Whatever i want Çeviri Türkçe
3,668 parallel translation
That way, he can tell Klaus whatever I want.
Bu şekilde Klaus'a istediğim şeyleri söyleyebilir.
It's about what he's going to do when we're done here, which is whatever I want him to, just like you.
Onunla işimiz bittiğinde benim için neler yapacağı önemli. Yani istediğim şeyleri yapması önemli. Aynı senin gibi.
This is my wedding day, and I will say and do whatever I want.
Bu benim düğünüm ve ben ne dersem o olacak.
I can do whatever I want.
Ne istersem yapabilirim.
I can do whatever I want. Whenever I want.
Ne istersem isteyeyim istediğim zaman yapabilirim.
i give you 50 bucks, and you let me do whatever i want.
Size 50 dolar vereyim ve istediğimi yapmama izin verin.
let me do whatever i want, and the $ 40- - that's how much i actually have--is yours.
İstediğimi yapmama izin ver ve 40 dolar tam olarak o kadarım var, senin olsun.
I didn't. So now I'm free to be whatever I want to be.
O yüzden şimdi her ne olmak istiyorsam olabilirim, özgürüm.
I'll be the first to get whatever I want!
İstediğimi almak için ilk orada ben olacağım.
Now, I'm just going to do whatever I want.
Artık ne istersem onu yapacağım.
I can do whatever I want.
Ben ne istersem yaparım.
I can do whatever I want!
Ben ne istersem yaparım.
I get in that room, I'm cool as a cucumber, and I will lead whatever way you want to go.
Ben oraya bir hıyar gibi sakin girip sen nereye istersen oraya gidebilirim.
But you or I might be in a different space in six months and not want whatever this is now then, do you know what I mean?
Ama 6 ay içerisinde birimiz farklı bir yerde olabilir ve o durumda bu şeyi istemiyor olabilir anlıyor musun?
For now, I can get you whatever you want.
Şimdilik ihtiyacın olan şeyleri sana ben sağlayacağım.
I'll tell you whatever you want to know.
Öğrenmek istediğin herşeyi anlatacağım.
I'd apologize for whatever they want. - I wouldn't.
- Ne için isterlerse özür dileyebilirim.
"I can be whatever you want me to be."
-... istediğiniz kişi olabilirim. "
Whatever you feel and however you want to show it, that's okay. Look, I-I... this... Listen to me.
- Bak, bu...
Whatever Muirfield did to you, I want to help undo.
Muirfield sana ne yaptıysa, bunu geri almana yardım etmek istiyorum.
I took the case because I want to put Mr. Mueller, or whatever his name is, at ease.
Bay Mueller ya da ismi her neyse onu yakamdan düşürmek için kabul ettim.
Look, I don't know how or why, but we seem to have gotten off on the wrong foot here, and I want to apologize for whatever part that I might have played in it.
Bak, nasıl ya da neden olduğunu bilmiyorum, ama görünüşe göre yanlış bir başlangıç yaptık, ve kendi adıma özür dilemek istiyorum.
I want us to move past whatever issues may have arisen over the handling of Will, focus on what is most important right now.
Will'i taşımamızdan dolayı oluşan... sorunlarımızı aşmamızı istiyorum, en önemli meseleye odaklanmalıyız.
I'm gonna get you whatever you want from the vending machine, as long as it's pretzels, because they're out of everything else.
Tabii pretzel olduğu sürece çünkü diğer her şey bitmiş.
I can handle it, whatever it is you want to throw at me.
Bana söyleyeceğin her şeyle başa çıkabilirim.
I don't know. Whatever we want. No one's gonna argue with us.
Kimse bizimle bunu tartışacak değil ya.
I'll take whatever you don't want.
Hangisini almıyorsan onu alacağım.
Whatever this is between us, I... I don't want it to stop.
Aramızdaki şey her neyse bitmesini istemiyorum.
Okay, whatever you want right now, I can't.
Şu anda her ne istiyorsan yapamam.
You make me an American, I'll be whatever you want.
Beni Amerika vatandaşı yaparsan istediğini yaparım.
Now I can do whatever the hell I want to.
Artık her istediğimi yapabilirim.
And I'm gonna do whatever the hell I want with my album and with my artists.
Albümümle ve sanatçılarımla ne istersem yapacağım.
'Cause I just don't want to trade on our... whatever this is to, uh, get to observe a surgery.
Çünkü ben, buna ne deniyorsa, ameliyatı gözlemlemekten faydalanmak istemiyorum.
