When you Çeviri Türkçe
248,097 parallel translation
You don't stand a chance when you see those warriors.
O savaşçılara karşı hiç şansınız yok.
You wouldn't think it was a desert when you looked at it.
Baktığınızda çöl olduğunu düşünmezsiniz.
Are there strategies for when you get your heart broken?
Kalp kırıklığı için yöntemler var mı?
When you make eye contact, you have to look away a bit.
Göz teması kurunca biraz da başka yere bakmalısın.
When you told me we were having dinner in the Techtropolis parking lot, I thought you were kidding.
Techtropolis otoparkında yemek yiyeceğiz dediğinde şaka yaptın sanmıştım.
Boy, when you take an interest in people, you really uncork a geyser of nonsense.
Vay be! İnsanlarla ilgilenince sahiden saçmalığın önünü alamıyormuşsun.
Wow, and I remember when you loved playing games with me.
Benimle oyun oynamaya bayıldığın günler hala hatırımda.
! You just face front and mark your man when you see him, Vincey lad.
Cepheye koşup gördüğün düşmanı indireceksin Vincey oğlan.
When you hug me... it hurts my heart.
Bana sarıldığın zaman yüreğim sızlıyor.
Of course, they are rather necessary when you happen to be someone's former Prime Minister.
Bittabi, birilerinin eski Başkanı olduğun zaman kılık değiştirmek daha bir elzem hâle geliyor.
Do you want to see what happens when you're too late to save your little friend and everybody else?
Arkadaşını ve diğer herkesi kurtarmak için geç kaldığında ne olduğunu görmek ister misin?
When you're winning, and I'm in the room, you're missing something.
Odada ben varken kazanıyorsanız bir şeyler kaçırıyorsunuz demektir.
I know when you're crying them.
Gözyaşlarımı döktüğün zaman biliyorum.
You're so sexy when you're onto something.
Bir şeye değinirken çok seksi oluyorsun.
You dream of something for so long, you start to fear that when you finally get to experience it, it might not live up to expectations. But...
Uzun süredir bir şeyi hayal ediyorsun ve sonunda gerçekten yaşayınca korkmaya başlıyorsun ve beklentini karşılayamayabiliyor.
It all seems obvious when you say it out loud like that.
Böyle yüksek sesle söyleyince her şey ortada görünüyor.
You know, when you showed up, you hadn't eaten a meal in a week.
- Evime geldiğinde haftada bir bile et yiyemiyordun.
Now when you leave, take it with you, throw it in a bush, and remember where you put it.
Giderken yanında götür, çalılığa at ve nereye attığını unutma.
When you gonna move out?
Ne zaman taşınacaksın?
Yeah, I know that kids don't like it when you scream at them.
Evet, çocukların kendilerine o şekilde bağrılmasından hoşlanmadıklarını biliyorum.
- Recite it when you're up there.
Yukarı çıktığında tekrarla.
You have one chance to harness that power when you give birth.
O gücü dizginlemek için tek bir şansın var. Onu doğurmak.
And when you do, do as I've taught you... make them pay.
Ve bulduğunda, sana öğrettiğimi yap. Bunu onlara ödet.
Where's a 40-foot can of Raid when you need it?
Fıçı fıçı böcek ilacı nasıl bulunur ki?
And when you do, you will kill her.
Bulduğunda, onu öldüreceksin.
It was back when you called us a family.
Bize aile dediğin günler geride kaldı.
And you like it when your dick's in my mouth, so you really need to stop treating me like a little kid!
Sikinin ağzımda olması hoşuna gidiyor o yüzden bana küçük bir çocukmuşum gibi davranmayı bırakman gerek gerçekten!
I mean, you and I weren't much older when we met, and that was fun, right?
Biz tanıştığımızda çok büyük değildik. Eğlenmiştik. Güzel günlerdi.
Seriously, what are you doing when this is all over?
- Ciddi soruyorum, mesaiden sonra boş musun?
You're going to have to let me back in when I'm done.
İşim bittiğinde beni tekrar içeri alman gerekecek.
Hey, do you remember when we went wine tasting in Santa Barbara and you said that was the best rosé you'd ever had?
Santa Barbara'da şarap tadımına gittiğimizde içtiğim en iyi rosé dediğini hatırlıyor musun?
I'll call you when we get to the hotel.
Otele vardığımızda ararım.
When was the last time you got a massage?
En son ne zaman masaj yaptırdın?
But when the offer was made, you replied, "It would take too much time."
Lakin teklifte bulunduğu zaman "Çok zaman alır" şeklinde cevap vermişsiniz.
Does it give you the fear, when he says, "Trust me"?
"Güven bana" dediğinde sen de tedirgin oluyor musun?
That's what I was doing when I ran across you.
Seninle karşılaştığımda da tam bunu yapıyordum.
And when I save you, and everyone on your ship, one day you will look back, and wonder who I was and why I...
Seni ve gemindeki herkesi kurtardığımda ise günün birinde bugünü hatırlayıp kim olduğumu merak edecek- -
When do you bring her back? We. Will.
Geri getirmeyeceğiz.
So when are you going to tell me?
- Ne zaman anlatacaksın peki?
Not when he discovers what you did to his little friend.
Hele ki küçük arkadaşına ne yaptığını öğrendikten sonra.
When I say no, you turn back around! Hey!
Hayır dediğimde arkanızı dönersiniz!
Who needs school when I've got you, professor Cody?
Sen varken okula neden ihtiyaç duyayım ki, Profesör Cody?
When that happens, you gotta have my back, okay?
Böyle bir şey olduğunda arkamda durmalısın, tamam mı?
When's the last time you scouted union bank?
Union Bankası'nı en son ne zaman gözlemledin?
And when I do, she will destroy you with her light magic.
Ve bulduğumda... ışık büyüsüyle seni yok edecek.
You forgot what I look like when I'm not OD'ing?
Aşırı doz almadığım zamanlarda neye benzediğimi unuttun mu?
When we get there, I'm gonna need you to watch my back. At a funeral?
Oradayken arkamı kollaman gerek.
So this, this Manny guy, when was the last time you saw him?
Şu Manny'yi en son ne zaman gördün?
When should I tell Lena you'll be back?
Lena'ya ne zaman döneceğini söyleyeyim?
When do you think he's gonna get here?
- Evet, iyiyim. Sence ne zaman gelir?
When I was 18, II surfed competitively, and, you know, I qualified for the West Coast championship at Avalanche Beach.
18 yaşındayken rekabetçi bir şekilde sörf yapardım. Avalanche Plajı'ndaki Batı Yakası Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştım.
when you're gone 25
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you're done 105
when you said 77
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you come back 48
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you're done 105
when you said 77
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you come back 48