You forget something Çeviri Türkçe
518 parallel translation
Didn't you forget something?
Bir şey unutmadın mı?
You forget something, yes?
Bir şey mi unuttunuz?
- Did you forget something?
- Bir şey mi unuttunuz?
Tarzan, didn't you forget something?
Tarzan, bir şey unutmadın mı?
You forget something, Blanche?
Bir şey mi unuttun, Blanche?
Yes, but you forget something very important.
Hoşlanıyorum ama önemli bir şeyi unutuyorsun.
Did you forget something?
Bir şey mi unuttun?
- You forget something, princess?
Hala bir itibarın var. Vardı, bebeğim vardı.
Mr. Cadwalader, didn't you forget something?
Bay. Cadwalader, Birşey unutmadınız mı?
Did you forget something?
Ne oldu? Bir şey mi unuttun?
Did you forget something, Andrei?
Bir şey mi unuttun, Andrei?
You forget something, maybe?
Birşey unutmuş olabilir misiniz?
Didn't you forget something?
- Unuttuğunuz bir şey yok mu?
Didn't you forget something, Sergeant?
Bir şey unutmadın mı Çavuş?
- Did you forget something?
- Bir şey mi unuttun?
If you forget something, call me.
Eğer bir şey unutursan, ofisten beni ara.
Didn't you forget something'?
Bir şey unutmadın mı?
Did you forget something?
Birşey mi unuttunuz?
I thought you might forget something, so I came down to help you.
Düşündüm ki bir şeyleri unutabilirsin, o yüzden sana yardıma geldim.
The leopard's cry is something that, once heard, you can never forget.
Leopar bağırtısı öyle bir şeydir ki bir duydunuzmuydu asla unutamazsınız.
I've been looking for you to tell you something before I forget.
Seni görmek ne büyük tesadüf. Söylemeyi unuttuğum bir şeyi söylemek için seni arıyordum.
Have you considered the possibility that you might, just once forget something? - Often, sir.
Bir kez olsun herhangi bir şeyi unutabilme ihtimalini düşündüğün oldu mu?
Our story tonight... taught us that once you have seen something, you never really forget it.
Bu akşamki hikayemiz bize bir gördüğümüzü aslında bir daha unutmadığımızı öğretti.
If you give me something sweet I'll eat it up and forget about it.
Bana tatlı bir şey verirsen onu yer ve unutur giderim.
How you gonna forget something'like that?
Böyle bir şeyi nasıl unutursun?
Dancing isn't something you forget.
Dans, unutulmaz.
Let me give you something that will help you forget
Sana, bunu unutmana yardım edecek bir şey vereyim.
you said something before that we had not forget :
Ya sen? Biraz önce unutmamamız gereken bir şey söylemiştin :
I missed! Forget about this stupid game. I have to tell you something.
Bırak şu saçma oyunu sana söyleyeceklerim var.
Something Doc Anders forget to tell you?
Doktor Anders'in söylemeyi unuttuğu bir şey mi var?
I'll give you something you won't forget!
Şimdi sana asla unutamayacağın bir şey vereceğim.
We tried to think of something you wouldn't forget.
Unutmayacağın bir şey düşünmeye çalıştık.
Look, this isn't something you just forget
Bak, bu yalnızca unutup geçeceğin bir şey değil.
You go on to something new, and I'll forget this whole thing ever happened
Sen yeni bir şeye yönel ve ben bütün bu olanları olmamış gibi unutayım.
Do you forget it? It's something you can't forget. – So what can you do?
Sizin gibi birinin köyde ya da çevre bölgelerde müzevir komşularının olması günümüzdeki gibi bir şey miydi?
I was about to forget something that is not very important for you, anyway.
Neredeyse sizin için önemsiz bir şeyi unutmak üzereydim.
You owe me something. Don't forget.
Bana bir şey borçlusun, unutma.
But before that You seem to forget something
Ama beni öldürmeden önce... bir şey unutmuş gibisin!
We gave you something to help you relax, and I made the suggestion that you consciously forget whatever was troubling you.
Sana sakinleşmen için birşeyler verdik, ve senin bilinçli olarak seni üzen olayları unuttuğun yönünde bir tez ileri sürmüştüm.
Forget it and say something about you, I'm curious to know you better.
Unut gitsin, senin hakkında daha fazlasını merak ediyorum.
What, forget that'cause you got on something pretty, it changes who you are?
Unutalım çünkü senin üzerinde kendini unutturacak bir hayli güzel değişiklikler olmuş?
something else tomorrow, and you forget about it.
Yarın başka bir şey geliyor ama unutuyorsun.
When you grow up around nothing but men, you learn certain defenses, and then you get used to the defenses and forget they're there... until something or someone comes along... and makes you look at'em real close.
- Büyüdüğün vakit etrafında erkeklerden başka bir şey olmayınca, kendini savunmayı öğrenmen kaçınılmaz oluyor. - Tamam, bu daha iyi. Kendini savunmaya öyle alışırsın ki, orada olduklarını bile unutursun, ta ki bir şey ya da biri çıkar, ve seni onları göz kapalıyken gören biri haline getirir.
Didn't you forget something?
Henüz orgazm olamadın mı?
You always forget something.
İlla bir şey unutacaksın!
How could you just forget something like that?
Böyle bir şeyi nasıl unutabilirsin?
it's okay to play pretend but you mustn't blame somebody else if you forget to do something.
Rol yapma oyunu oynamak sorun değil ama unuttuğun şeyler için başkasını suçlamamalısın.
If you had seen Hershell and Dale play together, Francis... It's something that you could never forget.
Hershell ve Dale'i, birlikte çalarken görseydin, Francis asla unutamazdın.
Didn't you forget... something.
E? er... bir? ey ihmal etmedi.
Is there something that I have in this office that I could hand to you and that would make you kind of forget that you're holding those little pink tickets there?
Bu büroda sizlere verebileceğim ve elinizde tuttuğunuz o ceza makbuzlarınızı unutmanızı sağlayacak bir şeyler var mı?
Like, you'd be holding something in that hand and this hand you'd forget about.
Bu elinizde bir şey olur ve öteki elinizi unutursunuz.
you forget 132
you forget yourself 29
forget something 26
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
you forget yourself 29
forget something 26
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
something on your mind 83
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something's bothering you 28