We haven't met yet Çeviri Türkçe
71 parallel translation
Oh, well, thank you very much, but, you know, we haven't met as yet.
Çok teşekkür ederim ama henüz tanışmadık.
Well, we certainly haven't met anyone yet, hmm?
- Kesinlikle biriyle karşılaşmadık, değil mi?
We haven't met each other Yet you've been causing us trouble
Kim olduğunu bilmediğim halde durmadan başımıza iş açtın.
We haven't met yet.
Henüz tanışmadık.
- We haven't even met the main man yet.
- Asıl adamla karşılaşamadık bile daha.
We haven't even met yet.
Şimdiye kadar tanışmamıştık.
We haven't met yet.
Sizinle henüz tanışmadık.
You see, we haven't exactly met yet, really.
Görüyorsun, biz tam olarak tanışmadık, aslında.
It's because we haven't met the General yet.
Halen General Tapioca ile tanışamadığı için üzgün.
- We haven't met yet.
- Henüz tanışmadık.
Oh. You're the one we haven't met yet.
- Tanışmadığımız doktor sizsiniz.
You're Melissa's mother, I'm sorry we haven't met yet.
Siz Melissa'nın annesisiniz, afedersiniz tanışmamıştık
No. We haven't met each other yet.
Hayır, onunla daha önce hiç karşılaşmadık.
- Who we haven't met yet.
- Henüz tanışmadığımız kişiden.
We haven't even met them yet.
Daha tanışmadık bile.
We haven't officially met yet.
Resmen tanıştırılmadık.
We haven't even met yet.
Henüz tanışmadık bile.
We haven't officially met yet.
Resmi olarak tanışmadık.
What's weird is we haven't met yet on this or any other plane. - Hey, doc.
Garip olan şu ki, bu ya da başka bir düzlemde onunla hiç karşılaşmadım.
I haven't met him yet, but we'll find out this afternoon.
onunla henüz tanışmadım, Ama bu öğle sonrası öğrenecem.
- Right, because, we haven't met yet.
- Evet, çünkü hala buluşmadık.
Well, actually, we... we haven't met yet in person.
Aslında şahsen tanışmadık. İnternette tanıştık.
- We haven't met yet, have we?
- Daha önce tanışmamıştık değil mi? - Hayır.
Um, it's kind of weird that we haven't met yet, don't you think?
Sence de henüz tanışmamış olmamız biraz garip değil mi?
- That's right. We haven't officially met yet, have we?
Resmi olarak tanışmadık henüz, değil mi?
We haven't met any other ghosts yet.
Şimdiye dek hiç başka hayaletlerle tanışmadık.
Jason makes a good impression, but we haven't met his family yet.
Jason iyi bir intiba bıraksa da ailesini tanımıyoruz.
How are we going to find a man we haven't even met yet in this crowd?
Evet, bunu "işaretlerden" biri olarak düşünebiliriz.
We haven't met yet.
Biz tanışmadık.
We really haven't met in person yet.
Birebir tanışmadık henüz.
We haven't met yet, but I'm Edith Crawley, and tomorrow I can show you where everything is.
Henüz tanışmadık ama ben Edith Crawley ve yarın size her şeyin yerini gösterebilirim.
How are we going to find a man we haven't even met yet in this crowd?
Daha tanışmadığımız bir adamı bu kalabalıkta nasıl bulacağız?
We haven't met yet.
- Tanışmamıştık, değil mi? - Kim?
We haven't met yet, madam.
Henüz tanıştırılmadık hanımefendi.
We haven't officially met yet. India.
Henüz resmi olarak tanışmadık.Ben India.
We haven't officially met yet.
Resmi olarak daha tanışmamıştık.
We haven't met yet.
Tanışmadık daha.
I just haven't met you yet they say all's fair in love and war but I won't need to fight it we'll get it right and we'll be united oh, you know that it'll all tn n out
Hepsinin adil olduğunu söylüyorlar. Aşkta ve savaşta Ama savaşmaya ihtiyacım olmayacak. Doğruyu bulacağız.
We haven't met yet.
- Peki.
- We haven't met yet.
- Daha önce tanışmadık.
No, we haven't met any French people yet, no.
Hayır henüz hiç Fransız ile tanışmadık.
Haven't met Ms. Right yet, but, you know, I'm out there on the prowl, just moving on, like we said. Hmm.
Henüz doğru kişiyle tanışmadım ama bilirsin fırsat kolluyorum, konuştuğumuz gibi hayatıma devam ediyorum.
Only friends we haven't met yet.
Onlar, henüz tanışmadığımız arkadaşlarımızdır.
I haven't met him yet, but I can tell when I find him, we're going to spend eternity together.
Onunla daha tanışmadım ama görsem tanırım. Sonsuza kadar birlikte olacağız.
We haven't met yet.
Daha tanışmadık.
Dr. Masters. We haven't yet met.
Dr. Masters, henüz tanışmadık.
We haven't really met yet.
Daha tam olarak tanışamadık.
We haven't actually met yet.
Aslında daha tanışmadık.
We haven't actually met yet.
Daha yüz yüze tanışmadık.
I mean, we haven't met yet, but she's a great girl and her name is Stacy.
Yani daha tanışmadık ama harika bir kız ve adı Stacy.
we haven't even met him yet.
Daha tanışmadık bile.
we haven't 212
we haven't got time 26
we haven't met 79
we haven't done anything 37
we haven't got much time 40
we haven't been introduced 16
we haven't much time 37
we haven't done anything wrong 17
we haven't got all day 37
we haven't officially met 21
we haven't got time 26
we haven't met 79
we haven't done anything 37
we haven't got much time 40
we haven't been introduced 16
we haven't much time 37
we haven't done anything wrong 17
we haven't got all day 37
we haven't officially met 21
we had a 51
we have to go 1146
we had a good run 29
we have 1448
we have to talk 296
we have a deal 218
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we have to go 1146
we had a good run 29
we have 1448
we have to talk 296
we have a deal 218
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105