English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Birşey söyle

Birşey söyle Çeviri İngilizce

548 parallel translation
- Bu fiyatta birşey söyle.
- Anything around that price?
- Bana bilmediğim birşey söyle.
- Tell me something I don't know.
- Ona birşey söyle.
We won't tell anyone.
Eğer seni üzecek birşey söylediysem, lütfen söyle bana.
If I said anything to upset you, please tell me.
Güzel birşey söyle.
Say something nice.
Birşey söyle.
Say something.
O zaman birşey söyle.
Well. say something.
Lütfen, birşey söyle!
Please, say something!
Rosa, bana birşey söyle.
Rosa, tell me something.
Luis, birşey söyle.
Luis. Say it.
Birşey söyle!
Say something!
Size şöyle birşey söyleyebilirdim önceki gün, beni öldürmek istedi.
I could tell you something like the other day, he wanted to kill me.
Bana birşey söyle.
Tell me one thing.
- Yeni birşey söyle?
- What else is new?
Yeni birşey söyle.
What else is new?
Birşey söyleyeceksen, söyle ve git.
If you have something to say, say it and get out.
birşey söyle benim için.
Sing something for me, mamma.
Bana birşey söyle, MacCleary.
Tell me something, MacCleary.
- Profesör, bize birşey söyle.
Professor, tell us something.
Trevor, birşey söyle.
trevor, say something.
Tek birşey söyle.
Name one thing.
Lütfen, birşey söyle.
Please, say something.
Birşey söyle!
Say something.
İyi. onlara birşey söyle, ve sonra unut.
Good. Just tell them something, and forget about it.
Baba, birşey söyle.
Dad, say something.
Ouiser, köpeğine birşey söyle!
Ouiser, talk to your dog!
Julie, söyle bana, ki bu sadece senin söyleyebiliceğin birşey Pres hala seni seviyor mu?
Julie, tell me, something that only you can tell me... does Pres still love you?
Sana yardımcı olabileceğim herhangi birşey varsa söyle yardım ederim.
Now, if there's anything I can do to help ya, I'll do it.
Yanlış anlaşılacak hiç birşey yok ona geri döneceği mi söyle.
JUST SO THERE WON'T BE ANY MISUNDERSTANDING, TELL HIM I'LL BE BACK.
Pekala, benim kendime söyledğimden daha kötü birşey düşünebiliyorsan, söyle ve çık dışarı.
If you can think of anything more contemptible to say than I've already said to myself, say it and get out.
Söyle, hoş birşey olmuş.
Say, that's pretty neat.
Sende onun için Çavuş Kenner'dan birşey olduğunu söyle.
You tell him you have something for him from Sergeant Kenner.
Şimdi söyle bakalım... eğer gerçekten saklamam gereken birşey varsa... sence bu ne olabilir?
Now, tell me - if I really had something to hide... what do you think it would be?
Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz.
Tell them we're waiting for masons and we can't send anything until further notice.
Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Tell them everything's all right and not to worry.
Ve sen, Carter, söyleyeceğin birşey varsa yargıca söyle.
And you, Carter, you have something to say, tell it to the judge.
Eğer birşey yapdıysam, söyle bana.
If I did anything, just tell me
Hey, Bubber, Bana birşey söyle.
What if I could read lips?
Ee birsey soyle!
Well, say something?
Bana söylemek istediğin birşey var, söyle onu.
You got something to say to me, say it!
Sadece Kara leopara Du olduğumu ve ondan birşey istediğimi söyle
Black Leopard I am Du, and I need something from him
Şöyle parıltılı birşey.
Somethin'flashy.
Birşey daha söyle.
Say something else.
Söyle Scully, birşey konuşmuş olmalısın.
Come on, you must have said something.
Şöyle basit birşey denediniz mi?
Have you tried something simple like :
Senin için yapabileceğimiz birşey varsa, söyle.
If we can ever do something for you, let us know.
Bir dahaki sefer böyle birşey yapacaksan lütfen önce bana söyle?
Well, the next time you're gonna do something like this... do you mind telling me first?
Şöyle birşey deniyordu :
THEY SAY THINGS LIKE :
Birşeyler söyle ; herhangi birşey, hadi. Üzgünüm, yapamam.
Come on say something, anything, say it I'm sorry, I can't
Kendi kendime şöyle dedim, bu adamlar profesyonel, inanmışlar, iş başındalar, birşey istiyorlar.
I say to myself, these guys are professional, they're motivated, they're happening, they want something.
Birşey lazım olursa, herhangi birşey, sadece bana söyle.
If you need anything - anything - you just let me know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]