English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ П ] / Пошли слухи

Пошли слухи Çeviri Türkçe

65 parallel translation
" же пошли слухи о его рождении.
Şimdi bile doğumunun söylentileri var.
Пошли слухи, что "DZ-5" попало в руки Ахмеда Расджами...
Söylentilere göre DZ-5 Asmed Rhasjami'nin elinde.
Стоило вам прийти сюда пару раз - и сразу пошли слухи.
Buraya geldiğinden beride... dedikodular çıkmaya başladı.
Пошли слухи, Джек.
Çünkü duyuyorum, Jack.
Раз пошли слухи, значит, их распускаешь ты.
Eğer bir şey duyuyorlarsa, bunu senden duyuyor olmalılar. - Haklı mıyım?
По школе даже пошли слухи.
Okulda birsürü söylenti dolaşıyor.
Уже пошли слухи, что это Мясник и его сын.
Kasap ve oğluyla ilgili bilgi sızmış bile.
Пошли слухи. Помнишь, что ты говорил во дворце?
Fısıltılar başladı.
Нас бы потащили в суд, А потом об этом бы пошли слухи о нас обоих, а это уже никому не надо.
Sonra da mahkemelerde sürünür 6. sayfaya manşet olurduk.
Пошли слухи.
Söylentiler yayılmaya başlayacak. Onların bildiği Denizcilerin söylediği...
Так, уже пошли слухи Типа оператор постановщик уволен, Съемки зависли, и т.д. и т.п.
Görüntü yönetmeninin kovulduğuna dair dedikodular çıkmaya başladı bile, çekimler gecikiyor, vesaire.
Потому что когда пошли слухи..
Çünkü uçakta belkemiği kırılmış
И я должен сказать кое-что еще, пока не пошли слухи.
Ayrıca benden duyman gereken başka bir şey de var. Fısıltı gazetesinden duymandan daha iyi olur
В его лаборатории убили ассистента, пошли слухи, что доктор Бишоп экспериментировал на людях.
Dr. Bishop'un denek olarak insanları kullandığı dedikoduları çıkmış.
- Да, верно. Потом пошли слухи, ему стали писать злобные письма.
Dedikodu yayılınca, nefret dolu mektuplar yazılmaya başlandı.
Пошли слухи.
Haber yayıldı.
В городе пошли слухи.
Köydeki insanlar dedikodu yapmaya başlamıştı.
Пошли слухи что О'Нил везет тебя домой и выставит на продажу.
O'Neill'ın seni eve götürüp açık artırmaya koyacağına dair dedikodular varmış.
Мы не хотели, чтобы пошли слухи.
Dedikodu olsun istemedik.
- Капитан, сэр, к сожалению, пошли слухи, сэр, среди членов команды о цели нашего плавания.
- Kaptan. Efendim. Mürettebat arasındaki menzilimizle ilgili bazı tatsız söylentileri bildirmek zorundayım.
Пошли слухи, что я видел захваченных детей перед тем, как мы взяли магазин.
Shopsmart'a gitmeden önce ele geçirilmiş çocukları gördüğümüz haberi yayılmış.
Пошли слухи.
Bazı dırdırcılar gelmeye başladı.
Пошли слухи об этом разговоре.
Dedikleriyle ilgili söylentiler çıktı.
Пошли слухи.
Öyle yazıyorlar.
Прошу прощения, что вторгаюсь в твою жизнь подобным образом, но когда пошли слухи, что ты меня ищешь, мне пришлось бежать из Кейптауна.
Bu şekilde sana ulaştığım için özür dilerim ama beni aradığını duyunca aceleyle Cape Town'ı terk ettim.
Должно быть пошли слухи о вирусе.
Virüs söylentileri yayılmış olmalı.
На Бейкер-стрит, при закрытых шторах. Как-то нас застала миссис Хадсон. Ума не приложу, откуда пошли слухи!
Bayan Hudson bir kez içeri dalmıştı.
