Biraz zaman ver Çeviri İngilizce
1,065 parallel translation
Sadece bana biraz zaman ver.
Just let me work out the logistics.
Sadece bana biraz zaman ver.
Just give me a little bit of time.
Ona biraz zaman ver.
Give her... a minute.
Haydi ama bana biraz zaman ver, tamam prezentabl biri olmak için giyinirim.
I'LL PUT ON SOMETHING PRESENTABLE.
Bana biraz zaman ver.
Give me a time.
Biraz zaman ver bana.
Give me a little time.
İyileşmem için biraz zaman ver.
Give me a few days to heal.
Bana biraz zaman ver de gidip, Lucky ile konuşayım.
So give me a second to talk to Lucky.
Mmm, biraz zaman ver, Ellen.
Mmm, give it some time, Ellen.
Koo, bana biraz zaman ver!
Koo, you give me some time!
Bana biraz zaman ver.
Give me just a minute.
Bana biraz zaman ver, sonra mikforonu geri aç.
Give me some gin and turn the intercom back on.
Biraz zaman ver, olur mu?
Give us a minute, will you?
Biraz zaman ver! Kan çok azdı.
The blood was thin.
Bana biraz zaman ver.
You gotta give me some time.
Brandon, bana biraz zaman ver, tamam mı?
Brandon, give me a little time on this one, okay?
Biraz zaman ver.
Give it time.
Durumu çözmek için bize biraz zaman ver.
Give us some time to sort this out.
Biraz zaman ver.
Just give it time.
Sadece biraz zaman ver. Bu olayı çözmek için zaman gerek.
I just need some time to figure this thing out.
Bana düşünmek için biraz zaman ver.
It gives me time to think.
Biraz zaman ver.
Give it some time. It's early.
Bana biraz zaman ver.
Give me some time.
Ona biraz zaman ver. 1200 mil yoldan geldi.
Give the guy a break. He drove 1,200 miles.
- Bana biraz zaman ver, baba.
- Give me a little time, Papa.
Bana biraz zaman ver.
Cut me some slack.
- Bana biraz zaman ver.
- Damn it. Give me some space!
Bencil olma, ona biraz zaman ver.
Don't be stingy, bring her over some time.
Bana biraz zaman ver.
Give me a second.
Biraz zaman ver ona. Küçük adam birazcık şoka giriverdi, değil mi tatlım?
Give him time, the little boy's had a nasty shock, haven't you, darlin'?
Bana biraz zaman ver.
Give me time.
Bana biraz zaman ver, olur mu?
Just give me a little time, all right?
- Buna kafa kafaya verip karar vermeniz lazım, biraz zaman ver ona.
- You should have kids. - It's like stereo. Give him a break.
Biraz zaman ver.
Oh, give it a rest.
Ona biraz zaman ver.
Give him some time.
- Mike, bana biraz zaman ver.
Did you see who did it?
Dur, bana biraz zaman ver.
Wait, give me a minute.
Bana biraz zaman ver.
Give me a break.
Bana biraz daha zaman ver. Sonra sana yardım edeceğim.
Just give me a few minutes that I have come to help you.
Kuzen, bana salak diyebilirsin ama hayatından vazgeçmek yerine neden planını değiştirmiyorsun? Kendine biraz daha zaman ver.
Well, cousin, call me cuckoo, but instead of giving up on life why you don't just change your plan?
Bana biraz daha zaman ver.
Just give me a little more time.
- Bana biraz daha zaman ver.
It's going to take me some time.
Ama birlikte biraz zaman geçireceğimize söz ver.
But you gotta promise me we'll spend some time together.
O zaman biraz ışık ver bakalım.
Well give me some light.
O zaman biraz turistimsi birşey ver.
Well, then give me something really touristy.
En azından biraz güç toplaması için zaman ver.
Well, at least give him time to regain some strength.
Bana biraz daha zaman ver, James.
Give me some more time, James.
Bana biraz zaman ver, Esteban.
Just give me some time.
Bana biraz zaman ver.
Just give me some time.
Bana biraz daha zaman ver.
You've got to give me the time.
Ertelemeyi sağla. Bana biraz daha zaman ver.
Grant a stay, give me more time.
biraz zaman alacak 42
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31