What were they thinking Çeviri Türkçe
107 parallel translation
- What were they thinking?
- Ne düşünüyorlardı ki?
Breaking away from Earth, what were they thinking?
Dünya'dan ayrılmakmış. Akıllarından ne geçiyordu?
God Almighty, what were they thinking?
Yüce tanrım, ne sanıyordu bunlar?
What were they thinking?
Ne düşünüyorlar?
What were they thinking, some of those toys?
Bu oyuncaklarla neyi hedefliyorlar?
What were they thinking of, throwing stones at a woman?
Bunun onun için yapıyorum, kendim için değil.
Why disappear a little girl, hold her for 60 years and send her back, able to predict the future? - What were they thinking?
Neden 1940'larda bir kızı kaçırıp 60 sene tuttuktan sonra geleceği görebilme yeteneğiyle göndersinler?
What were they thinking, sticking me with a beat-up bucket of bolts like this?
Bana bu arabayı verirken ne düşünüyorlardı acaba?
What Were They Thinking? , take seven.
"Akılları Nerdeydi?" çekim yedi.
What were they thinking, having another baby at their age?
Akılları nerdeydi, o yaşta bir çocuk daha yaparken?
What were they thinking?
Ne düşünüyorlardı?
Hah, what were they thinking!
Ne zannediyorlardı ki? !
That is what they were thinking.
Bunları düşünüyorlardı.
I guess I know what they were thinking.
Sanırım akıllarından geçeni biliyorum.
I remember thinking how faded they were, but theywerered. What is all this nonsense?
Monte...
What were they thinking!
Ne düşünüyorlardır!
All you had to do was look at those faces to guess what they were thinking.
Düşüncelerini tahmin etmek için yüzlerine bakmak yeterdi.
In right-thinking circles, in high society in Paris, they sympathized with our soldiers, whose troubles were unfortunately nothing compared to what came later.
Sağ görüşlü çevrelerde, Paris'te yüksek sosyetede insanlar askerlerin acısını paylaştılar ki onların sıkıntıları daha sonra doğacak sıkıntılarla kıyaslandığında neredeyse bir hiçti.
I wish I knew what they were thinking.
Keşke ne düşündüklerini bilseydim.
That's what they were thinking.
Düşündükleri şey buydu.
They were the reactions of the Mrs. Gold and the exacerbated jealousies of the Chantry what took it thinking that the Douglas Valentine was in love for.
Madame Gold'un tepkileri ve Kumandan Chantry'nin kıskançlık krizleri size Douglas Gold'un Kumandan'ın eşi Valentine'a aşık olduğunu düşündürdü.
Miriam and BeuIah, I couId see what they were thinking when we came out.
Miriam ve Beulah, ayinden çıktığımızda seni görünce ne düşündüler biliyorum.
But what would the world be like if people said whatever they were thinking all the time, whenever it came to them?
Dünya nasıl bir yer olurdu eğer insanlar, akıllarına ne gelirse, ve ne zaman gelirse gelsin söyleselerdi?
- But that's what they were thinking.
- Ama öyle düşünüyorlar.
I always knew exactly what they were thinking.
Ne düşündüklerini biliyordum.
If the doctors... had any idea what you were thinking... you know, them awful... dark thoughts... what do you think they'd do?
Eğer doktorlar... düşüncelerini, o korkunç, karanlık düşüncelerini bilselerdi, sence ne yaparlardı?
And I knew what they were thinking, just like I knew guys at school thought about me when they jerked off.
Ve ne düşündüklerini bilirdim, tıbki okuldaki çocukların düşündüklerini bildiğim gibi.
But they were having such a good time I couldn't bring myself to tell them what I was thinking.
Onlara ne düşündüğümü söylemeye cesaret edemedim.
It wasn't what they were thinking, so much as what they were feeling.
Bence önemli olan ne düşündükleri değil ne hissettikleriydi.
She knew what they were thinking - what is that attractive man doing with her?
