English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Try to remember

Try to remember Çeviri Türkçe

1,019 parallel translation
Try to remember me, dear gladys, without bitterness.
Beni iyi bir şekilde hatırlamaya çalış sevgili Gladys,
Try to remember.
Hatırlamaya çalış.
Try to remember what happened before Edwardes went over.
Edwardes düşmeden önce neler olduğunu hatırlamaya çalış.
Did you ever try to remember something like somebody's name, have it on the tip of your tongue almost, then, just as...
Hiç birinin adını hatırlamaya çalıştığın neredeyse dilinin ucuna getirdiğin...
Try to remember jealous moments in your own past. Jealousy.
Kendi geçmişinizdeki kıskançlık anlarını anımsamaya çalış.
Try to remember things like that.
Böyle şeyleri unutmamaya çalışın.
- Try to remember what it was!
Ne olduğunu hatırlamaya çalış!
Try to remember how close you came to believing that I was guilty. Webb.
Benim suçlu olduğuma inanmana ramak kaldığını hatırlamaya çalış.
Try to remember, my child.
Hatırlasana, evladım.
Try to remember Rienzi's exact words when he asked you... to bring the three hoods to Sally's hotel room.
Rienzi'nin, Sally'nin odasına o üç haydudu götürmeni istediği zamanki sözlerini harfi harfine hatırlamaya çalış.
Try to remember that.
Bunu unutmamaya çalış.
Try to remember him living.
Canlı yakalamaya dikkat edin.
Try to remember me and all I've said.
Beni ve dediklerimi hatırlayın.
Try to remember the peace you've found.
Bulduğunuz huzuru hatırlayın.
If I sound more like a banker than a scientist, try to remember that it takes money to run an institute like ours.
Eğer sözlerim bir bilim adamından çok bir bankerinkine benziyorsa, hatırlamaya çalışın, bu bizimki gibi bir enstitünün devamı için.
Now, try... Please try to remember his name.
Lütfen adını hatırlamaya çalışın.
Now we're getting somewhere. Try to remember.
Şimdi bir yerlere varıyoruz işte Hatırlamaya çalış.
Try to remember.
Unutmayın.
You should wait till morning, and then... perhaps try to remember from which hotel you have wandered?
Sabaha kadar bekleyebilirsiniz, ve sonra umarım aradığınız oteli hatırlarsınız?
Will you try to remember, dear?
- Unutmazsın değil mi tatlım?
I'll try to remember everything... you ever said.
Söylediğin her şeyi... hatırlamaya çalışacağım.
Try to remember!
Hatırlamaya çalış!
I just keep trying. That's why I'm here, Mrs. Slocum. I'm gonna ask you to try to remember if there are any details that you overlooked.
- Burda olma nedenim gözden kaçırmış olduğunuz herhangi bir detayın var olup olmadığını hatırlamanız Mrs. Slocum.
If you can just try to remember everything you saw -
Sadece gördüklerinizi hatırlamaya çalışırsanız -
Now I think we're ready... to try to remember the day of the accident.
Sanırım kaza gününü hatırlamaya çalışmaya hazırız.
I must try to remember.
Anımsamağa çalışmalıyım.
I'll try to remember.
Hatırlamaya çalışacağım.
Try to remember.
Hatırlamaya çalışın.
Try to remember how it was.
Nasıl olduğunu hatırla.
Try to remember.
- Hatırlamaya çalış.
Try to remember, Trubee.
Hatırlamaya çalış Trubee.
Try to remember what an old mother tells you now.
Yaşlı annenin şimdi söyleyeceklerini hatırlamaya çalış.
Now try to remember
Hatırlamaya çalışayım.
Now try to remember- - who was in the park?
Şimdi hatırlamaya çalış. Parkta kimler vardı?
Please try to remember!
Lütfen hatırlamaya çalış!
In any case, try to remember.
Her neyse, hatırlamaya çalış.
Shinichi, try to remember.
Shinichi, hatırlamaya çalış.
I will try to remember that.
Bunu unutmamaya çalışacağım.
Now try to remember all that, Walter.
Bunları hatırlamaya çalış Walter.
Then why do you try to remember them?
O zaman neden hatırlamaya çalışırsın?
- Oh, please. Please try to remember.
- Lütfen, hatırlamaya çalış.
Or in Florence, perhaps... where try to remember it for yourself, Natasha. Where?
Veya Floransa'da, belki de... neresi olduğunu kendin için hatırlamaya çalış Natasha.Neresi?
I must remember that and try to control myself.
Bunu unutmamalı ve kendimi kontrol etmeye çalışmalıyım.
- Now try hard to remember.
İyi düşünün.
And I'll try not to remember you.
Seni unutmaya çalışacağım.
I bet you'll remember this the next time you try to do a good deed.
Bir dahaki sefere iyi bir iş yapmaya kalkarsan bunu hatırlarsın.
Well, just remember, it can happen to you, too, if you're covering up for this guy, so don't try to walk out on us.
Sadece hatırlayın, Sizinde başınıza gelebilir. Eğer bu adamı saklıyorsanız sakın bizden kaçmak için uğraşmayın.
I try now to remember what I thought in that first moment...
Onu gördüğüm anda ne düşündüğümü hatırlamaya çalışıyorum.
Try hard to remember.
Hatırlamaya zorla kendini.
But you do remember my warning you not to try to beat my time with Emily Norton, don't you?
Ama Emily Norton konusunda beni kandırmamanı söylediğimi hatırlıyorsun, değil mi?
I wanna be there when they execute you, boy... because I want you to remember me... when everything starts getting black, and you try and scream.
İdam ederlerken orada olmak isterdim evlat çünkü her şey kararmaya başlarken çığlık atmaya başladığını görmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]