English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You had your fun

You had your fun Çeviri Türkçe

229 parallel translation
Okay. You had your fun.
Tamam, eğlece bitti.
Come on, you had your fun.
Haydi ama, eğlendiniz eğleneceğiniz kadar.
- Mabel, you had your fun.
- Mabel, yeterince eğlendin.
You had, you had your fun.
Yeterince eğlendin.
Lady, you had your fun.
- Bayan, bu kadar eğlence yeter.
You had your fun!
Kendinizle eğlenin!
All right, you had your fun, now get lost.
Pekâlâ, yeteri kadar eğlendiniz, şimdi toz olun.
You had your fun.
Sen eğlendin.
You boys have had your fun.
Siz çocuklar yeterince eğlendiniz.
Your friend is nice, we had so much fun I don't know how to thank you
Arkadaşınız çok iyi biri, beraber çok eğlendik. Size nasıl teşekkür ederim bilmiyorum.
You've had your fun, Monsieur.
Siz de eğlendiniz, Mösyö.
Oh, darling Joey, you've had your fun.
Joey, sevgilim, yeterince eğlendin.
You're having more fun than you ever had in your life.
Daha önce hic eğlenmediğiniz kadar eğleniyorsunuz.
You've had your fun.
Yeterince eğlendiniz.
You've had your fun.
Dalganı geçtin işte.
All right, you've had your fun.
Pekala, eğleniyormusun.
Now, you've had your fun, but if this happens in action, God help you!
Neyse, yeterince eğlendiniz ama bu operasyon sırasında olsaydı Allah yardımcınız olsun!
You've had your fun Sheriff, you'd better off pray that Esteban been enjoying too.
Korkmana gerek yok, Şerif! Esteban'ın sana hala kızgın olmayacağını umuyorum.
- That means, you've had your fun.
- Demek ki çok eğlenmişsin.
You've had your fun.
Yeteri kadar eğlendiniz.
You and your friend Britta have had some fun together.
Sen ve arkadaşın Britta bazen keyifli anlar yaşıyormuşsunuz.
Why not? You've had your fun with him.
Onunla yeterince eğlendiniz.
You've had your fun.
Yeterince eğlendin.
Okay, you've had your fun.
Tamam, yeterince eğlendiniz.
You keep your mouth shut... till we've had our fun and we collected our money.
Çeneni kapa... eğlenip paramızı alana kadar.
You had enough fun all your life.
Yeterince eğlenceli bir hayatın oldu.
OK, Buster, you've had your fun.
Tamam ulan, yeteri kadar eğlendin.
I haven't had this much fun with a girl ever... in my life, so... once you and Luke get your problems worked out, come by and look me up.
Şimdiye kadar bir kadınla hiç bu kadar eğlenmemiştim, hem de hiç. Luke'la sorunlarınızı halledince beni bir ara.
You've had your fun.
Eğlendin.
You've had your fun with our guest.
Misafirimizle yeterince eğlendin.
You've had your fun, Selena.
Yeterince eğlendin, Selena.
You mean you've had your fun.
Eğlendin.
You've had your fun. Now you've gotta pay up.
Eğlendin ve şimdi borcunu ödemek zorundasın.
What would you know about fun? You never had fun in your whole life.
Hayatın boyunca doğru düzgün eğlenmedin.
So you had your little fun, didn't you?
Ve sen, iyi eğlendin, değil mi?
You've had your fun.
Eğlendin işte.
Then we couldn't have had that great reception where your father whispered, "If you like my son, I'm twice as fun."
Ama tatlım o zaman o güzel düğün de olmazdı. Babanın kulağıma "oğlumu beğendiysen, ben iki katı kadar eğlenceliyim" dediği düğünü.
Oh, you and I had an undeniable fun, Shelly, but, uh, you can't, you can't compare Rollerblading... to crouching in a duck blind... with a shotgun next to your cheek.
Beraber çok eğlendiğimiz su götürmez bir gerçek. Ama paten kaymakla av tüfeğini yanağına yaslayıp avcı siperinde çömelmek kıyas kabul etmez.
Well, I hope you've had fun with your little games.
Küçük oyunun umarım seni eğlendirmiştir.
- Okay, Max, you've had your fun.
- Tamam Max, yeterince eğlendin.
Now you've had your fun, you don't care where I am!
Alacağını aldın, işin bitti tabii.
All right, you've had your fun.
Pekala, millet!
" But, now you've had your fun - though not too much, apparently and you want to be my friend.
Ama şimdi zevkini aldın. Ve benimle dost kalmak istiyorsun değil mi?
Think of all the fun you've missed, makes you kind of sad... It's better to have had your wish than to have wished you had.
Kaçırdığınız tüm eğlenceleri düşünün, sizi mutsuz eden bir şeyi dilemek, dilemiş olmayı dilemekten daha iyidir.
You've had your fun. Let him go.
İyi eğlendiniz, serbest bırakın onu.
O.K., you've had your fun.
Pekâlâ, yeterince eğlendin.
And now since we've had our fun, we're sending you a broad for your enjoyment!
Artık eğlencemizi yaptığımıza göre sizin eğlenmeniz için bir eksik etek gönderiyoruz!
Look, you've had your fun now, so I think you better just leave or else.
Bak, yeterince eğlendin. - Şimdi kapatsan iyi olur yoksa...
Oh, isn't this just the most fun you've ever had in your life, Dave?
Hayatında en zevk aldığın şey bu değil, Dave?
You've had your fun
Zevkinizi aldınız!
Uh-oh. All right, you guys have had your fun.
Tamam, yeterince eğlendiniz çocuklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]