Artık gidebilirsiniz Çeviri İngilizce
202 parallel translation
Artık gidebilirsiniz.
You can go now.
Artık gidebilirsiniz.
You may go to bed now.
Artık gidebilirsiniz.
You may go now.
" Teşekkür ederim, artık gidebilirsiniz!
" Thank you, you may go now!
Artık gidebilirsiniz, Yüzbaşı. Lütfen General Cutler'a teşekkürlerimi iletin ve ona...
You may go now, Captain.
- Pekâlâ, artık gidebilirsiniz.
I didn't holdup nobody. All right, you can go now.
Artık gidebilirsiniz bayım.
You can go now, mister.
Artık gidebilirsiniz.
You can go now. You're not needed.
Artık gidebilirsiniz bayan.
You can go now, Miss.
Bayan artık gidebilirsiniz.
That's all right mother, you can go now.
Artık gidebilirsiniz, Bay Tadlock.
You can get out now, Mr. Tadlock.
Sen ve Moon artık gidebilirsiniz.
You and Moon can go now.
Bugünlük bu kadar. Artık gidebilirsiniz.
As for the rest of you, that's all for today.
- Artık gidebilirsiniz, Binbaşı.
- You may go now, Major.
Artık gidebilirsiniz.
You may now go.
Artık gidebilirsiniz.
You may go.
Artık gidebilirsiniz!
Please leave
Artık gidebilirsiniz.
Now, go.
Haydi, artık gidebilirsiniz Bay Cherasse.
Well... go on, you're dismissed... Mr. Chérasse!
Artık gidebilirsiniz.
You may leave me now.
İsterseniz, artık gidebilirsiniz.
You may leave now, if you wish.
Bu benim paylaşmadığım, çok ilginç bir düşünce! İsterseniz, artık gidebilirsiniz.
We received communication from the Lalo, and from a farming colony on Coltar IV.
Kızlar, artık gidebilirsiniz.
Girls, you can leave now.
Artık gidebilirsiniz.
All right, you can get dressed
Artık gidebilirsiniz.
You are relieved.
Sağolun Bay Proctor, Artık gidebilirsiniz.
THANK YOU, MR. PROCTOR. YOU CAN GO NOW.
- Artık gidebilirsiniz.
- You can leave now.
- Artık gidebilirsiniz.
- There you go.
- Siz artık gidebilirsiniz Mösyö Poirot.
- You can go now, M. Poirot.
Artık gidebilirsiniz.
You are free to go now.
- Artık gidebilirsiniz.
You'd better go now.
Artık gidebilirsiniz.
You're good to go.
Artık gidebilirsiniz!
You may go now.
Sanırdım ki... doğum yapmak sizi sağlamlaştırıyor. Şey, eve geldiğime göre, siz hanımlar artık gidebilirsiniz.
Honey, this is Bobbi Coker, president of the PTA.
Artık gidebilirsiniz.
We can all leave now!
Sağolun. Artık gidebilirsiniz.
Thank you, you people can leave now.
Artık evinize gidebilirsiniz.
You can go home now.
Artık eve gidebilirsiniz genç bayan.
You might as well go home now, young lady.
Artık eve gidebilirsiniz küçük hanım.
You might as well go home now, young lady.
Sanırım artık yatağa gidebilirsiniz.
I think you should go run up to bed.
- Artık yemeğe gidebilirsiniz.
Alright. You can go have lunch.
Artık gidebilirsiniz...
Now you may go.
Gidebilirsiniz artık
You can go home now
Gidebilirsiniz burdan artık! Güle güle!
You should leave
Artık gidebilir miyiz? Gidebilirsiniz.
You may go.
Millet artık evinize gidebilirsiniz.
You folks just go on home now.
Artık gidebilirsiniz peder.
You can go now, Mr Pop!
Artık gidebilirsiniz.
You're free and clear.
Artık defolup gidebilirsiniz demek oluyor.
It means you can get out now.
Ama artık evinize gidebilirsiniz.
But, really, you can all go home now.
İşlemler bitti artık, gidebilirsiniz.
I meant that the process is over so you can go now
gidebilirsiniz 325
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık önemi yok 34
artık güvendesin 54
artık değilsin 23
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık önemi yok 34
artık güvendesin 54
artık değilsin 23