English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bir hayvan

Bir hayvan Çeviri İngilizce

7,138 parallel translation
Karşı koyarsanız yatıştırılıp bir hayvan gibi ağla yakalanacaksınız.
Resist and you will be tranquilized, and netted like animals.
Onun bir hayvan saldırısı olabileceğini düşündüler göğsüne kazınmış sayılar vardı... 45.
They thought it might have been an animal attack, save for the numbers carved in his chest... a four and a five.
Pekâlâ, Cleveland. İstismara uğramış yaralı bir hayvan kadınları her zaman bir araya getirir.
All right, Cleveland, one thing that always bonds women is healing an abused animal.
Çok tatlı bir hayvan Tom.
She's a sweet beast, Tom.
Ama böyle bir hayvan neye benzerdi?
But what would such an animal look like?
Yepyeni bir hayvan türüydü. ( Hynerpeton ) Sadece bir omuz kemeri olmasına rağmen bu iskelet parçası bize çok önemli bilgiler verir.
It was a whole new kind of animal'and although we only have a shoulder girdle,'it's actually a very informative part of the skeleton.
Bu boşlukta yer alan bir hayvan bulabilirsek evrimsel tarihin can alıcı bir boşluğunu doldurmuş olacaktık.
If we could find an animal within that gap, we'd be filling in a crucial piece of evolutionary history.
Bu araştırma, tamamen farklı bir hayvan üzerinde yapılmıştı.
It was work that had been done on an entirely different animal.
Çok hızlı ürediği için laboratuvarda incelemeye uygun küçücük bir hayvan bu.
It's a tiny little creature that's really small, that breeds rapidly and that you can study in the lab.
Karşımızda, Darwin'in öngördüğü bir hayvan vardı. Gerçek anlamda anatomik bir karışım.
Here was an animal Darwin had predicted, a real anatomical mixture.
Hayırsever bir bakıcı gibi davransan da hastalıklı, aşağılık bir hayvanın tekisin sen.
Someone who would pretend to be the benevolent zookeeper, but she is nothing but a pernicious, diseased animal herself.
Bir hayvan kaçırmış galiba.
Looks like an animal took her.
Gotham'ı hayvanların yaşayacağı bir yer yapmak için bir hayvan ordusu kurmak istiyorlar.
They want to make an animal army To take back gotham for all animal kind.
Kendi saçımı ve kanımı bir hayvan kalıntısına koydum ve yaktım.
I put my own hair and blood on some animal remains and set it on fire.
O zaman David intiharıyla ilgili Nighthorse'un yardımıyla numara mı yaptı? bir hayvan leşine biraz kan damlattı, ve yaktı mı?
So, you're proposing that David faked his own suicide with Nighthorse's help, dripped some blood on an animal carcass, and cremated it?
Bugün, eski insanların buraları özel bir hayvanın gelişmesi için binlerce yıl önce oluşturmaya başladığını biliyoruz.
We now know that ancient people began to create them thousands of years ago to encourage one particular animal to flourish.
Bir hışırtı duydum... herhangi bir hayvan olabileceğini düşündüm ama... şu kızılderili adamdı.
I heard this rustling and I figured it was just some animal. But it was this Indian guy.
Merhamet olmazsa bir adamla bir hayvan arasındaki farkı nasıl ayırt ederiz?
Without compassion, what is there to distinguish men from beasts?
Artik, Tituba serbest kaldi, ihanetinin ödülünü aldi, sen ise bir hayvan gibi yasiyorsun, izleniyor ve korkuyorsun.
Now, Tituba's released, rewarded for her treachery, and you live like an animal, hunted and fearful.
Bir hayvanı öldürmenin en acısız yolu.
This very humane, painless way of killing an animal...
Evet, Rynders mutlak bir hayvan.
Yeah, Rynders is an absolute animal.
Ve tam şurada beni arzulayan vahşi bir hayvan var.
And that there is a wild animal craving some me.
Kız kardeşimin Johnny'e taktığı bir hayvan ismi var.
My sister has a pet name for Johnny.
Ama bir avcı tarafından tehdit edilince aniden bacaklarını açıp, bu turuncu ve siyah göbeğini ortaya çıkarabilir. Yani, onun yırtıcı bir hayvan olduğu zannedilir.
But if they're threatened by a predator, they can suddenly open their legs and reveal that orange and black underbelly, which, people think, puts off a predator.
# Minik bir hayvan varmış, ben de hayvanı çok severim.
♪ There's one pet I like to pet ♪
Evet öyle oyuncak bir hayvanın, genetik olarak yanlış olması tamamen saçmalık.
Yes, it is... absolutely ridiculous that a stuffed animal could be genetically incorrect.
Huzurumda bir hayvan mı var?
Ahhhh, ah-choo! Is there an animal in my presence?
Yakınınıza bir hayvan yanaşmasına asla izin vermem.
