English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Н ] / Не спорю

Не спорю Çeviri Türkçe

451 parallel translation
Обзывайте меня как хотите, потому что я с Вами больше не спорю.
Bana isim takmanın bir yararı yok Susan, çünkü seninle tartışmayacağım.
Я не спорю. Видишь.
Münakaşa etmiyorum.
Да я ведь не спорю, дорогая.
Tartışmıyoruz aşkım.
- Не спорю.
- Bunu inkar edemem.
Не спорю, но давайте посмотрим на номер три.
İnkar etmiyorum. Ama bir de üçüncü seçeneğe bakalım.
Единственная разница - я даже не спорю.
Aramızdaki tek fark benim bunu kabullenebilmem.
Мне жаль, но я никогда не спорю меньше, чем на 1000
Üzgünüm ama hiçbir zaman 1,000 pounddan aşağı bahse girmem.
Я с вами и не спорю.
Seninle tartışmayı düşünmezdim bile.
Я же с тобой не спорю.
Öylesin demiyorum.
- Не спорю.
- Kesinlikle.
Я не спорю, это ваше право.
Buna yetkinizin olduğu belli. Onun için, hiç konuşmuyorum bile.
Не спорю с вашим компьютером, м-р Спок, но из того, что вы рассказали мне, я бы сказал, что она - бесценная жемчужина.
Bilgisayarınla tartışacak değilim ama, bana anlattığınızdan çıkardığım, Gem'in müthiş pahalı bir inci olduğu.
Я не спорю, сэр.
Bundan kuşkum yok, efendim.
Я не спорю о политике или экономике. Это крайняя плоть.
Ama ben politikayı ya da ekonomiyi tartışmıyorum.
Я не спорю с вашими убеждениями.
Düşüncelerine karşı gelmiyorum.
- Не спорю.
- Olumlu.
Хорошо, хорошо, я и не спорю.
Lütfen, lütfen, fazla abartmayın.
Я не спорю.
Clay'in iyi olduğunu iddia etmiyorum.
Да, не спорю, и я могу научить вас чему угодно.
Evet, çok iyi bir öğretmenim ve sana her şeyi öğretebilirim.
Я с этим не спорю, Роджер.
Aksini savunmuyorum!
Не спорю.
Öyle olsun.
Не спорю, это отличная компания но не отдает ли такая холостяцкая жизнь плесенью?
Eminim çok iyi bir yoldaştır... ama bu "şövalye ve uşağı" numarası biraz eskimedi mi?
Я и не спорю.
Tartışmıyorum.
Да, не спорю.
Öyle. Öyle.
Хорошо, не спорю.
- Pekala, tamamdır!
Я сейчас не спорю о частной собственности.
Burada özel mülkiyeti tartışmak için bulunmuyorum.
Я об этом не спорю.
Tamam ama ben bunu tartışmıyorum.
Он богат, не спорю. Но сделает ли он тебя счастливой?
Zengin, ama seni mutlu edebilecek mi?
Не скажу, и спорю, что пациентов у тебя немного.
Söylemeyeceğim, ve bahse girerim senin çok hastan da yoktur.
Спорю, что ты меня не узнал.
Bahse girerim beni tanımamışsındır bile.
Спорю, что Вы не уйдете отсюда только потому, что это может быть опасно.
Bahse varım burası tehlikeli olduğu için gitmezsin.
Спорю, что ты даже не просил её о ещё одном свидании!
Bahse varın randevu bile istememişsindir.
Спорю, что в Новом Орлеане не было снега миллион лет.
Bahse girerim New Orleans'a milyonlarca yıldır kar yağmamıştır.
Спорю, за твою руку не заплатят и пенни.
Senin kolun için bir kuruş bile vermemişlerdir eminim.
А я и не спорю.
Onu küçültmüyorum.
Да не больше пяти. Спорю на выпивку.
İddiaya girerim beşten fazla yoktur.
Не спорю.
Bela.
- О, это ничего. Спорю, ты никогда раньше не пробовала вина.
Kuzenimin düğününde şampanya içmiştim.
Спорю, вы даже яйца сварить не сможете.
Bahse varım, yumurta bile haşlayamazsınız.
Я так разочарован в Кэмероне. Спорю, что он сидит сейчас в машине и спорит сам с собой ехать или не ехать.
Eminim Cameron şimdi arabasının içinde gidip gitmemesi gerektiğini düşünüyordur.
Спорю, вы об этом не знали.
Eminim bunu bilmiyordunuz.
А я спорю она даже не знает что вы не уехали!
Hatta kampa gitmediğinizi bilmediğine bahse girerim!
Спорю, ты очень хороша. - Я не могу.
- yapamam - yapabileceğini biliyorum
Дэвис, я с тобой не спорю.
- Davis, seninle tartışmayacağım.
Что ж, Тэйтт, спорю, что вы не думали что будете служить в качестве Офицера по тактике спустя всего 6 недель.
Peki Taitt. Bahse girerim altı haftada taktik subayı olacağını düşünmemişsindir.
Я не знала, что она это сделает. Спорю это гораздо безопаснее... чем приземляться на вашем чертовом самолете. О, да.
Onun bunu yapacağını sanmıyordum, iyi misin?
Возможно, я не смог бы отправить ее в лучшую школу, но, спорю, что был бы хорошим отцом.
Sonunda onunla tanışacaksın, ve bir daha pis bebek bezlerini değiştirmek zorunda kalmayacaksın. Buna "ebeveyn olmak" denir, Lloyd. Ayrıca 20 yıldır pis bezlerini değiştiren benim.
Спорю, если ты сдерешь траву со стен и приколотишь алюминиевый сайдинг, не будет намного хуже.
- Evet, fena değil. Ama dürüst olalım.
Спорю, они там всю ночь не ели.
- Yememişlerdir eminim.
Спорю, ваша беседа с генералом Мартоком была не слишком приятной.
Anladığım kadarıyla General Martokla görüşmen pek de iyi gitmemiş.
Спорю на 20 баксов - бомба не в грузовике. - Её перевозят на поезде.
Yirmi dolara iddiaya girerim ki bomba bir trende.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]