Я не хочу уезжать Çeviri Türkçe

Я не хочу уезжать. И не уеду, если ты попросишь об этом.

Bir zamanlar fakir olduğumu sanırdım ama ben öyle bir şey...

Я не хочу уезжать...

Gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать.

Ben gitmek istemiyorum.

Но я не хочу уезжать.

Ama ben gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать.

- Buradan gitmek istemiyorum!

- Я не хочу уезжать.

Gitmek istemiyorum.

В любом случае, я не хочу уезжать.

Herneyse, ayrılabileceğimi sanmıyorum.

Я не хочу уезжать, папа.

Gitmeyeceğim baba.

Я не хочу уезжать. Не хочу никуда ехать.

Gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать и покидать тебя и детей.

Gidip seni ve çocukları bırakmak istemiyorum.

Я не хочу уезжать от тебя.

Seni bırakmak istediğimden emin değilim.

- Я не хочу уезжать.

- Gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать.

Gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать.

Buradan gitmek istemiyorum!

- Но я не хочу уезжать!

- Ben gitmek istemiyorum!

Я не хочу уезжать с Карлом.

Carl'la gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать!

Gitmek istemiyorum!

- Я не хочу уезжать.

- Terketmiyeceğim.

Потом я не хочу уезжать отсюда, мне здесь нравится.

Taşınmıyorum. Burayı seviyorum

Я не хочу уезжать из этого города. И тем более я не хочу, чтобы ты проходила через все это.

Ve bunları yaşamanı kesinlikle istemiyorum.

Я не хочу уезжать из Канзаса.

Kansas'ı terk etmek istemiyorum.

- Я цветок. Я не хочу уезжать

- Ben bir çiçeğim ve gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать! - Иди наверх и переоденься.

Yukarı çık ve üstünü değiş.

Я не хочу уезжать вот так.

Bu şekilde gitmemeliyim.

Я не хочу уезжать из дома, где мы жили с мамой.

Evimizden ayrılmak istemiyorum. Annemle burada yaşadık.

Но... в сложившихся обстоятельствах я не хочу уезжать.

Ama... bu şartlar altında... gitmeyi de istemiyorum.

- Я не хочу уезжать из города.

- Ben şehirden ayrılmak istemiyorum.

- Нет, я не хочу уезжать!

Hayır, hayır, gitmek istemiyorum.

– Я не хочу уезжать.

- Gitmek istemiyorum.

То есть, я не хочу уезжать, когда у нас с Брук все так хорошо.

Yani Brooke'la aramız bu kadar iyi giderken ayrılmak istemiyorum.

- Я не хочу уезжать. - Смотри на все шире.

Bak, işte 150 Dolar ve liste.

Я не хочу уезжать без него!

Ve bu da benim geçim kaynağım. Akortsuz.

Это не из-за Ньюпорта. Я не хочу уезжать

Ayrılmak istemediğim Newport değildi.

Просто я не хочу уезжать, пока не удостоверюсь, что с ним всё хорошо.

Çocuk iyi olmadan kasabadan ayrılmayacağım.

Я не хочу уезжать в Феникс, я остаюсь.

Artık Phoenix'e taşınmak istemiyorum. Kalıyorum.

Я не хочу уезжать

Ayrılmak istemiyorum.

А что если я не хочу уезжать на каникулы?

Peki ya ben tatile çıkmak istemiyorsam?

Я не хочу уезжать.

Ayrılmak istemiyorum.

- Я не хочу уезжать!

- Gitmek istemiyorum.

Я не хочу уезжать.

- Hayır.

Я хочу построить там дом, жениться на тебе, жить там и никуда не уезжать.

Tam oraya bir ev yapmak seninle evlenerek o evde yaşamak ve başka hiçbir yere gitmemek istiyorum.

Да, но я передумал. Не хочу уезжать.

Evet ama gitmekle ilgili fikrimi değiştirdim.

Я не уверен, что хочу уезжать.

İşin aslı, bırakmak istediğimden emin değilim.

Я так не хочу уезжать...

Aslında pek de gitmek istemiyorum.

Я и сама не хочу уезжать.

Ayrılmak istemiyorum.

Не хочу я никуда уезжать. Я к маме хочу.

Ben seyahate çıkmak istemiyorum ki.

Я не хотела уезжать, не предупредив вас сначала. Я не хочу, что бы вы спрашивали у людей куда я подевалась, и слышали бы, что я просто так уехала.

Ya da "En azından bir sarılabilirdi ya da bir mektup bırakabilirdi" demenizi de.

Я не хочу отсюда уезжать.

Bir daha taşınmak istemiyorum.

Я решила, что не хочу уезжать из Винконсина.

Wisconsin'den ayrılmak istemediğime karar verdim.

" еперь момент наступил, я очень не хочу уезжать из ћэнсфилда.

Artık vakit geldi, Mansfield'den ayrılmaktan nefret ediyorum.

Когда ты делал предложение, я сказала, что не хочу уезжать.

Bana ilk sorduğunda buradan taşınmak istemediğimi söylemiştim.