I would never allow an animal near you.
- Benim de bir büyülü hayvanım olacak mı?
Will I get a familiar?
Sen iyi bir insan, sosyal bir fotoğrafçısın ve şimdi manzara, hayvan fotoğrafçılığına girişiyorsun.
Photographers landscapes, animals. "
Eğer yüce Tanrı bir tane hayvanımız olacağını yazdıysa.
If the good Lord decideth we should have one.
Sarılacak bir pelüş hayvanım bile yok mu?
I don't even get a stuffed animal to hug?
Fakat karada, hayvanın devrilmesini önleyen bir sabitleştirici işlevi görüyordu. Kemiklerin anatomisi, bu dört bacaklı hayvanın karaya yeni çıktığını gösteriyordu.
The anatomy of the bones suggested that this four-legged animal had just come onto land.
Hayvan değil ama artık bir insan de değil.
Not an animal, and no longer a man either.
- Bir insan cesedi parçalara ayrılmış ve hayvanın kıçında tıkılıp kalmış.
- A whole human corpse - cut in pieces - and stuck up this beast ´ s ass.
Bir çok hayvan için, bu zorlu bir zamandır. Bir sincap için, hakkettiğinin keyfini çıkarıp dinlenme zamanı.
Although for many animals this is a time of hardship, for a chipmunk, it's a chance to take a well-deserved rest.
Kış birçok vahşi hayvan için zor bir mevsimdir ama bazılarının donanımı diğerlerinden daha iyidir.
Winter is a difficult season for many wild animals, but some are better equipped for it than others.
Bu boynuzlar 15 kilogram ağırlığında olabilirler ve büyüme halkaları bir ağacın gövdesindeki halkalar gibi hayvanın yaşını belirtir.
These horns can weigh 15 kilograms and have growth rings from which you can determine the age of the animal, rather like rings in the trunk of a tree.
Onun kocası Evcil Hayvan Bahçesinde * yönetici... ve bize bir iş teklif etti.
But his husband is the manager of the petting zoo And he offered us a job.
Ve ikincisi, Evcil Hayvan Bahçesi yeni bir bar...
And "b," the petting zoo is a cool new bar
Konuşan hayvan bir sırrı saklamak için en kötü yol gibi duruyor.
A talking animal seems like the worst way to hide a secret.
Bir düzine hayvan hepsi.
Bunch of animals.
Burada, dünya üzerindeki herhangi bir ülkedekinden daha çok hayvan yaşamakta.
More animals live here than in any other nation on Earth.
Brezilya genelinde, üç hayvan ailesinin yavruları yaşamlarının ilk birkaç haftasını başarılı bir şekilde atlattı.
Across Brazil, the young of three animal families have successfully weathered the first few weeks of life.
Ekip için bir sonraki sınav, Brezilya'nın vahşi hayvan ailelerini seller ve yağmurların sonuna kadar takip ettikten sonra aşırı derecede acımasız bir kuraklığın ve yangınların içine girmek olacaktı.
The next challenge for the team would be to follow Brazil's wild animal families through the end of the rains and floods and on into the harshness of extreme drought and fire.
Brezilya'nın bütün hayvan aileleri içinde özellikle bir tanesi Vahşi Brezilya ekibinin kalbini kazanmıştı.
Of all Brazil's animal families, one in particular captured the hearts of the Wild Brazil team.
Her hayvan ailesiyle gerçekten yakınlaşarak ve Brezilya'nın en iyi bilim insanlarının yeteneklerini kullanarak ekibimiz bizlere, vahşi Brezilya'daki yaşamın gerçekten benzersiz ve samimi bir görüntüsünü vermeyi başarmıştı.
By getting really close to each animal family and using the insights of Brazil's top scientists, the team were able to give us a truly unique and intimate view of life in Wild Brazil.
Sen 25'idin... ve sadece bir tane seçebiliyordun....... sana yaklaşana kadar duruyor neyse üç çocuğumuz var. ... iki evde yaşıyoruz pek çok hayvanımız var ve sonra Komedi sona erdi.
You hit 25, and you just choose the... the one who's standing closest to you, and so we had three kids, and we lived in two houses, we had so many pets, and then, finita la commedia.
Yani bu hayvanın bir sıçrayıcı olduğunu görebilirsiniz.
So you can see that this animal is a leaper.
Bitkisel bir diyete alışkın iribaş bağırsakları,... hayvan dokularını sindirebilecek şekilde değişim geçirir.
The tadpole's intestines, accustomed to a vegetarian diet, have to be completely remodelled to allow them to digest animal tissues.
Kendinden mi geçiyorsun yoksa kendini, uzaylıyı evcil hayvan gibi beslerken mi görüyorsun ama senin de elinde bir ipucu yok.
Some kind of second coming or the care and feeding of your new pet alien. Either way, you don't have a clue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]