Bırakın gelsin Çeviri İngilizce
147 parallel translation
Bırakın gelsin.
Let him come
Bırakın gelsin.
Bring her up.
Bırakın gelsin.
Let him go.
Bırakın gelsin!
Let him come!
Hey, bırakın gelsin.
Hey, let him come in.
Bırakın gelsin.
Let her be.
Oh, bırakın gelsin.
Oh, let her go.
Bırakın gelsin.
Let him in.
Tamam çavuş, bırakın gelsin!
Okay, sergeant, let him in!
Bırakın gelsin.
Let him come.
- Tamam, bırakın gelsin.
- It's all right, let him in.
- Pardon, bırakın gelsin.
- Sorry, let him through here.
Bırakın gelsin.
Let him through here.
- Bırakın gelsin.
- Let him through.
Bırakın gelsin.
Let it come.
Bırakın gelsin.
Let him through.
Bırakın gelsin Teğmen.
- What the hell for?
Tamam, bırakın gelsin.
It's all right, let him go.
Bırakın gelsin!
Let him go!
Tamam, bırakın gelsin.
Let him come ahead.
Bu adamı tanıyorum, bırakın gelsin.
I know this guy. Let him through.
Bırakın gelsin.
No, come on, let him go.
Bırakın gelsin.
Let him come to me.
Bu harika! Bırakın gelsin, onunla konuşacağım.
Let him come, I'll speak to him.
Bırakın gelsin. Ona açıklayacağım ve anlayacaktır.
I'll explain to him, and he'll understand.
Bırakın gelsin. - Ama, efendim.
Let him in.
Bırakın önce o gelsin.
Better get in first.
Bırak da Dixon'ın madenlerinde aklı başına gelsin.
Let him cool his head in Dixon's mines.
Pekâlâ, bırakın o eski dost gelsin artık.
Very well, let the old fellow come now.
Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. İster yakından ister uzaktan gelsin. "
Let him step to the music which he hears, however measured... or far away. "
Onu bırakıyoruz. Miles'a söyle, onlara bir patlayıcı atsın ve çabucak geri gelsin.
Tell Miles to give'em another burst and get back quick.
bırakın da gelsin.
Let her go.
Bırakın kendine gelsin.
Let him cool down.
Bırakın çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın.
Suffer the little children to come unto me, and forbid them not.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
Drop him off within 100 miles and he'll walk to the spot.
Lütfen, bırakın evine gelsin.
Please, let her come home.
Bari bırak da arkadaşın gelsin.
Well at least let your friend come out!
Çar buraya gelsin ama bırakın, hak ve yetkileri olan bu parlamento yaşasın.
Let there be a Tsar but let there be a parliament with rights and powers.
Bırak benimle eve gelsin sen de ayrıldığın zaman üzülmeyecek biriyle eğlen.
Listen to me, let him come home with me. Have kicks with someone who won't feel them when you leave.
Bırakın gelsin.
Just let someone come!
Bırakın gelsin! "
Let it come on. "
Bırakın güneş her yanımızdan üzerimize gelsin!
Let the sand come at us from all sides!
Bırakın polisi, gelsin.
Yeah, show the officer in.
Bırakın benimle Atılgan'a gelsin.
Let her go with me to the Enterprise.
Bırakın o aşağılık gelsin!
Let the scoundrel come!
Bırakın herkes size gelsin. Versailles iyi bir seçimdir.
Versailles would be fine.
Başınızdaki kişi gelsin, alın pirinci, bizi de serbest bırakın.
Ask your leader to come out and get the rice, then set us free
Bırakın aşağı gelsin, Bayan Caldwell.
Just let him come on down, Miss Caldwell.
- Bir şey anlamadım, kralım. Ama bırakın gelsin.
But let him come.
Bırakın gelsin.
- Let him up.
Bırakın gelsin.
Just let him come!
gelsin 49
gelsinler 24
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
gelsinler 24
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60