Bir süreliğine Çeviri İngilizce
5,935 parallel translation
Ondan bir süreliğine uzak kalmam için başka bir sebep.
All the more reason why I need to stay away from him for a while.
Kısa bir süreliğine, ama bu onun hoşuna gitmedi.
Temporarily, but she didn't like that.
Bir süreliğine seksi ve eğlenceliydi.
She was hot and fun for a while.
Sadece bir süreliğine gideceksin. Tamam mı?
But just go, just for a little while, ok?
Ama orada onunla beraber bir süreliğine beni etkileyen bir sarışın vardı.
But there was, like, a blonde with him that threw me for a second.
Kısa bir süreliğine içindeki boşluğu doldurur.
I mean, it will fill that hole inside you, sure, for the moment.
Bu adamı bulun ve uzun bir süreliğine içeri tıkın.
You find this guy, you lock him up for a very long time.
Mesafelerin bir şeyleri düzelteceğini düşünürüz ve bir süreliğine işe yararlar.
We think that distance is gonna make things better, and for a while it kind of does.
Rebecca, bir süreliğine gitmem gerekiyor.
Rebecca, I need to leave for a while.
Bir süreliğine.
I did for a while.
- Ne? Bir süreliğine annenizde kalacakmış.
- She's gonna stay with your mom for a little bit.
Yaklaşık iki gün önce birliğimden ayrıldım, bir süreliğine 18.South Lanc'lara katıldım.
Got separated from my unit about two days ago, joined up with 18th, South Lancs for a bit.
O zamana dek evet... belki bir süreliğine yatak odamdaki pencereden içeriye sızman gerekebilir.
Until then, yeah, maybe you sneak in my bedroom window.
Sadece bir süreliğine onun bedenini kullanmak istiyoruz.
We just want to use her body for a little while.
Sonra bir süreliğine kör çocuklarla çalıştım. Sonra da Sami'ler için çalıştım.
And then I worked with blind kids for a while, and then for a while I worked with Sami people.
Belki bir süreliğine gerçeklerden kaçıp farklı bir dünyaya gömülmek istiyorlardı.
Maybe they actually want to escape reality for a while, disappear into a different world.
Bir süreliğine bu, beni son duyuşunuz olacak.
This is the last you'll hear from me for a while.
Uzun bir süreliğine kasabayı terk etmemiz gerekiyor.
We need to leave, for a long time. Otherwise...
Bir süreliğine tabi.
For a while.
Seni bu gece kefalet ile çıkarabiliriz ama bir süreliğine hapite kalman daha iyi olabilir.
We'll get you out on bail tonight, but with your priors you're looking at some prison time.
Sorun ise bir süreliğine seninle görüşmeyi kesmezsem onunla devam edemem.
And the problem is I can't move forward with him unless you and I stop seeing each other for a while, even as friends.
Bir süreliğine işte.
Well, a little while.
Eminim onu bir süreliğine uzağa gönderirler.
I bet they send him away for a while.
- Açıkçası, Hunt ayrıldıktan beri çok dikkatsizim affedersiniz, Bay Whitmarsh ve bir süreliğine, beni gerçekten sarmıştı.
Honestly, I've been very distracted since Hunt left... I'm sorry, Mr. Whitmarsh... and for a while there, I was really caught up in...
Bir süreliğine edebilirsin.
You can for a little while.
Pilar, Alak ve Christie'nin bir süreliğine kendi evinde yaşamasına izin vermemizi istiyordu.
Pilar was merely asking if we might allow Alak and Christie to live under her roof for a while.
Eğer bu tahmin ettiğim şeyse, kızın uzun bir süreliğine hapse girebilir.
If this is what I think it is, your daughter can go to prison for a long time.
Bir süreliğine.
For a while.
En azından bir süreliğine.
For a little while, at least.
♪ Bir süreliğine ♪
♪ For a while ♪
Bildiğiniz üzere bir süreliğine hemşirelikten uzak durmayı düşünüyordum.
Well, as you know I've been wanting to move out of nursing for a while.
- O yüzden ben..... acaba ben çok kısa bir süreliğine abi bankasından borç alabilir miyim?
- So I--you know- - can I get, for a very short period of time, a bro-loan?
Vegas Polisi otel güvenlik kamerasından fotoğraflar gönderecek o yüzden bir süreliğine şehirden ayrılmayın.
Listen, um, Vegas PD is gonna send over some pictures from the hotel security camera, so don't leave town for a while. I may have some more questions for you.
Vegas Polisi, otel güvenlik kamerasından fotoğraflar gönderecek o yüzden bir süreliğine şehirden ayrılmayın.
Oh. Vegas PD's gonna send over some pictures from the hotel security camera, so don't leave town for a while.
O şekilde de oynayabiliriz ama bir süreliğine etrafta takılacaklar etrafı gözetleyecekler.
Sure, okay, we can play it that way, But they're still gonna stick around for a while, keep an eye on things.
Bunu göreceğiz. Çünkü çok ama çok uzun bir süreliğine gitmek üzere.
Well, we'll see about that, because he's about to go away for a long, long time.
Beni epey bir süreliğine son görüşünüz bu.
This is the last time you'll be seeing me for a stretch.
Ethel bende kalsın, sen de bir süreliğine benim keçiyi al.
I'd keep Ethel ; you take my goat for a little while.
Her 17 yılda bir, Satürn kısa bir süreliğine yüce kıymetliyi kendine çeker.
Once every 17 years, saturn stations direct... Exalted in its own house for a few brief moments.
Geçen yıl kısa bir süreliğine öldüğümden bu yana bu kadar canlı hissetmemiştim.
I feel alive for the first time since... Since I died briefly last year.
Kısa bir süreliğine girdim.
Hey, I was just a shorty.
Bir süreliğine arkadaş olmaya ara mı verecekler?
They're gonna take a break from being friends for a while?
- Kısa bir süreliğine sadece.
Just for a short while.
Çok kısa bir süreliğine.
Only very briefly.
Genişleme, Londra'nın bir süreliğine.. .. bir Shelby için tehlikeli olacağı anlamına geliyor.
The expansion means it's going to be dangerous to be a Shelby in London for a while.
Yalnızca kısa bir süreliğine dışarı çıkabiliyor.
She just has a brief window to be out.
Eger hapse girersem, bir süreligine eglenmek mümkün olmayacaktir.
If I go to jail, I won't be able to have fun for a while
Bir süreliğine, beni kandırdın.
For a while, you had me fooled.
- Bir süreliğine.
For a little while.
Martha'yı bir iki hafta idare ettirmeye yeter. Ama uzun süreliğine bir fark yaratır mı bilmem.
It's enough to keep Martha going for a week or two, but will it make any difference in the long run?
Burada yaşayan insanlar hakkında şarkılar söylemek bir süreliğine komik olabilir.
Sir Meatball concedes defeat.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir saniye 1866
bir şey yok mu 17