When you died Çeviri Türkçe
1,422 parallel translation
A long time ago I told you you were going to go to hell when you died, when you had that MRI.
Uzun zaman önce, sana öldüğünde cehenneme gideceğini söylemiştim... mri varken
Do you know when you died?
Ne zaman öldüğünü hatırlıyor musun?
Tell me... what was it like when you died?
Söyle... Ölürken nasıldı?
You know, he just started school when Ann died.
Ann öldüğünde, o okula daha yeni başlamıştı.
But when you saw the care taker had died?
Ama bekçinin öldüğünü gördüğünüzde?
You know, like, when my mom died, I really couldn't believe it, you know.
Biliyor musun annem öldüğünde inanamadım, anlarsın.
And, you know, when... when I was a kid... right before my dad died... I never told you this before, but... I got in a lot of trouble.
Ve, bilirsin... küçük bir çocukken... babam ölmeden önce... bunu sana hiç anlatmamıştım, ama... başım bir sürü belaya girerdi.
My mom's dad died of a heart attack when he was 53. You're not - Hey.
Annem, 53'ünde, kalp krizinden öldü.
How did you feel when she died?
O öldüğünde kendini nasıl hissettin?
Did it work five years ago when your hamster died, and you spent so many hours giving it CPR that the doctors had to put a shunt in your mouth to help the sores drain?
O kadar uzun süre suni teneffüs yaptırmıştın ki.. ... apsen kurusun diye doktor, ağzına tüp yerleştirmek zorunda kalmıştı.
You knew your son didn't have long to live, and you knew that when he died, your last connection to your wife's family money would die with him.
Oğlunuzun da fazla ömrü kalmamıştı. O öldüğünde, karınızın parasıyla son bağınızı da kaybedecektiniz.
Uh, gosh, I know this sounds weird, but... were you there when Trudy died?
Allahım, tuhaf geleceğini biliyorum, ama.. Trudy öldüğü zaman siz orada mıydınız?
When Ziva told me you were placing flowers on the roof where Caitlin died, I couldn't believe it.
Ziva, Caitlin'in öldüğü çatıya çiçek koyduğunu söylediğinde inanamadım.
I couldn't even give you an educated guess as to when she died.
Ne zaman öldüğüne dair, sağlıklı bir tahminde bulunamam.
You remember when you told me to ask Jack about how Liza Died.
Liza'nın nasıl öldüğünü Jack'e sormamı söylediğin zamanı hatırladın mı?
But when she died, I decided it would be too hard, too confusing for you.
Ama o öldüğünde bunun çok zor olacağına ve kafanı karıştıracağına karar verdim.
But when she died... I guess I didn't want to confuse your grief, and I felt so powerless that I couldn't protect you from losing her.
Ama o öldüğünde, galiba kederli kafanı karıştırmak istemedim.
She wasn't too thrilled when she found out about the stuff you stole out of your mother's house after she died.
Neden? Anneniz öldükten sonra evinden çaldıklarını öğrenince pek sevinmedi. - Onlara sen mi anlattın?
If you'd shown one glimmer of humanity when I told you someone died, I might have.
Birinin öldüğünü söylediğim zaman insancıl bir tepki gösterseydin,.. ... belki acıyabilirdim.
When do you think she died?
Ne zaman öldü sence?
When I knew that she died in Auschwitz, I mean we were, you know, just so upset and horrified. "
Auschwitz'te öldüğünü öğrendiğimde nasıl söylesem, öylesine üzülmüş ve dehşete düşmüştük ki!
When mommy is full to its SUV with little Joey and Lucy the back seat, you believe that you ask for even a nanosecond how many people died to make it'she can turn to the road?
Sence Annem küçük Joey ve Lucy'le arka koltuktayken, bir nanosaniye bile onu yolda tutmak için kaç kişinin öldüğünü merak ediyor mu?
I bet you he inherited it when his old man died.
Bahse varım ona da miras kalmıştır.
Ludivine told me that your parents died when you were young.
Ludivine dedi ki, annenle baban sen küçükken ölmüş.
When my mom died, I asked you, I shouted at you,
Annem öldüğünde...
When your mother died, Tony... do you know who paid for her funeral?
Peki hiç uyuşturucu ticareti yapıldığını gördünüz mü? Onlar paraları paylaşırken oradaydım.
