English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ A ] / Arkadaşlık

Arkadaşlık Çeviri İngilizce

4,031 parallel translation
Sekiz yıllık sevgi ve arkadaşlıktan sonra bir yüzük neyi ifade eder ki?
What's a ring gonna prove after eight years of love and companionship?
Aramızdaki güzel arkadaşlık için belki kadeh kaldırırız diye düşündüm.
I thought maybe we'd toast to what was almost a beautiful friendship.
Bak Katniss arkadaşlık şöyle yürür, arkadaşına derin mevzularını anlatmalısın.
See, Katniss, the way the whole friend thing works is you have to tell each other the deep stuff.
"Aile, arkadaşlık, ve çoğunlukla ihtiyacımız olduğunda bizi birbirimize bağlayan aşk sonsuza kadar sürer."
"Family, friend, and the love that bind some of us most in need. That lasts forever."
Gölün kenarında çadırı var ve odunlarımı kesiyor, birbirimize arkadaşlık ediyoruz.
He has a tent set up by the lake, and he chops my wood and we keep each other company.
Bazılarıyla kısa süreliğine olsa da orada Herbert ile arkadaşlık kurdum.
Some just briefly... but it was there that I became friends with Herbert!
O günler.. O gülüşmeler, o çılgınlık, arkadaşlık..
The laughter, the madness, the friendship...
Bu işte arkadaşlık diye bir şey yoktur.
No one is friends in this business.
Neden bunlarla hâlâ arkadaşlık ediyorsun?
Why do you keep such friends?
Ama yine de arkadaşlık konusunda en iyisini yapmak istiyoruz.
But, whether we do or not but, we want to be the best in the subject of friendship.
Michaela ve ben arkadaşlık aşamasındayız, evet.
Michaela and I have parted company, yes.
Arkadaşlık ilişlileri ne durumda?
How about friends?
Ruhlarla arkadaşlık etmekten her zaman hoşlanmışımdır o yüzden maddesel dünyadaki görevim bittiğinde bedenimi bırakıp Ruhlar Dünyası'na gelmeyi seçtim.
I had always enjoyed the company of the spirits, so when my work was done in the material world, I chose to leave my body behind and come to the spirit world.
Bu günlerde yürüttüğüm arkadaşlık, Reid.
The company I keep these days, Reid.
Sevgi ve arkadaşlık. ve bu ikisini birleştirmek çok güzel. değil mi, James?
Love and friendship, and how nice when you can combine them, right, James?
Bir Gandhici'nin torunu yanlış insanlarla arkadaşlık ediyor.
Grandson of a Gandhian, and you befriend the wrong people!
Müzik arkadaşlık konfor hepsi sizin için.
The music... company... comfort... all is for you.
Bak, bu arkadaşlık yavaş yavaş gelişirse, harika olur, ama bence bu konunu dışında kalmalıyız, işi oluruna bırakalım.
Look, if a friendship evolves, great, but I think we should stay out of it, and let it happen naturally.
Buraya yanında yardımcısı olan biriyle arkadaşlık etmeye gelmedim.
I DIDN'T COME HERE TO MAKE COMPANY WITH THE HELP.
Arkadaşlık sitesinden alınma.
She's on an adult dating site.
Aramızda arkadaşlık ilişkisi var, değil mi?
We have a friendly relationship, right?
* Arkadaşlık edemiyorum kimseyle *
♪ I never get to keep no company ♪
Arkadaşlık sanırım beraberinde bir takım bedellerde getirir.
Friendship, I suppose, comes at a price.
Buraya kadar getirdiğin ve arkadaşlık ettiğinin için sağ ol.
Now, thank you for the ride. I appreciate your company.
Sadece arkadaşlık göstermeye çalışıyorum.
I'm... I'm just trying to be a friend here.
Teddy, ona arkadaşlık et.
Teddy, keep her company.
Sana arkadaşlık ediyorum.
Keep you company.
Seninle arkadaşlık yapmıyor.
He's no company for you.
Kardeşin karımla arkadaşlık yaparak ne yapmaya çalışıyordu?
Just what the hell was your brother doing being friends with my wife, huh?
Arkadaşlık üzerine yazmışsın.
What I'm getting here is a lot of friendship.
Arkadaş olamaz mıyız? Bu arkadaşlık değil, öyle değil mi?
Can't we be friends?
Ben bunun güzel bir arkadaşlık mektubu olduğunu düşünmüştüm.
And it was just, I thought, like a good friendship letter.
Hepimiz çaresizliğin kenarındayız. Tek yapabildiğimiz birbirimizin yüzüne bakıp arkadaşlık etmek, biraz şakalaşmak...
We're all on the brink of despair, all we can do is look each other in the face, keep each other company, joke a little...
Ne enfes bir arkadaşlık.
What exquisite friendship.
Yeni insanlarla tanışıp arkadaşlık kurmanın Daniel'a iyi gelebileceğini düşündüm. Kulüptekiler mesela.
Pastor Beau, I thought it might be nice for Daniel to, you know, meet some people, fellowship and all.
Kavramlarla bağlantısı kopmuş bir kişi olarak kavramlarla bağlantısı kopmuş bir kişi için arkadaşlık işlevini gerçekleştiremezsin.
You cannot function as an agent of friendship for a man who is disconnected from the concept as a man who is disconnected from the concept.
Ve arkadaşlık kurmak için fırsatlarım.
And the opportunities for friends.
Uzun zamandır ilk defa, bir arkadaşlık olasılığı görüyorum.
For the first time in a long while, I see a possibility of friendship.
Ya şu arkadaşlık sözleşmesine ne demeli?
And what about your "friendship contract"?
Sen ve ben oynayabilirdik ama Cecilia bütün arkadaşlık sözleşmelerinde yer bulmuştu.
You and me could play, but when Cecilia was there it was all friendship contracts.
Çocuklarım için dilediğim şeyse bizim sahip olduğumuz arkadaşlık duygusunu onların da tatmasıdır.
And if there's one thing I wish for my own kids it's that they experience the same sense of camaraderie that we had.
Ya arkadaşlık sözleşmesi?
And what about your "friendship contract"?
Bak, arkadaşlık güven ile alakalıdır.
Look, friendship is about trust. Okay?
* Arkadaşlık bitmez asla *
♪ Friendship never ends
* Sonsuza kadar sürmesini sağla, arkadaşlık bitmez asla *
♪ Make it last forever ♪ Friends ♪ Friendship never ends
Çünkü düğünde oldukça fazla erkek erkeğe arkadaşlık vardı.
Because it was pretty boy-on-boy heavy at the wedding. We're not together. Um, but it's cool.
Hayvanlarla arkadaşlık etmek gibi bir alışkanlığım yoktur.
It is not in my repertoire to keep company with beasts.
Arkadaşlığın en önemli kısmı... bir olabilmektir.
The best item in the friendship is to be... one.
Arkadaşlığımızın arasına giren bu kız da kim?
Who's the girl for whom he's broken the bonds of friendship?
Tam bir arkadaşlık değil.
Not really a friendship. But he can change things.
Zaman kısa bir arkadaşlığa benzer.
Time is a fleeting companion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]