Пошли слухи, что ты подозреваешь, кто это сделал с тобой и хочешь принять меры.
Kulağıma bir şeyler çalındı. Sana bunu yapanlar hakkında bir takım yalanlar yaydığını duydum.
Мы не хотим, чтобы пошли слухи.
- Üstünde konuşmak istemeyiz.
Да, после покупки пошли слухи.
Satın alma sürecinden itibaren söylentiler ayyuka çıktı.
Пошли слухи... И их увидел мой сын.
Dedikodu yayıldı ve oğlum da fotoğrafları gördü.
А тебя так долго не было слышно, пошли слухи...
Uzun zamandır ortalıkta yoktun insanlar konuşmaya başlamıştı.
Пошли слухи на улицах пару часов назад.
Birkaç saate kalmaz sokaklarda yayılır bu.
Пошли слухи, что ты та еще штучка, любишь порезвиться.
Yatakta vahşi bir kaplan gibi olduğun şeklinde söylentiler vardı.
В это время пошли слухи о том, что он - возможный подозреваемый.
Ve yine aynı dönemlerde... insanlar onun bir şüpheli olduğunu konuşmaya başladı.
Пошли разные слухи, и Джордж Разерфлрд ездил туда посмотреть, что к чему... но ничего не нашел.
Bazı konuşmalar oldu ve George Rutherford ona bakmak için buradan ayrıldı ama geri dönmedi.
- Слухи пошли пару дней назад.
Bu söylenti bir kaç gündür etrafta dolaşıyor.
Когда появились слухи, что заложники мертвы, войска пошли на штурм.
Hükümet birlikleri rehinelerin öldürüldüğü söylentilerine dayanarak şiddetli bir şekilde buraya saldıracak.
В общем,.. ... она сказала, что слухи о Су-А пошли от Чжу-Хвана.
Dediğine göre zamanında az çok Joo-hwan'dan duymuş bir şeyler.
Не знаю, откуда пошли эти слухи.
Bu hikayeleri kim uyduruyor bilmiyorum.
Не знаю откуда эти слухи пошли.
Bu dedikoduların nasıl başladığını bilmiyorum.
Эти слухи пошли после того, как ее увидели в одном из ночных клубов Лос-Анджелеса с одним смазливым местным актером и его ревнивой женой-супермоделью.
Los Angeles'taki gece kulübünde, top model eşiyle bir dargın bir barışık olan ünlü aktörle konuşurken görüldükten sonra dedikodular yayılmaya başladı.
Пошли новые слухи.
O zaman sen de başka bir söylenti yay be adam.
Он олицетворял авторитет судебной системы. Но после смерти жены о нём пошли грязные слухи.
Yargının otorite sembolü olarak sunuldu ama karısının ölümünden sonra hakkında pis dedikodular yayılmaya başladı.
Но после смерти жены о нём пошли грязные слухи.
Ama karısı öldükten sonra hakkında iğrenç dedikodular duyulmaya başlandı.
Слухи пошли.
Her şey duyuldu.
Теперь я могу подтвердить, что слухи о Allcom пошли от горестно обманутого сотрудника.
Şu an Allcom söylentilerinin kederli ve sapmış bir çalışandan çıkmış olduğunu doğrulayabilirim.
Слухи уже пошли. "Красавицы" - посмешище в мире а капелла.
Bu kadar. Güzeller, acapellanın gülünç kaynağı artık.
Об этом Эмануэле пошли гулять слухи.
Emanuel ile ilgili dedikodular havada uçuşuyor.
Теперь, когда слухи пошли, репортёры ни за что не перестанут копать.
Şimdi bu iş başladı kim olduğunu bulmaya çalışacaklar, tamam mı?
И слухи ещё не пошли. Но раз уж мы с тобой кореша, я решил сначала прийти к тебе.
Daha herkes bilmiyor ama, yakın olduğumuz için, ilk önce sana geleyim dedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]