English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Who's he

Who's he Çeviri Türkçe

17,726 parallel translation
He's just an old guy who loves pranks.
Eşek şakalarına bayılan ihtiyar bir adam.
If he came here to deliver a message, who's he giving it to?
Buraya mesaj getirmeye geldiyse kime getirirdi?
He's the only one who can talk to the other cells.
Diğer hücrelerle konuşabilen tek kişi o.
He's the one who put us on to Holloway.
Bizi Holloway'a yönlendiren adam.
No, he'll think you're someone who gets the wrong end of the stick.
Olmazsın. Sadece konuyu yanlış anlayan birisi olursun.
committed the crime then he's the one who should be punished.
suçu işlemişse... o zaman cezalamdırılması gereken o.
He's the little shit who should be going to jail.
Hapse girmesi gereken o aşağılık herif.
Yeah, he's the one who brought Puppet.
Tabii, Kukla'yı da o getirmişti.
Alec should not have to give up who he is, or at least the chance to figure it out, just to please his family.
Alec sırf ailesini memnun etmek için kimliğinden vazgeçmemeli ve başka bir yol bulmalı.
- Maybe he's the one who attacked her.
- Belki de Lydia'ya o saldırmıştır.
Plover's an idiot, like you, who wanted to go to Fillory, like you, so he tries a spell and gets blown up.
Plover bir aptaldı senin gibi. Fillory'ye gitmek istiyordu senin gibi. Ve bir büyü deneyip kendini patlattı.
Well, every book is here... all the books ever written, all the books never written, all the books of all the people who ever lived.
Burada her kitap vardır yazılmış her kitap, yazılmamış her kitap yaşamış herkesin he kitabı.
Someone who's unaware how much he means to me. Because I tell him all to rarely.
Benim için ne anlam ifade ettiğini bilmeyen birisi zira bunu ona çok sık söylemedim.
I think he works for a utility company or poses as someone who does.
Sanırım kamu hizmetlerinde çalışıyor veya öyle davranıyor.
He was always a loner, got picked on a lot in school, so Englander figured out that he was targeting the kinds of guys who made fun of him.
Hep yalnızmış, okulda hep bulaşmışlar. Englander da zamanında onunla eğlenen tipte çocukları hedef aldığını anlamış.
And how could someone who says he did it... And who seems to believe what he's saying... Be innocent?
Yaptığını söyleyen ve söylediğine inanıyor gibi görünen biri nasıl masum olur ki hem?
But he happens to have a psychiatrist who's involved in memory manipulation.
Ama hafıza manipülasyonu kullanan bir psikiyatristi var.
And he's using you to take out everyone who turned on him.
Onu ele veren herkesi indirmen için seni kullanıyor şimdi de.
He managed to pick up some private mercenary work, but the people who hired him disavowed him as soon as he got arrested and left him to rot.
Birkaç özel paralı askerlik işi almış fakat onu tutan kişiler, Sands tutuklanınca onu reddedip çürümeye bırakmışlar.
And the evidence clerk who was working the day she picked up Morra's coat, he saw your face.
Rebecca, Morra'nın ceketini aldığı gün kanıt odasında çalışan eleman da senin yüzünü gördü.
And Quentin, who's been texting me Like he's lost his mind because, well, he has.
Bir de aklını kaybetmişçesine bana mesaj atan Quentin.
He stole it, along with five others, and it made it look like it was Eloise who sold them to TheScrubJay.
Diğer beşiyle birlikte çalmış ve TheScrubJay'e satan Eloise gibi göstermiş.
It'd be a shame, stripping away pieces of the kind of guy who spends an afternoon playing the ponies for a bunch of women he's never even met.
Öğleden sonrası zamanını tanışmadığı kadınlar için midilli yarışı oynayan birinin kişiliğini bozmak yazık olur.
Or maybe he's just picking up on the glances between you and the one who looks like Cary Grant.
Ya da belki de senin, Cary Grant'e benzeyen adamla bakışmanı görüyordur.
He had to visit more than one shady provider of illicit medical care looking for one who fit the bill.
