Try to understand Çeviri Türkçe
1,410 parallel translation
Don't try to understand it.
Anlamaya çalışmayın.
Did you try to understand your father's feelings?
Sen babanın hislerini anlıyor musun?
Why don't you try to understand him?
Neden onu anlamaya çalışmıyorsun?
Peagreen, try to understand.
Peagreen, anlamaya çalış.
The more you try to understand, the bigger it gets, till it gets so big and powerful you come to understand everything, you remember all your past body lives.
Ne kadar anlamaya çalışırsan, o kadar büyür. Ta ki haşmetli ve güçlü bir hale gelene dek her şeyi anlamaya başlayana dek, eski yaşamlarını hatırlamaya başlayana dek.
Try to understand what is happening.
Ne olduğunu anlamaya çalış.
Try to understand.
Anlamaya çalış.
- Try to understand.
Asla! Anlamaya çalış.
Try to understand... Quiet!
Anlamaya çalış...!
But I will never accept this jerk as my son-in-law Daddy, try to understand...
Ama ben bu pisliği asla damatım yapmayacağım
Don't try to understand.
Anlamaya çalışma.
Anybody who truly loves this country, Denny, must at least try to understand the awful truth over there.
Koridorda teşekkür et. Burada işimiz bitti. Lindsay, neler oluyor?
Try to understand!
Anlamaya çalış!
Try to understand.
Anlamaya çalış Willie.
Try to understand, it's been hell...
Anlamaya çalış, kabus gibi...
Try to understand. We never did...
Daha önce böyle bir şey başıma gelmemişti.
Try to understand, Eric.
Anlamaya çalış, Eric.
Never try to understand a press message.
Basın mesajlarını anlamaya çalışma.
Moses, please try to understand.
Musa, lütfen anlamaya çalış.
We'll talk this out... and we'll try to understand what's happening.
Ne olduğunu sizlere açıklamaya çalıştım.
Try to understand.
Beni anlamaya çalış.
But Rahul try to understand, why can't she go?
ama Rahul, anlamaya çalış, neden gidemiyor.
Lise, just try to understand that I have had my mind messed with by Bester.
Lise, Bester'ın zihnimi darmadağın ettiğini unutma lütfen.
Frasier, try to understand.
- Frasier, anlamaya çalış
I am sorry for what happened to your people, but try to understand.
Halkına olanlar için üzgünüm, ama anlamayı dene.
Try to understand my point of view.
Benim bakış açımı anlamaya çalış.
We cannot interpret your message, but please try to understand, we are on a peaceful mission and we intend you no harm.
Mesajınızı tercüme edemiyoruz, ama lütfen şunu anlayınız ki, bizler barışsever bir ırkız, ve sizi incitme niyetimiz yok.
Will you please try to understand what I'm telling you?
Size söylediklerimi anlamaya çalışır mısınız?
Let me try to understand this.
Doğru mu anlamışım?
Why don't you try to understand?
Neden anlamaya çalışmıyorsun?
Manav, listen... hear me out, try to understand
Dinle, beni iyi dinle Ve iyi anla
But you said I shouldn't try to understand it
İyi de, anlamaya çalışma diyorsunuz.
* But try to understand
# Ama anlamaya çalış #
* Try to understand
# Anlamaya çalış #
- Try to hang on and understand.
- Kendini kaybetme, anlamaya çalış.
Rahul, please try and understand what I am about to tell you.
Rahul, lütfen söyleyeceklerimi anlamaya çalış.
I'm going to try hard not to understand the implications of that.
Kastettiğinizi anlamamaya çalışacağım.
Try to understand what I'm saying.
Diyorum ki...
Try to understand.
Anlamaya çalış dostum.
Try to understand.
Anla işte.
Try to understand.
Anlasana.
Look all of you, try to understand me.
Bakın, beni anlamaya çalış.
Try to understand. It's a matter of just a day.
Anlamaya çalış.
I'll try my best to understand you.
Anlayışlı olabilmek için elimden geleni yaparım.
Old people always try to destroy what they can't understand.
Yetişkinler anlayamadıkları her şeyi yok etmeye çalışırlar.
I understand the risk and I'm not proposing that we try to change the nature of the beast, but this is a unique situation.
Bu olayın riskini anlıyorum. Ve önerim düşmanın doğasını değiştirmek değil, ama bu benzeri olmayan bir durum.
- Try to understand, baby.
Anlamaya çalış yavrum.
Try to understand!
Lütfen anlamaya çalış.
Ah... I understand how you feel, but please try to be calm.
Nasıl hissettiğini anlıyorum ama sakin olmaya çalış.
But now I understand you... and I will try to forget things that I have to forget...
Fakat seni şimdi anlıyorum ve bu şeyleri unutmaya çalışacağım, unutmak zorundayım...
I did that to get rid of those folks who wouldn't understand me and don't even want to try!
Bunu, sadece beni anlamayacak o insanlardan kurtulmak ve uzaklaşmak için yaptım. Yani anlamayı denemiyorlar.
try to understand me 17
try to keep up 60
try to get some rest 25
try to get some sleep 40
try to stay calm 47
try to relax 119
try to 36
try to remember 95
try to calm down 25
try to sleep 39
try to keep up 60
try to get some rest 25
try to get some sleep 40
try to stay calm 47
try to relax 119
try to 36
try to remember 95
try to calm down 25
try to sleep 39
try to breathe 17
to understand 35
understand 2529
understanding 63
understandable 121
understand me 81
understand this 55
understand what i'm saying 17
understand what 84
understand that 33
to understand 35
understand 2529
understanding 63
understandable 121
understand me 81
understand this 55
understand what i'm saying 17
understand what 84
understand that 33
understand it 16
understandably 51
try them on 27
try this one 103
try them 22
try this on for size 21
try this 317
try that again 27
try this on 41
try these 31
understandably 51
try them on 27
try this one 103
try them 22
try this on for size 21
try this 317
try that again 27
try this on 41
try these 31