English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bırakın gitsinler

Bırakın gitsinler Çeviri İngilizce

170 parallel translation
Bırakın gitsinler.
Let them go.
- Bu kadarı yeter. Bırakın gitsinler.
- They've had it.
Bırakın gitsinler doktor.
- Let them go, Dr Lentil.
Yapmayın lütfen, bırakın gitsinler.
What are you doing? He wasn't doing anything! Let them go!
Şimdi de bizi uğursuz varlıklarından kurtarmak istiyorlarsa... tanrılar adına, bırakın gitsinler!
If now they want to relieve us of their unwelcome presence... in the name of all the gods, let them go!
Bırakın gitsinler.
Well, let them go.
- Bırakın gitsinler!
- Let them go!
- Bırakın gitsinler.
- Let them go away.
Gui Wu, Lianzhu, bırakın gitsinler.
Gui Wu, Lianzhu, let them go.
- Bırakın gitsinler çavuş.
Let'em go, Sergeant.
Bırakın gitsinler!
Let'em go.
Bırakın gitsinler!
Let them go.
Bırakın gitsinler.
- Let them go. - Let them go?
Bırakın gitsinler.
There's no point to go after them
Bırakın gitsinler deniyordu.
We had that it leaves them in peace.
Bırakın gitsinler, bırakın gitsinler.
Let'em go, man. Let'em go.
Bırakın gitsinler!
Let them go!
Üçünü bırakın gitsinler.
Let the three go. "
Lütfen bırakın gitsinler
Will you please let them go.
bırakın gitsinler!
Let them go.
Ölmüş Munro'nun çocuklarını ve İngiliz subayı bırakın gitsinler.
Let the children of the dead Munro and the Yengeese officer go free.
- Güzel. - Bırakın gitsinler.
- Let them go!
"Bırakın gitsinler,"
" but let them go
"Böyle iç çekmek yerine, bırakın gitsinler."
"Then sigh not so " but let them go
"Gideceklerse, bırakın gitsinler."
~ but let them go ~
Üç saat kadar içeride tutun, sonra bırakın gitsinler.
Three hours, slap the shit out of them, let them go.
Bu adamları bırakın gitsinler, olur mu?
You could let these guys go, huh, man?
Bırakın gitsinler.
They're about to leave.
Bırakın gitsinler.
LET THEM GO.
Bırakın gitsinler
Let them go
Bırakın gitsinler.
You leave first
- Albay, bırakın gitsinler.
- Colonel, just let'em go.
Bırakın gitsinler.
Let'em go.
- Bırakın gitsinler.
- Let'em go.
Bırakın gitsinler.
Let'em go.
Bırakın nereye gitmek istiyorlarsa gitsinler.
Let them go wherever they want.
Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler.
Well, unless you have some special use for men dressed up like women, let them go.
Bırakın bu adam ve Fujiko gitsinler yoksa yüzüğü göle atarım.
I've the ring. Let this man and Fujiko go or I'll throw it into the lake.
Albay Munro öldü. Çocuklarını serbest bırak, gitsinler.
Let the children of the dead Colonel Munro go free.
Bırakın mutlu mesut gitsinler.
Let them go gracefully.
"Böyle iç çekmek yerine, Bırakın gideceklerse gitsinler."
~ Then sigh not so ~ ~ but let them go ~
- Hayır, bırak gitsinler. Şimdi bu savaşın durdurulmasının yolu yok.
There's no way this war can be stopped now.
Sen kendi hikayeni iyi bil. Sonra bırak onlar kızın üzerine gitsinler.
You have to know your side of the story and then let them go after her.
Bırakın, aramızda saklanan Versay'ın casusları gitsinler efendilerine, yüreğimizde gittikçe büyüyen gücü anlatsınlar.
The rich don't pay taxes but the poor do.
Bırak gitsinler Onların tanıklığı işe yaramaz
Let them go. Too bad for the witness.
- Bırak gitsinler. Sakın korkuya kapılma.
Never be scared
Onları kutlayın ve bırakın yollarına gitsinler.
Congratulate them and set them on their way.
Bırakın gitsinler.
Break it off.
Bırakın zenginlerin oğulları gitsinler. ve ağlayarak ölsünler.
Let the sons of the rich. go and die they cried.
Yollarını kaybetmiş ve zorlu bir dönemde kendilerini bulan iki insan. Bırak gitsinler.
Two lost souls who find themselves in a time of adversity.
Bırak gitsinler. Çocukların telefona gelecek.
Let them go, I'll get your kids on the phone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]