English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / They were married

They were married Çeviri Türkçe

465 parallel translation
They were married yesterday.
Onlar dün evlenmiş.
- Not when they were married.
- Evlendikleri zaman değil.
I thought girls raised in Havana never even looked at men... till they were married to them.
Gerçekten soruşturmuyorum. Havana kızları evlenene dek erkeklerinin yüzlerine bakmazlar.
Then they were married, and they lived happily ever after.
Sonra evlenmişler ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
They were married three days later.
Üç gün sonra evlenmişler.
Beautiful. Honest, it's like they were married.
- Cidden, sanki evlilermiş gibi.
Oh, they were married this morning at the hotel.
Bu sabah otelde evlendiler.
And so they were married in the same chapel I gave them their baptism.
Böylece onları vaftiz ettiğim küçük kilisede evlendiler.
So they were married and lived unhappily ever after.
Böylece evlenmişler ve hayatlarının sonuna dek mutsuz yaşamışlar.
They were married and she became his second wife.
Evlendiler ve Firavun'un ikinci eşi oldu.
They were married only last week.
Geçen hafta evlendiler.
He seemed glamorous, I suppose, and she never really knew what sort of man he was until after they were married.
Kont cezbedici görünüyordu, sanırım, ve ancak evlendikten sonra onun nasıl biri olduğunu gerçekten öğrenebildi.
# She kissed him and the moon exploded # Like a big balloon # Before they knew it, they were married
Kız öptü oğlanı ve ay patladı güm diye d d Koca bir balon gibi d d Bunu bilmeden önce, zaten evlenmişlerdi d d Ve balayındalar d
Well, they were married all right.
Şey, evlendiler tabii.
Did you see much of them after they were married?
Evlendikten sonra onları sık sık gördün mü?
I believe she told me that they were married three days after the divorce.
Galiba bana boşandıktan üç gün sonra evlendiklerini söylemişti.
Giulia and Corrado, aren't they living as though they were married?
Giulia ve Corrado, sanki evlenmiş gibi yaşamıyorlar mı?
And it would be terrible after they were married to find out that... that Louise's mother was... someone you would be ashamed of, that even Louise would be ashamed of.
Çünkü, onlar evlendikten sonra, Louise'in annesinin utanç duyulacak biri olduğunu öğrenmeniz çok korkunç olurdu. Hatta Louise bile utanç duyabilirdi. - Bu çok saçma, anne.
That first year, the first two or three years they were married... as I remember well, they never left here.
O ilk yıl ; evlendiklerinden sonraki iki, üç yıl boyunca gayet iyi hatırladığım üzere buradan hiç ayrılmadılar.
And so they were married.
Sonra evlendiler.
They were married.
Evlenmişler.
When they came back a few days later, they were married.
Birkaç gün sonra geldiklerinde, evliydiler.
I remind her of the late and lamented Mr. Fay when they were married.
Ona, Bay Fay'in evlendiklerindeki ölümünü ve matemini hatırlatıyorum.
He told me they were married.
Onların evlendiğini söyledi.
You know, they were married only two days ago.
Biliyorsun sadece iki gün önce evlendiler.
They were married Your diamond! Why did you do it?
Ne gereği vardı?
They were married in Paris.
Paris'te evlenmişler.
They were married in a church.
Kilisede evlenmişler.
Did he tell you he had an affair with my son's wife before they were married?
Evlenmeden önce oğlumun karısıyla ilişkisi olduğunu anlattı mı?
I told you they were a perfectly nice married couple.
Dedim size, normal bir evli çift işte.
What they danced when your father married your mother... if you were born in wedlock, which I doubt.
Annen ve baban evlenirken çalan müziğe... eğer evlilikte doğduysan ki, şüpheliyim.
Yes, sir. But I supposed that when people were in love, they always got married.
Evet, efendim.Ama ben insanlar birbirlerini seviyorsa evlenirler sanmıştım
- Were they married?
- Evli miydiler?
The stakes were $ 50,000, but they were the life of a man, too. A man who'd never done me any dirt, except... he was married to a woman he didn't care anything about. And I did.
Ortada 50 bin dolar vardı ve bir adamın hayatı bana hiç bir zararı okunmamış bir adamın önemsemediği ama benim önemsediğim bir kadınla evli olması dışında.
They knew Kitty and I were married, and they'd have seen through the frame-up.
Kitty ile evli olduğumu biliyorlardı. Böylece gerisini anlarlardı.
It's like they were engaged, which is better than married.
Sanki nişanlılarmış gibi! Bu evli olmaktan iyi. Tony, bu gece şunu gözden geçirir misin?
They were going to be married.
Evleneceklerdi.
They were to be married, you know.
Biliyorsun, evliydiler.
- Honeymoon # They were married and upon their honeymoon # Now she says
- Balayı d d Evliydiler ve balayındaydılar d d Şimdi kız diyor ki d d Çabuk öp beni d d Ve beni hiç bırakma d d Gitmeme hiç izin verme d d Çabuk, sevgilim, beni sevdiğini söyle d d Ben seni seviyorum d
They were written long before we were married.
Onlar evlenmeden çok önce yazılmıştı.
And they were talking about all sorts of things about Miss Wright and cousin Joe getting married and how Miss Dobie was jealous.
Konuştukları da Bayan Wright ve Kuzen Joe'nun evlenmesi ile ilgiliymiş Bayan Dobie kıskanıyormuş...
They never had a child, a boy, when they were first married?
Evlendikleri ilk yılda asla bir oğlan çocukları olmadı mı?
They were to be married.
Evleneceklerdi.
When Andre and I were married, they had just invented bread.
Andre ve ben evlenirken ekmek yeni keşfedilmişti.
And I realized they were all married.
Hepsi evliydi.
- Yes, they were about to get married...
- Evet, evlenmek üzereydiler...
Al Cumberland gave it to her before they were even married.
Al Cumberland köşkü ona verdiğinde heniz evlenmemişlerdi bile.
Al Cumberland gave it to her before they were even married.
Evlenmeden önce Al Cumberland ona verdi.
For a minute, when they were first married.
Evlendikleri gün belki, bir dakika için.
And this bride and groom, they were gonna get married there, but on the way there, they were killed by somebody.
Hani gelinle damat orada evlenmek üzere iken tam tören sırasında birileri tarafından öldürülmüştü.
By the time I arrived in Ostia they were already married.
# Ostia'ya vardığımda, onlar çoktan evlenmişler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]