You looking for this Çeviri Türkçe
1,430 parallel translation
Are you looking for this?
Bunu mu arıyordunuz? - Evet.
You looking for this?
Bunu mu arıyorsun?
You looking for this?
Bunu mu arıyordunuz?
When you do think about it, what kind of man are you looking for this time around?
Ve bunu düşündüğünde, böyle zamanlar için nasıl bir adam hayal ediyorsun?
When are you looking for this... offensive and irresponsible gas-guzzling heap?
Ne zaman bu sorumsuzca benzin harcayan canavara bakmaya gideceksin?
Is this what you were looking for?
Aradığın şey bu mu yoksa?
Is this what you're looking for?
Aradığın şey bu mu?
You will find what you are looking for in this box.
Aradığınız şeyi bu kutuda bulacaksınız.
The lieutenant's looking for an easy way out of this case, and that'll be you, if you give him the opportunity.
Komiser bu davadan kurtulmanın kolay bir yolunu arıyor, ve bu yol da sensin, eğer ona bu fırsatı verirsen.
I know this isn't exactly what you're looking for... but Maeby was just accepted into private school.
Pekâla, bunun aradığınız şey olmadığına eminim ama, Maeby özel okula girmeyi daha yeni kabul etti.
This the kinda thing you're looking for?
Aradığınıza benzer bir şey bulduk?
Take this, you go stand over there, you're a Spanish tourist looking for something,
Bunu al ve orada bekle. İspanyol bir turistsin bir şeyler arıyorsun.
There's this guy... showed up at the house last night, looking for you.
Bir çocuk var. Dün gece eve geldi, seni arıyordu.
I don't know what you're looking for, but I just got out of a really tough relationship with this girl, Debbie.
Ne aradığını bilmiyorum. Ama Debbie diye bir kızla çok zorlu bir ilişkim vardı ve yeni bitti.
I believe this is what you're looking for.
Sanırım bu aradığınız şey.
Looking at our chopper cam here, you can see the line for gasoline at this local gas station off I-40 is absolutely...
Burada kameramızdan görünen, benzin kuyruğu. I-40 yolunun yanındaki istasyon tamamen- -
Well, I can tell you this if it's a miracle you're looking for well, you should keep looking, because you're gonna end up disappointed and I'm gonna end up out of a job.
Size şunu söyleyebilirim aradığınız bir mucizeyse aramaya devam edin, çünkü sonunda düş kırıklığına uğrarsınız ve ben de işimden olurum.
You're looking at me for this.
Bana bu yüzden bakıyorsunuz.
If you can't convince a doddering old fool finishing up his second term what the best thing is for this country's economy, perhaps you're not the kind of helper we're looking for.
Eğer o çelimsiz yaşlı salağın ikinci dönemini bitirmesini ve bu ülke için en hayırlsını, ekonomimiz için en doğru olanı yapmaya ikna edemezsen... O zaman belki de aradığımız yardım edecek kişi sen değilsindir.
You're looking for extra bodies, no one in particular, other than this one kid you already put out on the teletype.
Fazla cesetleri araştırıyorsunuz, belirli birini değil şu teletipte belirlediğiniz çocuktan başka.
You are aware that we may not be giving you the answer you are looking for on this one, yes?
Sizin aradığınız cevabı veremeyeceğimizin farkındasınız değil mi?
Erica, why are you looking for a story in this?
Erica, neden bu olaydan haber çıkarmaya çalışıyorsun?
If you can't convince a doddering old fool what the best thing is for this country's economy, perhaps you're not the kind of helper we're looking for.
Salak bir ihtiyarı, ekonomimiz için neyin iyi olduğu konusunda ikna edemiyorsan, belki de sen aradığımız yardımcı değilsin.
But this man didn't look like the one you're looking for.
Ama bu adam aradığınız kişiye benzemiyordu.
I'm supposed to wait here while you go out in this weather looking for this... whatever he is?
Böyle bir havada sen dışarı çıkıp o her kimse onu ararken burada seni beklemem mi gerekiyor?
I don't want you looking at this car for more than ten seconds without express written consent of major league baseball.
Beysbol liginden yazılı iznin olmadıkça bu arabaya on saniyeden fazla bakmanı istemiyorum.
I've been looking for this everywhere. Thank you so much.
Her yerde bunu arıyordum.
Get used to it, Cohen,'cause this is what you're gonna be looking at for the next four years.
Buna alış Cohen, çünkü önümüzdeki 4 yıl boyunca böyle birşeye bakacaksın.
So this guy you're looking for, is he your boyfriend?
Peki şu aradığın adam, erkek arkadaşın mı?
Is this what you're looking for?
Aradığınız şey bu mu?
Who knows? This Master Yu could be the earthbending teacher you've been looking for.
Belki de aradığın toprak bükme hocası Üstat Yu'dur.
Look, Shawn, if you're feeling trapped, if you're looking for a way out of this, just tell me, I can help.
Bak Shawn, kapana kısılmış gibi hissediyorsan, bir çıkış yolu arıyorsan bana söyle. Yardım edebilirim.
This guy you're looking for, okay, Jay Bennett.
Bu aradığınız adam, Jay Bennett.
This may be what you're looking for.
Aradığınız şey bu olabilir.
Oh, you know what? Some guys were here this morning, looking for you.
Bu sabah bazı adamlar geldi, seni arıyorlardı.
This what you're looking for?
- Bunu mu arıyorsun?
I'm sorry, I thought you were the guys who gave up looking for a 19-year-old kid this morning?
Üzgünüm, bu sabah 19 yaşındaki bir çocuğu aramaktan vaz geçtiğinizi gördüm!
And I wonder where you're going for breakfast looking this handsome?
Kaptan-ı Deryamız kime kahvaltıya gidiyorsa böyle iki dirhem bir çekirdek.
Why are you even looking for this guy if he's not the killer?
Madem katil o değil, niye arıyorsunuz ki herifi?
I found this when I was looking for you.
Seni ararken bunu buldum.
You think this ghost is a worried mom... looking for her kid.
Sence bu hayalet çocuğunu arayan... kaygılı bir anne olabilir mi?
What you're looking for-needle. This-haystack.
Yaptığın şey, samanlıkta iğne aramak.
This nurse... says she's looking for you.
şu hemşire...
That's what you're looking for at this point.
Artık arayacağın bu olmalı.
You're looking for this?
Bunu mu arıyordun?
Is this what you're looking for?
Bunu mu arıyorsun?
It's just that... I don't know, I was just looking for a bit of fun this summer, you know?
Sorun bu değil yaz için eğlence arıyordum.
I've been looking for you all this time and you're not happy to see me.
Seni bunca zaman aradım ve beni gördüğüne sevinmedin.
Is this what you've spent 3000 years looking for?
Bulmak için 3,000 yılınızı harcadığınız şey bu mu?
In Case You're Looking For This, Don't Even Bother.
Eğer bunu arıyorsan boşuna uğraşma
You're probably looking for this one.
Muhtemelen bunu arıyorsun.
you looking for something 28
you looking for someone 19
you looking for me 46
looking for this 81
for this to work 27
for this reason 28
for this 316
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you looking for someone 19
you looking for me 46
looking for this 81
for this to work 27
for this reason 28
for this 316
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158