English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You lied to him

You lied to him Çeviri Türkçe

183 parallel translation
Give Me Daniel's Number. I'll Tell Him The Only Reason You Lied To Him About Wilhelmina's Affair Was To Get Me Home From Mexico.
Wilhelmina'nın ilişkisiyle ilgili yalan söylemenin tek nedeninin eve dönmemi sağlamak olduğunu söyleyeyim.
You lied to him.
Ona yalan söyledin.
However, it would appear that when you first met the prisoner in Hamburg - you lied to him about your marital status.
Ne var ki, görünüşe bakılırsa siz mahkumla ilk kez Hamburg'da karşılaştığınızda evli olduğunuz konusunda yalan söylemişsiniz.
- You lied to him.
- Ona yalan söyledin.
This officer let you off lightly then you lied to him.
Bu subay nazikçe ayrılmanıza izin verdi ama siz ona yalan söylediniz.
This officer let you off lightly then you lied to him.
Bu subay sizin nazikçe ayrılmanıza izin verdi ve siz ona yalan söylediniz.
You lied to him!
Ona yalan söyledin!
And you lied to him about the photograph.
Ve sen ona, fotoğrafla ilgili yalan söyledin.
And you lied to him.
Ve sen ona yalan söyledin.
- Then he'll know you lied to him.
- Ona yalan söylediğini bilecek.
Oh, God, that you lied to him for one.
Oh, Tanrım, ona bi'kere yalan söyledin ama.
- No, you lied to him.
- Hayır, hayır ona yalan söyledin.
But you lied to him.
Ama o'na yalan söyledin.
You lied to him.
- Çocuğa yalan mı söyledin? - Evet.
So you lied to him Just trying to travel light
Yani ona yalan söyledin. Az eşyayla seyahat etmeyi severim.
- So you lied to him?
- Ona yalan mı söyledin?
- Yeah, but you lied to him, didn't you?
- Evet, fakat ona yalan söyledin, değil mi?
You lied to him? !
Ona yalan mı söyledin?
- You lied to him!
- Yalan mı söyledin?
No, you lied to him.
Hayır.Ona yalan söyledin,
But you lied to him. You want him to sue you.
Fakat seni dava etmesin diye ona yalan söyledin.
- Because you lied to him.
- Çünkü ona yalan söyledin.
So you lied to him again?
Yani ona yine yalan söyledin öyle mi?
Aaron Pierce said you lied to him.
Aaron Pierce, ona yalan söylediğini söyledi.
You lied to me. You ran back and got him out of bed.
Yalan söyledi, geri dönüp onu yataktan çıkartın.
But you told him that Mrs. Stanford was willing to testify that she'd lied?
Fakat ona Bayan Stanford'un yalan şahitlik yaptığını kabul etmeye razı olduğunu söyledin değil mi?
You can tell him you lied to your Aunt Callie, Uncle Ike and Cousin Zack, all that's easy.
Callie Teyzeye, Ike Amcaya ve Kuzen Zack'e yalan söylediğini söylersin, hepsi çok kolay.
I lied. I would have told him anything to save you from that torment.
Yalandı. Seni o eziyetten kurtarmak için herşeyi söylerdim.
You go get him! You lied to me.
Bana yalan söyledin.
I lied to you when I told you I'd never seen him again.
Onu bir daha asla görmedim derken size yalan söylüyordum.
And you believed him. I never lied to you in my life.
Hayatım boyunca sana hiç yalan söylemedim.
The baby! My father lied to you and you believed him.
Babam sana yalan söyledi ve sen de ona inandın.
If Picard's knowledge and experience is part of you, then you know I've never lied to him.
Eğer Picard'ın deneyimi ve bilgeliği sende mevcutsa, o zaman ona hiç yalan söylemediğimi bilmen gerek.
Did you tell him that you know that he lied to you?
Onun sana yalan söylediğini bildiğini ona söyledin mi?
He lied to you, so that you would help him in his plan.
Planına yardım edin diye size yalan söyledi.
Steven, would you rather she lied and snuck off to see him?
Sana yalan söyleyip gizlice çıkmalarını mı tercih ederdin?
You lied that an Indian girl can be a wife to a foreigner like him.
Hintli bir kızın onun gibi bir yabancıya eş olması yalandı.
It would appear that you've been hiding him and that you lied to us.
Onu sakladığın ve bize yalan söylediğin anlaşıIıyor.
You had already lied to him once.
Ona bir kez yalan söyledin.
I'm sorry I lied to you, but I cannot refuse a direct order from him, even if I want to.
Sana yalan söylrdiğim için üzgünüm ama direkt olarak aldığım emri red edemem Yapmak istesem bile
Look, I definitely do not like the fact that you lied to us about vanquishing him, but I have to admit, after taking a trip down the dark side, I sort of understand it a little bit better.
Bak, ben onu öldürdüğün hakkında bize yalan söylemiş olmandan kesinlikle hoşlanmıyorum, ama itiraf etmeliyim ki karanlık tarafa yoluculuğumla seni biraz daha iyi anlamaya başladım.
You lied to us about knowing him, and you're lying right now,
Bize, onu tanımıyorum diye yalan söyledin. Şimdi de yalan söylüyorsun.
We lost him because we lied to him. No, you lost him because you lost him.
Ona yalan söylediğimiz için onu kaybettik.
Your mom lied to you to keep you from him.
Annen seni ondan uzak tutmak için sana yalan söyledi.
You lied! You told me that you loved him and you sent him to die.
Onu sevdiğini söyledin, ama onu ölüme yolladın.
I'm sorry that I lied to you about dating Jason... but you can't destroy him like this.
Jason'la çıkmam konusunda yalan söylediğim için üzgünüm. Ama onu bu şekilde mahvedemezsin.
You even lied to him.
Ona bile yalan söyledin.
- Well, considering I'm not the one who lied to him, I think I have a better shot than you.
- Ona yalan söyleyen ben olmadığıma göre, sanırım senden daha fazla şansım var.
You know, I don't want him to be hurt or lied to.
Biliyorsun, onun incinmesini ve kandırılmasını istemiyorum.
He's gonna say you should have never lied to him, and that it can't work cause of the age difference, then he's gonna say there's no way you two can be together because he's your teacher.
Ona yalan söylememiş olman gerektiğini... ve aradaki yaş farkı yüzünden bu işin yürümeyeceğini söyleyecek. Sonra ikinizin birlikteliğinin mümkün olmadığını, çünkü senin öğretmenin olduğunu söyleyecek.
I lied to you, because if Jackson knew I was following him...
Size yalan söyledim çünkü Jackson, onu izlediğimi bilseydi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]