Want to go Çeviri Türkçe
38,346 parallel translation
You want to go back to the days of military weakness, caring more about criminals than victims?
Askeri olarak zayıf olduğumuz, suçlulara kurbanlardan çok özen gösterdiğimiz günlere geri mi dönelim?
When they give you an offer to go home right then and there, it's like, "I want to go home," but then you know you didn't do it, so you don't wanna plea,
Doğruca eve gitmeyi teklif ettiklerinde "Eve gitmek istiyorum" diyorsun, ama suçu işlemediğini biliyorsun.
And you don't want to go to your father because you don't want to ask him for a favor.
Sen de babandan yardım istemek istemiyorsun.
I-I understand if you want to go.
- Gitmek istersen anlarım.
Do you want to go for dinner or just drinks?
- Bir şeyler yemek mi istersin içmek mi?
- Look, Rachel, I know you want to go to court with me, but we don't have the time- -
- Rachel benimle mahkemeye gelmek istediğini biliyorum ama vaktimiz- -
I want to go home.
Eve gitmek istiyorum.
And why would we want to go back anyway, right?
Neden geri dönmek isteyelim ki, değil mi?
Come on. Come on, don't you want to go home?
Eve dönmek istemiyor musun?
Hey, I just want to go home.
Eve gitmek istiyorum sadece.
I don't want to go.
Gitmek istemiyorum.
May, want to go to prison?
May, hapishaneye gitmek ister misin?
Bed's for people who aren't taking honors classes, who don't have soccer practice, who don't want to go to college.
Yatak, sınıfta onur belgesi almayanlar futbol antrenmanı olmayanlar ve üniversiteye gitmek istemeyenler içindir.
He doesn't want to go.
O gitmek istemiyor.
Do you want to go on a little trip?
Küçük bir yolculuğa çıkmak ister misin?
I want to go see my daddy!
Babamı görmek istiyorum.
I don't want to go!
Gitmek istemiyorum!
Why don't you want to go?
Neden gitmek istemiyorsun?
He'd put me on his lap and point to the sun and say, "That's the only tool you'll ever need to get where you want to go."
Kucağına oturtup güneşi göstererek "Gitmek istediğin yeri bulmak için gereken tek alet bu" derdi.
I don't want to go home. This is, like, my last chance to get out of my house and you're trying to end it.
Eve dönmek istemiyorum, bu evden çıkmam için son şansım sense bitirmeye çalışıyorsun.
If that's the way you want to go, we could do that.
O yoldan halletmek istiyorsan öyle de yapabiliriz.
If he doesn't want to go quietly, there's gonna be a lot of collateral.
Sessizce gitmek istemezse... çok fena gürültü çıkabilir.
- I want to go home.
- Eve gitmek istiyorum.
Hey, I want to go to this therapist of his.
Hey, gitmek istiyorum Onun terapistine.
'Cause what guy doesn't want to go to his office and have his family there?
Yani sonuçta, kim ailesiyle birlikte iş yerinde vakit geçirmek istemez ki?
None of the girls at school want to go to homecoming with me.
Okuldaki kızlardan hiçbiri benimle baloya gelmek istemiyor.
If I'm wrong, you can take her to the Bad Place and punish her all you want, just really go to town on her.
Eğer haksızsam onu Kötü Yer'e götürüp istediğiniz gibi cezalandırabilirsiniz. Sınırlarınızı zorlayabilirsiniz.
But if you want this thing to work, you can't go running up there in the middle of the night.
Ama planın işe yaraması için gecenin bir yarısında oraya gidemezsin.
- I don't care what you are. You want to get a message to the warden, you go through the proper channels and get it to him yourself.
Eğer müdüre bir mesaj göndermek istiyorsan uygun yollardan kendin gönderirsin.
- You want us to go to prison?
- Hapishaneye mi gitmemizi istiyorsun?
They want to stay here forever, and if we go back now, then Steve wins and we're stuck here.
