English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You saw nothing

You saw nothing Çeviri Türkçe

246 parallel translation
- You saw nothing
- Hiçbir şey görmedin.
You saw nothing.
Hiçbir şey görmediniz.
Yet you saw nothing wrong in having a clandestine meeting with a woman?
Ama bir kadınla gizlice..... buluşmakta yanlış bir yan görmediniz?
Then, you saw nothing.
Sonra da hiçbir şey görmedin.
You saw nothing in Hiroshima.
Sen hiç bir şey görmedin Hiroşima'da.
You saw nothing in Hiroshima.
Hiç bir şey görmedin Hiroşima'da.
You saw nothing in Hiroshima.
Sen hiç bir şey görmedin Hiroşima'da. Hiç bir şey.
You saw nothing.
Sen hiç bir şey görmedin. Hiç bir şey.
- You said you saw nothing.
- Bir şey görmedim demiştin.
You weren't there, you saw nothing, and you're taking me for an idiot!
Orada değildiniz, hiç bir şey görmediniz, beni de salak sanıyorsunuz!
And you saw nothing of them after that?
- Onları hiç görmediniz mi?
You'll pretend you saw nothing, won't you?
Hiçbir şey görmemiş gibi davranacaksın, değil mi?
You saw nothing?
Hiçbir şey görmedin mi?
- I know what I saw! - You saw nothing because that did not happen!
Ağrısız bir dişçi ve dişçiler fazla okumamalı.
You saw nothing of a coach?
At arabası falan görmedin mi?
- You saw nothing.
- Hayır, hiç birşey görmedin.
But you saw nothing, heard nothing.
Bir şey görmediniz, bir şey duymadınız?
- Yet you saw nothing?
- Yine de bir şey görmemişsiniz?
And, you, remember, you saw nothing.
Ve sen, hatırlatayım, hiçbir şey görmedin.
You saw nothing! You heard nothing!
Hiç bir şey görmedin ve hiç bir şey duymadın.
Whatever you saw, you saw nothing.
Gördüklerinin hiçbirini görmedin.
So you saw nothing when the window broke?
Yani cam kırıldığında hiçbir şey görmediniz mi?
- You saw nothing.
- Hiçbir şey görmediniz!
- You saw nothing.
- Hiçbir şey duymadın.
They're doing nothing of the kind. You saw them take the table in the study.
Senin düşündüğün gibi bir şey yapmıyorlar.
What you just saw is nothing but harmless, one-cell life.
Zararsız şeyler dışında daha hiçbir şey görmedin. Tek hücreli yaşam.
You never saw nothing like it.
Böyle bir şey görmemişsindir.
You know, the first day I saw you... riding across the plains on that little paint pony... with the antelope-skin shirt and the beads... and the feather in your hair... I thought there was nothing in the world so beautiful.
Seni o küçük poni üzerinde antilop kürkü eteğinle boncuklarınla ve saçlarındaki tüyle ilk gördüğümde dünyadaki hiçbir şeyin böyle güzel olamayacağını düşündüm.
I TELL YOU, IT WAS A SIGHT TO BEHOLD. YOU NEVER SAW NOTHING LIKE IT.
Böyle bir şey görmemiştim!
I wanted nothing until I saw you again.
Seni tekrar görene kadar hiçbir şey istemiyordum.
When I saw you go, I saw nothing.
Seni giderken gördüğümde, gözüm bir şey görmez oldu.
Until I saw you, there was nothing in my heart.
Seni görene kadar, kalbim bomboştu.
You saw it happen! I saw nothing of the kind.
Sen de gördün!
Well, there were some footprints - really big, like nothing you ever saw before.
Şey, orada bazı ayak izleri vardı, gerçekten çok büyükler. Daha önce hiç görmediğimiz türden.
And you saw it for themselves. There is nothing easier!
Hiç bir şeyin, kolay olmadığını anlıyacaksınız.
( man # 1 ) And as you hit the island and you saw the ash and nothing living, it was... if there's ever been hell, this was it.
Karaya ayak basıp külü ve kimsenin olmadığını görünce bu... Cehennem diye bir yer varsa, burası orasıydı.
Yeah, I saw you doing nothing.
Tabii, bir şey yapmadığını gördüm.
But if you're asking me whether I think he's capable of doing that... I saw nothing that would lead me to that conclusion.
Ama eğer bana bunu yapacak potansiyele sahip olup olmadığını soruyorsan... bu sonucu çıkartmama neden olacak hiçbir şey görmedim.
It was darkest night, no lights, you saw nothing. All the houses were in ruins, and I heard only one voice.
Gece karanlıktı, ışık yoktu, bir şey göremiyormuştunuz.
Last time I saw you, you've had nothing.
Seni son gördüğümde hiçbir şeyin yoktu.
And you can treat as nothing the testimony of her friend, Sally, who told you Miss Tobias's intentions when she first saw our clients.
Müvekkillerimizi ilk gördüğünde Bayan Tobias'ın niyetinin ne olduğunu söyleyen arkadaşı Sally'nin de ifadesini önemsiz sayabilirsiniz.
Did she ever tell you she saw nothing in the dingo's mouth?
Size hiç dingonun ağzında bir şey görmediğini söyledi mi?
There was nothing behind her eyes if you looked into them. All you saw was a black void.
Gözlerinin içine baktığımda, hiçbir şey göremedim.
You never saw that nothing...
Hiç bir zaman o bakışları görmedin.
- Jack, We won't talk about it now. You saw a body of water you know nothing about.
Bunu şimdi konuşmayacağız.Hakkında hiçbir şey bilmediğin bir su kütlesi görmüşsün!
Remember, people... You heard nothing! You saw nothing!
Millet unutmayın, hiç bir şey duymadınız ve görmediniz. 50 altın yıllık barış.
You can't prove nothing because nobody saw.
Bir şey kanıtlayamazsın çünkü kimse görmedi.
I saw you come out of Sarah's room... wearing nothing but fingerprints.
Seni Sarah'ın odasından çıkarken gördüm üzerinde parmak izlerinden başka bir şey yoktu.
You heard nothing strange, saw nothing strange.
Garip birşey ne gördün, ne de duydun.
Now, I saw some rough stuff on your priors, but nothing in the nature of a homicide. I know you don't want to be an accessory to something like that.
Geçmişte bazı zorluklar yaşadığınızı biliyorum ama adam öldürmezsiniz ve böyle bir şeye yardımcı olmak istemeyeceğinizi biliyorum.
I felt kind of bad about giving Frasier something and nothing for you, so I saw it at Price Busters.
Frasier'a hediye alıp sana almayınca kendimi kötü hissettim. Bunu da japon pazarından aldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]