Ben içmiyorum Çeviri İngilizce
308 parallel translation
Ama ben içmiyorum.
But I don't drink it, myself.
Yok, ben içmiyorum.
No, I don't drink
- Ben içmiyorum.
- I don't smoke cigarettes.
Ben içmiyorum.
I don't smoke.
Hayır, sağol. Ben içmiyorum.
No, thanks. I don't drink.
Hayır, Hayır ben içmiyorum.
- No, I don't drink. - Who drinks?
Yok, ben içmiyorum.
Thank you, I don't drink.
Ben içmiyorum.
I don't drink.
Teşekkür ederim, ben içmiyorum.
I don't drink, Ivan Vassilyevich. Thank you.
Teşekkür ederim. Ben içmiyorum.
Thank you, I'm not drinking.
Hayır teşekkürler. Ben içmiyorum.
No thanks, I don't drink.
- Teşekkürler, ben içmiyorum.
Merci Monsieur but I don't drink.
- Ben içmiyorum, beyefendi.
I don't drink Monsieur.
Ben içmiyorum, beyefendi.
I don't drink Monsieur.
- Hayır, ben içmiyorum.
- No, I don't drink.
- Ben içmiyorum.
- I'm not having any.
Ben içmiyorum.
I'm not binging.
- Ben içmiyorum.
- Here's to you!
Böyle diyeceğini de biliyordum ama sana bir haberim var. Ben içmiyorum.
I knew you would say that, too, but I got news. I don't drink.
- Ben içmiyorum onu.
- I ain't drinking it.
Ben içmiyorum!
I don't smoke!
Ben içmiyorum çünkü.
I... just... don't... smoke.
Ben içmiyorum ve Caroline da yeni bıraktı.
I don't smoke, and Caroline just quit.
- Ben içmiyorum.
- I'm not drinking.
Ben içmiyorum, abim bıraktı.
I don't smoke, my brother quit.
Ben içmiyorum, Siz de içmeyeceksiniz!
I don't smoke, you don't smoke!
Ben de içmiyorum.
I don't smoke either.
- Hayır, teşekkürler, ben sigara içmiyorum.
- No, thanks, I don't smoke.
Ben içmiyorum.
I'm not drinking.
Ben sigara içmiyorum.
No one has a match? I don't smoke.
- Hayır, ben sigara içmiyorum.
- No, I don't smoke.
Ben içki içmiyorum.
I don't drink.
Teşekkürler, ben içki içmiyorum.
Thanks, I'm not drinking.
Ben buranın suyunu bile içmiyorum.
I wouldn't even drink their water here.
Ben hiç içmiyorum.
I don't drink at all.
Ben içki bile içmiyorum.
I don't drink.
İyi. Ben de içmiyorum.
I don't smoke either.
Ben inançlı değilim, sadece sigara içmiyorum.
I'm not a believer, I just don't smoke.
Size bir şey ikram ederdim, Komiser, ama ben içki içmiyorum.
I mean, it shows you the kind of shape I'm in. Would you please get to the point?
İşte ben bu yüzden içmiyorum.
That's why I never drink.
Ben çok fazla içmiyorum!
I don't drink so much!
Ben Lucky Strike içmiyorum.
I don't smoke Lucky Strike.
Ben hala bir ayyaşım ama içmiyorum.
All that proves is I'm still a drunk who doesn't drink.
- Ben sigara içmiyorum.
- I don't smoke
Ben içmiyorum.
I don't use it.
Ben sigara içmiyorum. "I don't smoke." "I don't smoke." İngilizce.
I don't smoke.
Sana daha önce de söyledim ki sigara içmiyorum ben!
I've already told you I don't smoke.
Ben artık içmiyorum, biliyor musun?
Did you know I stopped drinking?
Ben içki içmiyorum.
- No, thanks. I don't drink.
Ben böyle içmiyorum.
I don't drink like that.
İngiltere'de gemilere binerken, herkese kartonlarla sigara dağıtıyorlardı. Ve ben de, "Hayır, teşekkürler, içmiyorum." demiştim!
You know, when we were shipping out of England the supply sergeant was handing out cartons of cigarettes, and I said "No, thank you, I don't smoke."
içmiyorum 39
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42