Burada sonsuza dek kalmak istiyorlar. Şimdi dönersek Steve kazanır ve burada mahsur kalırız.
There's freaks here, and they want to eat you, and you gotta go to the other side of the island where the other boars are, all right?
Burada seni yemek isteyen ucubeler var ve diğer domuzların yaşadığı adanın diğer tarafına gitmen gerek.
Thomas is just getting us some food to go, and I don't want to take up your time.
Thomas paket siparişi veriyor. Hem de zamanınızı almayayım.
And... and she broke it, so there's... there's no proof, and... and I totally understand if your people want you to go with someone else...
Kırdı bunu da. Kanıt kalmadı. Eğer halkın başkasına gitmeni isterse bunu anlayışla karşılarım.
Something you want so badly you'll go out to the center of a frozen lake to reach it.
Çok istediğin bir şey varsa ona ulaşmak için donuk gölün ortasına bile gidersin.
I just want you to go on without the weight of lies and doubt.
Yalanların ve şüphenin ağırlığı olmadan yaşamanı istiyorum.
Don't you want to go home on that boat? ! Look at me.
Bak, yüzüme bak!
Oh! So I'm living in Tucson and I don't want to stay there anymore but I don't really know where else to go.
Yani Tuscon'da yaşıyorum ve artık orada kalmak istemiyorum ama gerçekten nereye gideceğimi bilmiyorum.
Listen, I don't want you to go. Please!
- Dinle, gitmeni istemiyorum.
You understand there's nothing more in the world I want to do than go pick berries with you.
Dünya'da seninle yabanmersini toplamaktan çok yapmak istediğim bir şey yok, biliyorsun.
They want me to go back to L.A. and do a screen test.
Los Angeles'a geri dönmemi ve film seçmesine girmemi istiyorlar.
I just want you to go on without the weight of lies and doubt.
Hayatıma yalansız ve kuşkusuz bir şekilde devam etmek istiyorum.
You want us to go to war with S.H.I.E.L.D.?
S.H.I.E.L.D. ile çatışmamızı mı istiyorsun?
Do you want me to go and get a baby to do your job?
İşini halletmen için gidip yavru getirmemi ister misin?
I can't go back whenever I want to.
Kendi kafama göre gidip gelemiyorum ki.
The question is, how far are you willing to go to get what you want?
Soru şu ki,
If you want me to go, fine.
Gitmemi istiyorsan, tamam.
The truth is, I just don't want you to go.
Gerçek şu ki gitmeni istemiyorum.
How deep do you want me to go?
Ne kadar derine girmemi istersin?
I just want the job to go smoothly, that's it!
Sadece işin düzgün gitmesini istiyorum, bu kadar!
I put my blood, sweat, and tears into playing football so that I can go to events like the bonfire and hook up with any girl I want.
Şenlik ateşi gibi etkinliklere gidebilmek ve istediğim kızla takılabilmek için futbol oynarken canımı dişime takıyorum.
want to come 83
want to watch 20
want to come along 22
want to try 40
want to join me 22
want to play 45
want to help 19
want to know a secret 16
want to try it 17
want to see 63
want to watch 20
want to come along 22
want to try 40
want to join me 22
want to play 45
want to help 19
want to know a secret 16
want to try it 17
want to see 63
want to dance 56
want to come with me 19
want to join us 18
want to talk about it 40
want to 68
want to come in 32
want to bet 71
want to hear it 21
want to know why 36
want to sit down 19
want to come with me 19
want to join us 18
want to talk about it 40
want to 68
want to come in 32
want to bet 71
want to hear it 21
want to know why 36
want to sit down 19
want to get out of here 17
want to see it 28
want to know 22
to god 31
to go 202
to go where 42
good 48980
google 74
good night 12775
good morning 12476
want to see it 28
want to know 22
to god 31
to go 202
to go where 42
good 48980
google 74
good night 12775
good morning 12476