How did you feel when I told you Johnny Boz had died that day at the beach?
Peki Johnny Baz'ın sahilde ölü bulunduğunu söylediğim zaman neler hissettin?
How'd you feel when Roger died?
Roger öldüğünde ne hissettin?
Were you ever with anyone when they died?
Hiç, birisi öldüğünde yanında bulundunuz mu?
You know, Dr. Larabee, when I was a little girl... my daddy died.
Doktor Larabee ben daha ufak bir kızken babam öldü.
You'll never stop thinking of the people who died, and when you die, you'll be all alone.
Burada ölenleri hiç aklından çıkaramayacaksın. Sen ölürken ise yanıbaşında kimse olmayacak.
When your father died, Gordy took me to one side. He said : "Now, I don't want you to worry about money. Anything to do with the household, just put it in an envelope and send it to me."
Baban öldüğünde Gordy beni bir kenara çekip, "Para işini düşünme evle ilgili tüm faturaları bir zarfa koyup bana gönder," demişti.
When I tell you the lady who taught me this illusion actually died performing it, you'll understand the seriousness of the dangers involved.
Bu illüzyonu bana öğreten bayanın gösteride bu numarayı uygularken öldüğünü söylersem tehlikenin boyutunu daha iyi anlayabilirsiniz.
You told me he's dead, that he died when you were young.
Bana babanın gençliğinde öldüğünü söylemiştin.
Christ bequeathed this world to you when he died.
İsa, ölürken bu dünyayı size bıraktı.
When your sister died, you buried her in the same place.
Kızkardeşin öldüğünde, onu da aynı yere gömdün.
Were you present when she died?
Öldüğünde yanında mıydınız?
stay in detention that day which means you have no alibi for when Trevor died
o gün cezalandırmada kalmış gibi yaptığını biliyoruz. bu Trevor öldüğü zaman başka yerde olduğunu kanıtlayacak hiçbir şey yok anlamına geliyor.
pictures of you fishing, being there for her when her dog died, building a shrine to her pet.
Birlikte balık tutarken,.. ... köpeği öldüğünde yanında olup onun için bir köşe hazırlarken...
He died when you were six months old.
Sen altı aylıkken öldü.
You'll like him. His mom died when he was little, and his dad's a doctor.
Annesi o küçükken ölmüş, babası da doktor.
How old were you when mom died?
Annem öldüğünde kaç yaşındaydın?
- You were with my dad when he died?
Öldüğünde babamın yanında mıydın? - Evet.
Then how is it that you were with him when he died?
O zaman nasıI öldüğünde yanındaydın?
Um, you know When david died six months ago,
Um, bilirsin.
You know, when that lady died and you lost it, I really thought you'd changed.
O kadın ölünce ve sen kaybedince gereçekten değiştiğini düşünmüştüm.
I have sinned in the past, but when I met you, that person, that one that did all those terrible things, he died, and I was reborn.
Geçmiste günah isledim, fakat seninle tanisinca, o kötü seyleri yapan adam öldü, ve ben yeniden dogdum.
Why didn't you tell us your son was in the car when your wife died?
Neden karınız öldüğünde oğlunuzun da arabada olduğunu söylemediniz?
Where were you when she died?
O öldüğünde neredeydin?
i know all about your underprivileged youth, but that all changed when your parents died in the fire you set.
Yokluk içinde geçen çocukluğunu biliyorum, ama senin başlattığın yangında ailenin ölmesiyle her şey değişti.
Hey, you know, what would be the coolest thing if when somebody's died, you could... peel off the top layer of their eyeball and develop it like film so you could have a picture of the last thing they saw.
Birisi öldüğünde göz bebeklerinin en üst tabakası alınıp bir film gibi izlenebilse ve biz de gördüğü son şeyi bir fotoğraf gibi görebilsek çok iyi olurdu.
when you 160
when you're gone 25
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you're done 105
when you said 77
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're gone 25
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you're done 105
when you said 77
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you come back 48
when you're alone 31
when you're 91
when you get there 53
when you're married 16
when you wake up in the morning 17
when you love someone 38
when you get home 49
when you're young 31
when you were little 52
when you're alone 31
when you're 91
when you get there 53
when you're married 16
when you wake up in the morning 17
when you love someone 38
when you get home 49
when you're young 31
when you were little 52