Whatever's going on, I don't want to be a part of it.
Ne olacaksa olsun ama ben bunun bir parçası olamam.
I want what you have, whatever it is that has kept you young all these years.
Sendekini istiyorum. Seni bunca yıl genç tutan her neyse onu istiyorum.
I'll just do whatever you want to do.
Ne yapmak istiyorsanız onu yapacağım.
No. I mean, this, whatever we're doing, the distracting, the sublimating, whatever you want to call it.
Hayır yani yaptığımız bu şey dikkat dağıtma, arındırma artık adını ne koymak istersen.
And when we get back to the U.S., I want a meeting with whatever powers-that-be to make clear that those are the terms.
Amerika'ya döndüğümüzde bu baştakiler her kimseler onlarla bir toplantı istiyorum bu şartlarımın geçerli olduğunu konuşmak için.
You and I should both be able to record whatever we want...
Sen de ben de istediğimizi kaydedebilmeliyiz...
I want to talk about this, all of this, whatever it means.
Ne anlama gelirse gelsin olanları, her şeyi konuşmak istiyorum.
If you make me an American, I'll do whatever you want.
Beni Amerika vatandaşı yaparsan istediğini yaparım.
Well, I could tell Steve whatever you want me to tell him and he's gonna say,
Peki, Steve le konuşurum bana ne dersen söylerim o da şöyle der,
But I guess that's just your thing : you just do whatever the hell you want.
Ama sanırım senin düşüncen şuydu : ne yapmak istiyorsan onu yap.
But I sure as hell don't want to make whatever that was angry again.
Ama o şey her neyse onu tekrar sinirlendirmek istemiyorum.
But whatever happened, I don't want any part of it.
Ama her ne olduysa ilgilenmiyorum.
Well, you want me to... send Wayne over to your place, pick up whatever you need?
İhtiyacın olanları alması için Wayne'i evine yollayayım mı?
Do whatever you want with him, I don't care.
Onunla ne istersen yap, umurumda değil.
I know you're the woman I want And I'll do whatever it takes to keep from losing you.
Senin istediğim kadın olduğunu biliyorum ve seni kaybetmekten alıkoyacak herşeyi yaparım.
Well, whatever, I don't care about mom, because I've tried to plan a wedding with her, and she's been really stressful about it and unsupportive, and it feels like she doesn't even want me to get married anyway.
Her neyse, annem umrumda değil çünkü onunla düğünü planlamayı denedim ve bu konuda gerçekten stresliydi ve destekleyici değildi. Evlenmemi bile istemiyormuş gibi geliyor artık bana.
I don't want to spend whatever time I have left in some hospital, getting pumped full of poison and feeling crappy all the time, okay?
Kalan zamanımı, hastanalerde vücuduma zehirler pompalanarak devamlı kötü hissederek geçirmek istemiyorum, tamam mı?
Whatever it is you are doing, I know how much you want the store back. But if your schemes can be admitted in good conscience, then you will tell me.
Yapmaya çalıştığın her ne ise mağazayı geri almak için olduğunu biliyorum ama planladığın şey vicdana uygunsa o zaman bana da söylemelisin.
whatever it takes 474
whatever it is 1472
whatever i do 39
whatever it's called 22
whatever it was 308
whatever it took 16
whatever it costs 21
whatever it may be 21
whatever i did 42
whatever i say 27
whatever it is 1472
whatever i do 39
whatever it's called 22
whatever it was 308
whatever it took 16
whatever it costs 21
whatever it may be 21
whatever i did 42
whatever i say 27
whatever i can do to help 28
whatever i can do 19
whatever is going on 17
i want you 676
i want to leave 87
i want to play a game 26
i want to see you 148
i want you to be happy 162
i want to sleep 78
i want to tell you something 138
whatever i can do 19
whatever is going on 17
i want you 676
i want to leave 87
i want to play a game 26
i want to see you 148
i want you to be happy 162
i want to sleep 78
i want to tell you something 138
i want to be with you 210
i want to sleep with you 20
i want to talk to you 454
i want to go home now 28
i want to die 134
i want to ask you something 139
i want to show you something 459
i want to live 129
i want to go home 717
i wanted to see you 203
i want to sleep with you 20
i want to talk to you 454
i want to go home now 28
i want to die 134
i want to ask you something 139
i want to show you something 459
i want to live 129
i want to go home 717
i wanted to see you 203