Makbuza uyanı bulmak için birden fazla yasadışı medikal bakım tedarikçisi gezmek zorunda kaldı.
My father's gone, and as far as the world was concerned, he was just another junkie who floated up in the East River.
Babam öldü ve dünyaya göre Doğu Nehri'ne vuran bir başka bağımlının tekiydi sadece.
Now, as for why there's a bullet hurtling at my head, you can start with this guy, Brian Finch, my consultant turned friend who promised he'd never lie to me.
Neden bir merminin kafama doğru geldiği konusuyla ilgili de bu adamla başlayabilirsin. Brian Finch...
Anyway, Sands is in jail, and he's not talking, so we don't know who the other members are.
Neyse, Sands hapiste ve konuşmuyor yani diğer üyelerin kimler olduğunu bilmiyoruz.
He's the chemist who released the NZT onto the streets of New York.
NZT'yi New York sokaklarına salan kimyager.
And if they don't, well, he's just a man with a metal hat who's only in charge because his father wore a metal hat before him, which is pretty crazy if you think about it.
Eğer demezlerse yalnızca, babası demir bir şapka taktığı için başta olan demir şapkalı bir adamdan ibaret olur. Düşününce bu da oldukça saçma aslında.
He's just a deadbeat Who hates me because I'm not a friggin'- -
Benden nefret eden avantacının biri o, çünkü ben lanet bir...
Who's he?
O kim?
Who'd he take it from?
Kimden almış bunu?
So he's gonna snitch, but the question is, on who?
Yani birini ele verecek ama asıl soru kimi ele verecek?
Who does he think he's talking to?
Bu adam kiminle konuştuğunu sanıyor?
The Xibalban who followed us, he's here.
Bizi buraya kadar takip eden bir Xibalban.
He's the one who started this whole thing, so there must be a reason he's not here.
Bütün bunları başlatan kişi o, burada olmaması için bir sebebi olmalı.
He's a professional DJ who uses the name Cymatic Society.
Cymatic Topluluğuun adını kullanan profesyonel bir DJ.
Fraud, who not only didn't pass the bar or go to law school, he didn't even graduate college.
Baro sınavını geçmeyip, hukuk fakültesinde okumasını geçtim liseyi bile bitiremeyen bir sahtekar.
From what I'm seeing, you're just a bully who uses other people's fears to get what he wants.
Gördüğüm o ki, sen istediğini almak için insanların korkularını kullanan bir zorbadan başkası değilsin.
He's arranged transport for the individual who called the meeting.
Toplantıya davet edilen üyelerin toplantı yerine gelmelerini bir tek kişi ayarlar.
Clearly, he's hiding something, but I don't think he has any idea who killed Brenner.
Bir şeyler sakladığı çok açık ama Brenner'ın katili hakkında en ufak bir fikri dahi yok.
If the same people who monitored Liz are monitoring him, he could be the key to finding Liz's killers.
Onu gözetleyenler Liz'i gözetleyenlerle aynıysa,... Liz'in katillerini bulmada anahtar olabilir.
And who are these people he works for?
Ve onun için çalışır, bu insanlar kim?
You know, gets all sad and scared like some bitch who's sorry he got turned out.
Bilirsin, terk edildiği zaman üzgün bazı kaltaklar gibi korkuyor ve üzülüyordu.
He's the bastard who did this!
Bunu o aşağılık herif yaptı.
And he's the guy who sneaks his game thingy.
O gardiyan oyun aletini getiriyor.
He's a kid who got scared.
Henüz çocuk, korkmuştu.
He had a cousin who used to run guns for an Iraqi arms dealer and they were close.
Iraklı bir silah satıcısı için silah kaçıran bir kuzeni vardı ve yakındılar.
What if he's just like a regular person who made a mistake?
Ya hata yapmış normal bir insansa?
There was a witness in Ronnie's original trial who claimed he could get Ronnie off, but backed off last minute.
Ronnie'nin davasının olduğu gün onun masumiyetini kanıtlayacak bir tanık varmış ama son anda geri çekilmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]