Benim için hava hoş Çeviri İngilizce
188 parallel translation
Benim için hava hoş.
Ali right by me.
Benim için hava hoş.
It's all right with me.
Benim için hava hoş.
Suits me.
Peki, benim için hava hoş.
As you wish, it'll be my pleasure.
Eh, benim için hava hoş.
Well, it's all right with me.
- Benim için hava hoş.
- Fine by me.
Savaşa gireceğimiz konusunda kumar oynamak istiyorsa... benim için hava hoş.
If he wants to gamble that we get into the war... it's okay with me.
Benim için hava hoş.
It's alright with me.
- Benim için hava hoş.
- It's no skin off my behind.
Benim için hava hoş.
So much the better.
Benim için hava hoş, yeter ki ne istediklerini bilsinler.
You understand? I'm fine with it, as long as they know what they want.
Kendi başına daha hızlı gideceksen benim için hava hoş.
If you can go places faster on your own, far be it for me...
Ha Richard olmuş tahtta ha sen, benim için hava hoş.
It's either Richard on the throne or you.
Ama benim için hava hoş.
But it's all right with me.
Benim için hava hoş.
Don't worry.
Bayım, ne derseniz deyin, benim için hava hoş.
Mister, whatever you say is fine with me.
Benim için hava hoş!
That's alright with me. It's a deal.
Benim için hava hoş.
Makes no difference to me.
- Benim için hava hoş!
- You should leave it here!
Benim için hava hoş.
It's okay with me.
- Benim için hava hoş.
- That's fine with me!
- Benim için hava hoş.
That's fine with me.
Benim için hava hoş, ikinizden de hoşlanıyorum.
It's easier for me because I like both of you.
- Benim için hava hoş.
I don't mind if I do.
Benim için hava hoş.
That's just fine with me.
Tamam, benim için hava hoş.
Yeah, well it's fine by me.
Benim için hava hoş, şarabım var!
That's great. I can enjoy the wine in my room.
Benim için hava hoş.
It's all the same to me.
Benim için hava hoş!
I don't care!
Bilmeni isterim ki, aşıksan, benim için hava hoş.
I want you to know that if you're in love, it's all right with me.
Sizi bu istasyondan çıkarabilecek tek kişi ile konuşmak istemiyorsanız benim için hava hoş.
If you don't want to talk to the only person who can get you off this station, that's fine with me.
Eğer sen iki memeli insanları görmekten hoşlanacaksan benim için hava hoş.
I'm fine, if you're okay watching a video filled with two-nippled people.
Isın biraz, benim için hava hoş.
Limber up, fine with me.
Benim için hava hoş.
Fine by me.
Benim için hava hoş.
I'm going to deliver a baby! Uh-huh.
Eğer bunun bir sorun olduğunu itiraf etmek istemiyorsan benim için hava hoş.
If you can't admit the problem to me, fine.
Kimi istersen kapabilirsin, benim için hava hoş
Jump with who you like, they're welcome to my place
Benim için hava hoş.
Sounds fine to me.
Benim için hava hoş, ama laf sokmak yok.
Fine by me, but no more beating around the bush.
- Benim için hava hoş.
- Fine with me.
- Benim için hava hoş.
Fine with me.
Benim için hava hoş.
Oh, I don't mind.
- benim için hava hoş.
If you guys wanna do it again, that's fine with me.
Benim için hava hoş.
That's fine with me.
Diyorum ki eğer Lane ile diğer okula gitmek istersen benim için hava hoş.
I'm saying, if you wanted to go back to your other school with Lane... that would be fine with me.
Benim için hava hoş.
That's fine with me, man.
Benim için hava hos " deme tarzı cok komikti.
I'm hip, I'm cool. "
Benim için hava hoş.
Fine with me.
Benim için hava hoş, şimdi bahsetmemiz şart değil.
O.K. by me, we don't have to talk about it now.
Benim icin hava hos!
That's cool with me!
Benim için hava hoş!
Tomorrow afternoon at the bus stop!
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458