Bir tane daha var Çeviri İngilizce
1,380 parallel translation
Yolun ilerisinde bir tane daha var.
There's another gas station down the road.
Bir tane daha var.
Still have one left.
Bir tane daha var.
There's another one.
- Bir tane daha var.
- Got another one.
Bir tane daha var.
There's another here.
Bir tane daha var.
And there's another one...
Bir tane daha var.
There's another.
- Bir tane daha var.
- Oh... there's another one.
Sevdiğim başka bir tane daha var.
And there's this other one I like.
Burada bir tane daha var.
Here's one more.
- Bir tane daha var.
- There's another one.
Bir tane daha var, burada.
I got another one. Wait a minute.
Bir tane daha var.
I got one.
- Görünüşe göre bir tane daha var.
- Looks like we got one more.
Burada bir tane daha var.
Here's another one.
Bu noktaya varana dek, bir cehennem dolusu insan öldürdüm ama bir tane daha var.
I've killed a hell of a lot of people to get to this point, but I've only one more.
- Bir tane daha var.
- I have one more.
Bir tane daha var. Niye bütün rap'çiler gangster olduklarını sanıyorlar?
Why do all these rappers think they're gangsters?
Birini öldürdük, ama en azından bir tane daha var.
We killed one, but there's at least one more.
Sorun değil, yanımda bir tane daha var.
I got another one right up here. Always good to have a spare.
Bir tane daha var.
There's one more.
Burada bir tane daha var Skip.
Hey, we got a third one over here, Skip.
Bir tane daha var!
There's another one!
Bir tane daha var.
There's another one!
- Bakın, bir tane daha var.
Here's another one.
Bir tane daha var.
- It's okay. I have another one.
Tamam, bir tane daha var.
OK, WE GOT ONE MORE HERE.
Burada bir tane daha var.
There's another one over here.
Bir tane daha var.
Here's another one.
Dur, bir tane daha var.
Here's another one.
Bir tane daha var mı?
Do you have an extra copy?
- Saat 6 : 00'da bir tane daha var.
- There's another one at 6 : 00.
Jack, bir tane daha var!
Jack, there's another one!
Ama bir tane daha var.
Here's one more.
- Boş ver gitsin. Nasıl olsa bir tane daha var.
- Screw it, I've got a spare one.
Odanızdaki masanızın üzerinde bedava "Amontillado Fıçısı" var. Arkadaşlarınız Doktor Katran ile Profesör Telek'i bekliyorsanız, bir tane daha gönderirim.
There will be a complimentary cask of amontillado on the table in your room, and if you're expecting your friends Doctor Tarr and Professor Fether,
Ve daha fazla bilet alamıyorum, biliyorum sizi usandırıyorum ama iki tane daha almamın bir yolu var mı?
And I can't get any more tickets, and I know it's an imposition... but if there's any way I could just get two.
Bir tane daha var, evlat.
I got one more left.
Bir valemiz, bir as ve bir tane daha valemiz var.
Here we have a jack, an ace and another jack.
Bir tane daha mı var?
There's another one?
- Bir tane daha mı var diyorsun?
- Are you saying there's another one?
Kuracak bir tane daha tuzağım var.
I got one more trap to set.
Daha bir sürü kıymetli mücevherim var ama oğlum bir tane.
I have plenty of precious jewels, but only one son.
Zirvesine çıkman gereken bir tane dağın daha var
You're just one more mountain I have to climb
Bu sokak üzerinde bir tane daha kapak var.
One more vault down the street.
l've sadece bu şeyi çözmek için bir tane daha dilek var, yüzden sakıncası yoksa...
I've only got one more wish to sort this thing out, so if you don't mind...
Cüzdanın için bir tane istersen, daha küçükleri de var.
Smaller, too, if you want something for your wallet.
Çünkü 55 tane daha var. Bunu saklayacağım, çünkü içinde bir kupon var.
I will keep this because it has a coupon in it.
Sorun değil. Daha büyük bir tane var.
That's okay, I've got a bigger crown.
Yani, üç tane spor arabası var, ve bana daha yeni... az bulunan, pahalı ve sadece ton balığı yiyen bir köpek aldı.
I mean, he owns three sports cars, and he just bought me... this rare, expensive kind of dog that only eats tuna fish.
Güneş sistemimizde sıvı su içeren bir gezegenimiz var ve daha şimdiden üç tane güneşten çok uzak ve buzla kaplı potansiyel hidrosfer belirledik.
We got one liquid water planet in our solar system, and we've already identified three potential hydrospheres - that are ice-covered and far from the sun, - Right, But...
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane sana 21
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49