Artık gitmelisin Çeviri İngilizce
252 parallel translation
Artık gitmelisin.
It's time for you to leave now.
Artık gitmelisin.
You've got to go now, really.
Kaba görünmek istemem ama korkarım artık gitmelisin.
I don't want to sound rude, but I'm afraid you'll have to leave.
- Sanırım artık gitmelisin.
- I think you should go.
Artık gitmelisin aşkım, umarım en kısa zamanda dönersin.
And now you must go, my love... for sooner then shall you return.
Artık gitmelisin.
You must go now.
- Artık gitmelisin.
- You must go now.
- Artık gitmelisin. - Neden?
- You should go now.
Öyleyse, artık gitmelisin...
Then you ought to go...
Ancak nereye? Artık gitmelisin.
Now you must go.
Haklı Hazel, artık gitmelisin.
He's right, Hazel, you must go now.
Artık gitmelisin.
I have to ask you to leave.
Artık gitmelisin.
You've got to go now.
Artık gitmelisin.
You must leave now.
Sen de artık gitmelisin.
You have to leave, too.
Artık gitmelisin cha'Dlch.
You must leave now, cha'Dlch.
Artık gitmelisin Dil.
You've got to go now, Dil.
Sanırım artık gitmelisin.
I think you should get in there.
Artık gitmelisin.
You gotta go now.
Artık gitmelisin, Peter.
You must go now, Peter.
- Bence artık gitmelisin.
- I think you'd better go.
- Bence artık gitmelisin.
- I think you'd oughta leave.
Artık gitmelisin.
Guess you'll go.
Artık gitmelisin.
You have to go now.
Sanırım artık gitmelisin.
I thinkyou better go now.
Bence artık gitmelisin. Yürüyebilir misin?
I think you should leave now.
Artık gitmelisin.
You should go now.
O halde artık gitmelisin.
You should probably go, then.
Acele ettirmek istemem, ama artık gitmelisin.
I don't wanna fush you, but you have to leave.
- Şimdi gitmelisin artık.
- You must go away now.
Artık eve gitmelisin Sarah.
You ought to go home now, Sarah.
Gitmelisin artık.
You must go now.
Hadi Jessie, artık hemen doğruca eve gitmelisin.
Now, Jessie, you mind you go straight home.
Artık ona geri gitmelisin.
You better get on back now.
Başladığım işi bitireceğim artık sende burdan gitmelisin
I will go on with my task I think, it's time you left
Artık evine gitmelisin.
You must go home now.
Artık polise gitmelisin.
You must go to the police, now.'
Haydi artık gitmelisin.
Get going.
Artık yatağa gitmelisin.
You must go to bed now.
Ama artık eve gitmelisin.
You should be getting home now.
Larissa Dmitrievna, artık eve gitmelisin.
Larissa Dmitrievna, you must go home now.
Artık eve gitmelisin.
You must get home.
Artık sen de gitmelisin.
Now you have to leave, too.
- Artık... gitmelisin.
You should go.
Şimdi artık okula gitmelisin, okumalısın ve en azından Reich'i görmelisin.
Now you go to school, study. And see the Reich, at last.
çocuklar, artık geç oldu artık yatağa gitmelisin büyük baba.
Kids, it's late. You should go to bed. We've had a big day.
Bence artık gitmelisin.
I think you should go.
Sanırım artık gitmelisin.
And you said.
- Artık gitmelisin.
- You have to go now.
- Artık sonuca gitmelisin, dostum.
- It's time to move on, man.
Sen de gitmelisin artık.
( light, happy whistle playing )
gitmelisin 203
gitmelisiniz 56
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
gitmelisiniz 56
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34