What were you doing Çeviri Türkçe

What were you doing on my phone? Seriously.

- Cidden, telefonumla ne yapıyordun?

What were you doing there?

Orada ne işiniz vardı?

What were you doing at the hunting lodge earlier?

Bugün avcı kulübesinde ne yapıyordun?

- I'm sorry? - Then what were you doing?

- Ne yapıyordun o zaman?

And what were you doing at my place?

Benim evimde ne işiniz vardı?

What were you doing for the past three days?

Son üç günde ne yapıyordun?

Then let me ask what were you doing that day?

O zaman geçen gün ne yaptığını sormama izin ver.

What were you doing up at 6 : 00 a.m.?

Sabah 6'da ne işin vardı?

Jane, what were you doing?

Jane, aklından geçen neydi?

What were you doing with Mr. Collins?

Bay Collines'le neler yaptınız?

what were you doing to help?

Sen ne yapıyordun peki?

What were you doing in there?

Bunun içinde ne işin vardı?

What were you doing with Mr. Collins?

Bay Collins'le ne yapıyordunuz?

What were you doing on the gallery?

Koridorun orada ne yapıyordun?

What were you doing in the bathroom?

Banyoda ne yapıyordun?

- What were you doing in the woods?

- Ormanda ne yapıyordun?

What were you doing with Tassawur in a hotel room?

Tassawur'la birlikte otel odasında ne işin vardı?

What were you doing in the church?

- Kilisede ne yapıyordun?

What were you doing there last night?

Geçen akşam orada ne işin vardı?

What were you doing?

Ne yapıyorsun?

And what were you doing out there?

Peki sen orada ne yapıyordun?

I want you to know that I knew what you were doing earlier when you were filming Sally asleep.

Sally'yi uyurken çektiğinde öncesinde yaptıklarını bildiğimi bilmeni isterim.

What were you bobbleheads doing while I was just getting ear-fucked by Father Time?

Zaman Baba kafamı sikerken siz mankafalar ne yapıyordunuz?

- That's my guess. For what you were doing before the turn.

İşler değişmeden önceki mesleğinin bu olduğunu tahmin ediyorum.

You were a lioness doing what she had to do to protect her cubs.

Siz yavrularını korumak için yapması gerekeni yapan bir dişi aslandınız.

It was only because I didn't want to see what you were really doing.

Bu sadece senin aslında ne yaptığını görmek istemediğim içindi.

And if the bishop knew what you were doing, you'd be up to your arse in it there, too.

Ve yaptığın işler papazın kulağına gidecek olursa seni de aynı şekilde sallandırırlar.

What in the hell were you doing?

Ne yapıyorsun öyle?

What were you just doing?

Sen demin ne yapıyordun?

In a moment, I'll open the floor up to you so you can provide a narrative of events to explain what you were doing and where you were on the date and time of Thomas McAllister's murder.

Bu arada ben size açıklayayım, siz de böylece Thomas McAllister'ın öldürüldüğü tarih ve saatte nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı bize anlatırsınız.

I know what you were doing three hours ago.

Üç saat önce ne yaptığını biliyorum.

I'll tell you if you tell me what you were doing out here on your own.

Tek başına burada ne yaptığını söylersen ben de sana söylerim.

What the hell were you doing?

İçeride ne bok yiyordunuz? !

What were you doing?

Ne yapıyordun?

Start by telling me what you were doing behind the curtain in college.

Konuşmaya okuldaki perdenin arkasında ne yaptığınızı söyleyerek başla.

What you were doing. Where you were.

Ne yaptığını.Nerede olduğunu.

May I ask what the two of you were doing out here so late?

Gecenin bu saatinde burada ne yaptığınızı sorabilir miyim?

Because I didn't even know what you were doing out here until someone else told me.

Bilmiyorum tabii ki. Çünkü başka birisi bana söyleyene kadar burada olduğunuzu bile bilmiyordum.

They told me what you were planning on doing.

Bana ne yapmayı planladığını söylediler.

What were you guys doing in the storage closet that whole time?

Onca zaman boyunca depoda ne yapıyordunuz o zaman?

Hello. - Hi. - Do you remember what you were doing on July 28, 2012?

- Merhaba. - 28 Temmuz 2012'de ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?

No. Do you remember what you were doing the week before the anniversary of your father's death?

Siz babanızın ölüm yıldönümünden bir hafta önce ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?

- What were you doing there?

- Burada ne yapıyorsun?

What did you think you were doing?

Ne yaptığını sanıyordun ki?

I'm just glad you weren't doing what I thought you were doing.

Yaptığını sandığım şeyi yapmadığına sevindim.

- What, you think you were doing me a favor?

- Bana iyilik mi ettiğini mi sandın?

And what exactly were you doing during these sessions with these couples?

Peki bu çiftlerle olan seanslarınızda tam olarak ne yapıyordunuz?

That's what you were doing.

İşte yaptığın buydu.

Do you want to tell me what you were doing in Colin Haynes'apartment?

Şimdi bana Colin Hayes'in dairesinde ne aradığını söylemek ister misin?

What the hell were you doing outside the city without authorization?

İznin olmadan şehrin dışında ne halt ediyordun?

What were you planning on doing?

Ne yapmayı planlıyorsun?