Bu, hayatımda yaptığım en berbat üçüncü şey.
Did you know that this diner claims to have the third best cup of coffee in D.C.
Bu restoran, Başkentin en iyi üçünü kahvesini satıyormuş, biliyor musun?
You're gonna want to come at it from the third floor.
Üçüncü kattan girmen gerekecek.
All right, folks. On the third floor is where, in 1954, former silent film star Poopsie Carmichael was killed by Nick O. Donnik, who went on a rampage, killing seven in the building while they slept.
Pekâlâ millet, 1954 yılında bu binanın üçüncü katında eski sessiz film yıldızı Poopsie Carmichael binadaki yedi kişiyi uyurken öldüren Nick O. Donnik tarafından öldürüldü.
Thank you. CORA : No, the third Earl built it.
Hayır bunu Üçüncü Kont inşa etmiş.
You know, that's the third time I've seen you ignore him.
Aramalarını üç sefer reddettin.
It wasn't the third member of your cabal, Everett Keck.
Komplonuzun üçüncü üyesi Everett Keck değildi.
The third is to help me - with the mountain of paperwork ahead of me. - Ah.
Üçüncüsü evrak yığınlarını halletmeme yardım edecek.
Next is the third round.
- Şimdi sırada 3. Raunt var! - Evet.
I'm sure you are all well aware but the Third Round consists of individual battles.
Hepiniz zaten farkındasınızdır. 3. Raunt bireysel karşılaşmalardan oluşuyor!
The Third Round of the Chunin Selection Exams will now begin.
Öyleyse Chunin Seçme Sınavları'nın 3. Raundu başlıyor!
Wow, business is slower than the third season of House of Cards.
İşler House Of Cards'ın 3. sezonundan daha durgun.
Everybody knows you were the third choice to run this project.
Projeyi yönetecek üçüncü seçenek olduğunu herkes biliyor.
Where's the third?
Üçüncüsü nerede?
- It's the third you've called in this week.
- Bu hafta böyle dediğin üçüncü arabaydı.
This is the third time this week!
Bu hafta üçüncü oluyor bu!
And the third time, I was in the basement of a Buddhist monastery, 13,000 feet up in the Spiti Valley.
Ve üçüncü de Budist manastırının bodrumundaydım. Spiti Vadisin de 13.000 feet kadar yüksekte.
The third one, immigration status is pending.
Üçüncünün, göçmen statüsü askıda.
The third contains no fish.
Üçüncünün içinde balık yok.
Two territories going to the neighboring shires... and the third- - the coastal area with the castle- - will fall to my authority.
Üçte ikisi komşu bölgelere katılacak ve üçte biri sahil bölgesi ve kale benim emrim altında olacak.
The hostages are being held on the third floor.
Rehineler üçüncü katta tutuluyor.
That is the third time that you have expressed that.
Bunu üçüncü kez ifade edişin.
She tried to run away in the third grade.
Üçüncü sınıfta kaçmaya çalışmıştı.
And third, you even said that the treatment helped.
Üç, tedavinin işe yaradığını kendiniz söylemiştiniz.
Third Battalion's near the gate.
Tabur Kapı'nın yanında.
If one of these isn't the murder weapon, there's a third one missing that probably is.
Cinayet silahı bunlardan biri değilse kayıp olan üçüncüsü olmalı.
Third to the podium.
Kürsüye üçüncü çıkacaksınız, Senatör.
They've found the remains of a third body.
Üçüncü bir ceset bulmuşlar.
The only reason you're not out on your ass, trolling K Street, knocking on the doors of every third-rate P.R. firm desperate enough to hire you right now is that firing you would only add fuel to this scandal.
Beyaz kıçını kapının önüne koymamamın tek sebebi... K Caddesi * *'nde kapı kapı dolaşıp gördüğün her üçüncü sınıf halkla ilişkiler firmasına dalıp şu anda personel ihtiyacı olup olmadığını sormanı istemememdir. Bu skandalın üzerine benzin dökmeye devam edersen kovulursun!
All right, what's the guy's name on third base?
Pekala, üçüncü kaledeki adamın adı ne?
I didn't even mention the guy's name on third base!
Üçüncü kaledeki adamın adından bile bahsetmemiştim.
And the idea was we wanted people to watch plays where their rivals did poorly against another third team, the orioles.
Burada temel fikir iki takımın üçüncü bir takıma, Orioles'e karşı mağlup olmasını incelemek.
We're on the third floor. - What'd I do?
- Ne yapmalıydım?
Well, I had just married my third husband. Of course, Robert isn't the type to steal a man's wife, so I reeled him in the old-fashioned way- -
Daha yeni üçüncü eşimle evlenmiştim tabii Robert da birinin karısını çalacak tip değil, o yüzden işi eski usül halletim.
With what was seized at the base, it amounts to roughly a third of our air force.
Üste el konulanla kabaca hava kuvvetlerimizin üçte birine denk geliyor..
It's the bio of that asshole's third biggest client.
Yavşağın en büyük üç müşterisinin biyografileri.
A third piece is missing from the middle!
Ortadaki üçüncü parçası kayıp.
- This is the third one.
- Bu üçüncü bardak.
Third. Dissolve your corporation and donate all your assets to charities around the world.
Üçüncü olarak, şirketinizi dağıtın ve tüm varlığınızı dünyanın dört bir yanındaki hayır kurumlarına bağışlayın.
2 : 00. There's a warehouse at the corner of Madison and Third Street.
Saat ikide üçüncü caddedeki
And in the four weeks that I've been here, I've told two people, and now a third.
Ve burada olduğum dört hafta içinde iki kişiye anlattım, şimdi de üç oldu.
You're a third of the way through your training, which means one thing...
Eğitiminizin üçte birindesiniz, bu da bir şeyi işaret ediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]