Ben içki içmem Çeviri İngilizce
168 parallel translation
Ben içki içmem.
I don't drink liquor.
- Evet, ben içki içmem.
- Yes, I don't drink.
Ama ben içki içmem ki.
Except I don't drink.
Sahsen ben içki içmem.
You see, I don't drink, myself.
Tamam. Ben içki içmem.
All right. I don't drink.
Ben içki içmem.
Oh, no, I don't drink. Come on.
Bay Diao, ben içki içmem.
No, Master Diao, I don't drink
Ben içki içmem.
I don't drink.
Ben içki içmem.
I'm teetotal. I don't drink...
Ben-Ben içki içmem.
That's all right. I'm-I'm a man of temperance.
Hayır, ben içki içmem.
No, I don't drink.
Ben içki içmem!
I don't drink!
Bana koyma, ben içki içmem.
I don't drink.
- Hayır, ben içki içmem.
- No, I don't drink.
Ben içki içmem.
I do not drink.
- Ben içki içmem.
- l don't drink.
- Ben içki içmem!
- I don't drink!
- Ne kadar içtin, Ethyl? - Ben içki içmem.
- How much did you drink, Ethyl?
- Olmaz Mark, ben içki içmem.
- No, Mark, I don't drink.
- Sadece bir bardak ben içki içmem ki!
- It's just a glassful! - No! I don't drink!
Aslında ben içki içmem. Artık içmiyorum.
Uh... well, I don't... um, drink actually.
Ama ben içki içmem.
I won't!
Ben içki içmem. Sana içmediğimi daha önce de söylemiştim.
I don't drink,
Shack, Ben içki içmem.
Shack, I don't drink.
Ben içki içmem.
Oh, I don't drink.
- Ben içki içmem efendim.
- I don't drink, sir.
- Ben içki içmem.
- I don't drink.
- İçki içmem ben efendim.
- I don't drink, sir.
Ben genellikle içki içmem, efendim. Ama o gece içtim.
I do not usually drink, sir, but that night I must have.
Ben, içki içmem.
I don't drink.
- Ama ben içki içmem ki.
I don't drink.
Ben kendim içki içmem, bu nedenle eğer aptal görünüyorsam, beni bağışlayın, fakat...
I don't drink myself, so forgive me if I sound stupid, but...
Özür dilerim sana bir içki veremiyorum... fakat ben hayatımda içmedim... ve asla içmem.
I'm sorry I can't offer you hard liquor... but I have never taken a drink in my life... and I never will.
Hadi ama gülünç olma, ben kesinlikle içki içmem.
Oh, come on, don't be silly, I never drink.
Ben hiç içki içmem.
I never drink wine.
Ben içki içmem.
- I do not drink.
Ben vejeteryanım ve içki içmem.
I'm a vegetarian, and I don't drink.
Ben içki içmem.
- I don't drink.
Ben içki de sigara da içmem.
I don't drink and I don't smoke.
- Ben içki içmem, Arden.
I don't...
- Evet içecek. Çünkü ben kendi başıma içki içmem.
- Yes, he will, because I'm not drinkin'by myself.
- İçki var mı? - Ben pek içmem.
I DON'T DRINK VERY OFTEN.
Evet, içiyordum, komik olan şey, ben genelde normalde hiçbir zaman, içki içmem.
Yes, i have, which is funny because i usually... I normally never... I don't drink.
Ben içki içmem!
Have you, Ethyl?
Seninle içki bile içmem ben. - Neden?
I can't have a drink with you Why not?
- Ben içki içmem.
Me either.
- Peter, bildiğin gibi ben asla içki içmem.
- Peter, you know I never drink.
Ben içki içmem.
Have a glass of champagne. I don't drink.
Umarım alınmaz, ama ben pek içki içmem.
I hope he's not gonna be offended. I'm not much of a drinker.
Dinle, ben aslında pek içmem ama ailem beni terk etti ve işten kovuldum. Bir içki istiyorum.
I don't really drink, but my family just left me and I got fired and I want a drink.
Ben pek içki içmem.
I'm not much of a drinker.
içki içmem 36
içmem 28
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
içmem 28
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63