You feel better Çeviri Türkçe
6,145 parallel translation
And if it makes you feel better... she had the votes.
Kendini daha iyi hissedeceksen oylamayı kazandığını söyleyebilirim.
Well, uh, I know. Something that'll make you feel better.
Pekala, seni mutlu edebilecek bir şeyler biliyorum.
Hey, you know, right after you throw up how there's that 20-minute window when you feel better?
- İşte, kustuktan hemen sonra daha iyi hissetmen için 20 dakikalık bir pencere açılırmış?
I can make you feel better than that stuck-up bitch you brought.
Buraya getirdiğin sürtükten daha fazla memnun edebilirim seni.
You needed what, a little weed to help you feel better about yourself?
Kendini iyi hissetmek için biraz ota mı ihtiyacın oldu?
I mean, you guys are looking for a villain in all this and you've settled on me, and if that makes you feel better, fine.
Bu işte bir kötü arıyordunuz ve beni seçtiniz. Kendinizi iyi hissedecekseniz, tamam.
Would ice cream make you feel better?
Dondurma kendini daha iyi hissettirir mi?
Look, if it makes you feel better, I think this case is wrapping up, okay?
Daha iyi hissedeceksen, bu dava kapanmak üzere sanırım.
Do you feel better?
Daha iyisin ya?
So, do you feel better? Yeah.
- Daha iyi hissediyor musun?
Well, Peggy, I don't know if this makes you feel better, but I don't think they thought about it at all.
Peggy, bu seni iyi hissettirir mi bilmiyorum ama buna kafa yorduklarını bile zannetmiyorum.
If it'll make you feel better.
Yeter ki sen kendini iyi hisset.
Okay, if it makes you feel better, I'll come with you.
Tamam, eğer seni daha iyi hissettirecekse seninle gelirim.
I understand that calling me makes you feel better.
Beni aramanın seni daha iyi hissettirdiğini biliyorum.
Kid, does talking to your dad make you feel better?
Çocuk, babanla konuşmak sana iyi hissettiriyor mu peki?
You know what would make you feel better?
Seni ne daha iyi hissettirir biliyor musun?
Oh... Well, you know what's going to make you feel better?
Oh... iyi, biliyor musun seni ne iyi hissettirir?
I hope you feel better.
Umarım kendini daha iyi hissediyorsundur.
I hooked up with pretty much all the hot guys at boarding school, if it makes you feel better.
Kendini daha iyi hissetirecekse, yatılı okuldaki tüm çekici erkeklerle takıldım.
Make you feel better?
Seni daha iyi hissettirmek?
You think fucking this guy is gonna make you feel better, but it won't.
Bu adamla sikişmek sana iyi gelecek sanıyorsun ama hiç de öyle olmayacak.
And cervical, by the way. You feel better.
Bu arada boyun konusunda kendini çok daha iyi hissedeceksin.
- No, but don't you feel better now?
- Çökerttin mi? - Hayır ama şimdi daha iyi hissediyor musun?
Would that make you feel better?
Bu daha iyi mi hissettirecek?
- I wanted you to know that I have made a decision, and I feel much better about this school.
- Verdiğim kararı bilmenizi istiyorum ve okul hakkında kendimi daha iyi hissediyorum.
But solving more cases isn't gonna make you feel any better.
Fakat daha fazla dava çözmek seni daha iyi hissettirmeyecek.
I'll feel a lot better when you get our hit man behind bars.
Tetikçiyi de hapse attığınızda daha iyi olacağım.
You'll feel so much better when we get on top of things.
Bunları aşınca kendini çok daha iyi hissedeceksin.
You said you were starting to feel better and we agreed... we agreed you would not go to the doctor.
Hatta iyileşmeye başladığını kendin söyledin. Hem anlaşmıştık... Doktora gitmeyeceğine dair anlaşmıştık.
If it makes you feel any better, it wasn't for lack of effort.
Eğer kendini iyi hissetmeni sağlayacaksa sebepsiz yere değil.
You're right, I feel better.
Haklısın, daha iyi hissediyorum.
I'd feel a lot better if you'd come in and get checked out.
Eğer gelip kontrollerini yaptırırsan kendimi çok daha iyi hissederim.
If it makes you feel any better, my mom once lost me in a bet.
Kendini daha iyi hissettirecekse, annem bir keresinde beni bir iddiada kaybetti.
If it makes you feel any better... you taste much better than we thought you woul.
Moralin biraz da olsa düzelir mi bilmem ama düşündüğümüzden çok daha lezzetli çıktın.
You know, it'd be nice if you said something that made me feel better rather than worse.
Kendimi iyi hissettirecek şeyler söylesen çok daha iyi olurdu doğrusu.
And now that we've had this open communication, - So, you see how when... wait, what? I feel better about giving you the money.
Böyle açık seçik konuştuğumuz için parayı sana seve seve vereceğim.
You feel better, okay?
Moralini yüksek tut tamam mı?
I'd say the down side would be if you didn't feel much different or better after you'd done the thing. Which, why would you?
Bence kötü tarafı yapacağımı yaptıktan sonra hislerimin değişmemesi olur.
If it makes you feel any better, she doesn't know that I terminated the pregnancy.
Seni iyi hissettirecekse söyleyeyim gebeliği benim sonlandırdığımı bilmiyor.
You know what'll make us feel better?
Bizi daha iyi ne hissettirir, biliyor musun?
Just makes me feel better about the stuff I don't want to do, you know, like the blowjob with Seth.
Böyle olunca yapmak istemediğim şeyler hakkında rahatlıyorum. Mesela Seth'le sakso sahnem.
If it makes you feel any better, nothing happened.
Eğer daha iyi hissettirecekse aramızda bir şey olmadı.
You're not the only patient that he's skipped out on, if it makes you feel any better.
Daha iyi hissedeceksen, sen ektiği ilk hasta değilsin.
But I think you're gonna feel a lot better if you talk to her.
Ama bence eğer onunla konuşursan kendini çok daha iyi hissedeceksin.
Thank you. I feel better already.
Şimdiden daha iyi hissediyorum.
You can feel so much better than this.
Bundan çok daha iyi hissedebilirsin.
I would feel better if you were here.
Eğer burada olursan çok daha iyi hissederim.
Drink it and you'll feel better...
İç, daha iyi hissedeceksin...
I'd feel a lot better if you'd give me one of my guns back.
Silahlarımdan birisini bana geri verirsen çok daha iyi hissedeceğim.
Thank you. I feel so much better.
Teşekkür ederim, şimdi çok daha iyi hissediyorum.
I'd feel so much better with you and Ethan here.
Ethan ile burada kalırsanız çok daha iyi hissederim.
you feel better now 24
you feel me 201
you feeling better 72
you feel bad 27
you feeling okay 78
you feeling any better 33
you feel it 70
you feel okay 24
you feel so good 17
you feel good 50
you feel me 201
you feeling better 72
you feel bad 27
you feeling okay 78
you feeling any better 33
you feel it 70
you feel okay 24
you feel so good 17
you feel good 50
you feel guilty 27
you feel that 128
you feeling all right 58
you feel 41
feel better 293
feel better now 34
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
you feel that 128
you feeling all right 58
you feel 41
feel better 293
feel better now 34
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than good 18
better than 39
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than good 18
better than 39