English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bunu yapamam

Bunu yapamam Çeviri İngilizce

8,963 parallel translation
- Ama bunu yapamam.
- But I can't make it.
- Bunu yapamam.
- I can't do that.
Bunu yapamam.
I can't do this.
Sana bunu yapamam.
I couldn't do that to you.
Malesef bunu yapamam.
Afraid I can't do that.
Ama vicdanım rahat bir biçimde bunu yapamam kendini burada bile savunamayan kanserli bir çocuğu dünyaya karşı kendini savunsun diye gönderemem.
But I can't, in good conscience, send a 15-year-old with cancer out into the world to fend for himself, not when he can't even fend for himself in here.
- Bunu yapamam.
I can't do that.
Ben bunu... bunu yapamam.
I-I don't... I-I can't do that.
Bunu yapamam.
I couldn't do that.
Bunu yapamam.
I cannot do that.
Korkarım bunu yapamam.
Well, I'm afraid I can't do that.
Bunu yapamam.
I can't do it.
Lütfen, bunu yapamam anne.
Please, I can't do it, Mama.
Başka alıcılar olduğu müddetçe bunu yapamam.
- I can't, not as long - there are other bidders.
- Bunu yapamam.
- Listen, I can't...
Evet, bunu yapamam.
Yeah, I can't do this.
- Bunu yapamam.
- I can't do this.
Bunu yapamam.
I can't.
Bunu yapamam efendim.
Can't do that, sir.
Bunu yapamam. Kendim mi çikarayim, Joe?
Shall I remove my own clothing, Joe?
Sunny bunu yapamam. Kötü bir fikir olduğunu biliyorsun.
Sunny, I can't do that.
Bunu yapamam.
I can't do that.
Bunu yapamam, bayan.
I can't do that, miss.
ben sadece... bunu yapamam biliyorum ve gerçekten zor olduğunu da biliyorum bunu yapamam
I just... I can't do it. - I know.
Gelip sen de oynamalısın. Bunu yapamam.
I can't do that.
Bunu yapamam.
I'm not gonna screw up my cap over this.
Bunu yapamam.
I can't...
Bunu yapamam.
I-I can't do this.
- Biliyorum aptalca ama bunu yapamam
I mean, I know it's stupid, but I just... can't do it.
Bunu yapamam ve sen de nedenini biliyorsun.
I can't do that, and you know why.
- Bunu yapamam.
I can't do this.
Bunu size yapamam.
I couldn't do that to you.
Bunu size yapamam.
I couldn't do that to you guys.
Evet, bunu düşündün. Ama ne yazık ki yapamam.
Yes, I have thought of, But it is unfortunately not,
bunu ona yapamam.
I can't do that to her.
Bunu sen olmadan yapamam.
I can't do this without you.
Beraber dedim, çünkü bunu tek başıma yapamam.
And I say together, because I can't do it alone.
- Ben, bunu yapamam.
- Ben, I can't do it.
Biraz serum seftriakzon almaya çalışıyorum ama bunu Samaritan üzerinden yapamam.
I'm trying to get a hold of some IV Ceftriaxone, and I-I can't get it through Samaritan.
Bunu tek başıma yapamam.
I can't do this alone.
Bunu sensiz yapamam.
Hey, I can't do this without you, man.
İkisini de yapamam, bunu biliyorsun.
I can do neither, as you know so well.
Yapamam bunu.
I can't do this.
Tek başıma yapamam bunu.
I can't do this alone.
Yapamam bunu.
Ah! I can't do this.
Hayatımdan vazgeçip, bunu yaparak dünyaya yardım etmeyi seçebilirdim ama bu seçimleri çocuklarım için yapamam.
I could decide to give up my life and do this to help the world, but I couldn't make these choices for my children.
Bunu artık yapamam.
I can't do this anymore.
Bunu tekrar yapamam.
I can't have you do that again.
- Casey, kapıyı açda içeri geleyim yapamam ne demek istiyorsun sadece kapıyı aç bırak içeri geleyim olmaz düğün bunu yapamam
- Casey, open the door and let me in. - I can't do it. - What do you mean?
- Hayır bunu yapamam.
- I can't.
Bunu ona yeniden yapamam.
I'm not doing that to her again.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]