Ve hepsinin ne düşündüğünü biliyordu. "Bu inanılmaz çekici adamın bu kadınla ne işi var?"
If I were you, I'd be thinking about what I was gonna say... if they ask me to be on the Night Stalker Task Force... as a homicide detective.
Yerinde olsaydım, bir cinayet dedektifi olarak... Gece İzsürücü Görevi'ne katılmamı istediklerinde... ne diyeceğimi düşünürdüm.
- What do you mean, thinking? If they were that spun about what I mighta seen, then maybe I saw somethin'.
Dün gece birşey görmüş olabileceğimi düşündüklerine göre, belki de gerçekten birşey gördüm.
I hurt you, and I had to spend hours on a stinky bus... next to a guy that was spitting into a can... thinking about all the minutes going by that I wasn't at your graduation... and they were hurting you... because it was so selfish of this person who wasn't me to do what she did.
Yanımda sürekli kutuya tüküren bir adam vardı. Orada olmadığım her dakika senin nasıl kırıldığını düşündüm. Çünkü bu çok bencilce bir davranıştı.
I don't know what the hell they were thinking!
Ne düşündüklerini bilmiyordum.
But that's only if you couldn't take what they were thinking... which really means only if you can't see yourself... for what you really are.
Ama bu sadece düşündükleri şeyleri ciddiye almadıysan olur, ki bu da kendini olduğun gibi göremediğin anlamına gelir.
Don't know what they were thinking.
Ne düşünüyorlardı, bilmiyorum.
What makes you think they were thinking?
Düşündüklerini nereden biliyorsun?
What were they thinking?
- Ne düşünüyorlardı?
You'll never know what I am thinking, or who I am. " As if they were saying," lt's only a body. "
Söyledikleri gibi :
Now you know what they were thinking.
Artık ne düşündüklerini biliyorsun.
As the men went out to cross the swamp. They were thinking of what Ridjimiraril had to face.
Bataklığı geçerlerken erkekler Ridjimiraril'in karşılaşmak zorunda kaldığı şeyi düşünüyorlardı.
What the fuck were they thinking?
Ne düşünüyorlardı ki?
What the hell were they thinking?
Ne düşünüyorlardı ki?
"Help us fight a monster." What the hell were they thinking?
"Canavarla savasmamiza yardim et." Ne dusunuyordu bunlar?
I know what they were thinking.
O anda ne düşündüklerini biliyorum.
I just don't know what they were thinking.
Ne düşünüyorlardı anlamıyorum.
So six months ago when they asked us to fix this mess, what the hell were we thinking, saying yes?
Altı ay önce bize bu pisliği temizlememizi teklif ettiklerinde... "Evet" derken aklımız neredeydi?
You say you heard what they were thinking?
Ne düsündüklerini duydugunu mu söyledin?
I mean, he showed me what people were thinking, what they were feeling.
Görünüşe göre son derece ilham verici bir adammış. Demek istediğim, bana insanların neler düşündüğünü gösterdi.
- I'd really just ask them about their, you know, final experiences on this Earth and just what they were thinking, any remorse for any mistakes they had made, any...
Onlara bu dünyadaki son deneyimlerini gerçekten sormak isterdim. Acaba ne düşünüyorlardı? Yaptıkları yanlışlar için herhangi bir pişmanlık hissediyorlar mıydı?
This one time, me and Joey, my friend, we got obliterated, and we went down there, and we were staring at them, and I kept thinking, "I wonder what they're thinking," you know?
Bir defasında ben ve arkadaşım Joey onlara bakıyorduk ve onlara uzandık. Sonrada onları batırdık. Şunu düşünüyordum :
what were you doing 354
what were you thinking 741
what were you gonna say 55
what were you saying 207
what were they doing 32
what were their names 27
what were you dreaming about 17
what were you doing there 136
what were you guys talking about 23
what were you talking about 62
what were you thinking 741
what were you gonna say 55
what were you saying 207
what were they doing 32
what were their names 27
what were you dreaming about 17
what were you doing there 136
what were you guys talking about 23
what were you talking about 62