English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bırak şimdi

Bırak şimdi Çeviri İngilizce

3,247 parallel translation
Kimin müşteri olduğunu bırak şimdi.
That trumps the "who's the client" part.
Bırak şimdi palavrayı, tutukevindeki bir görevli bize burada Graham Randall'ın katilini aramadığını söyledi.
Aw, come on, an official at the jail told us you're not out here looking for Graham Randall's killer.
Hadi ama, bırak şimdi!
So, come on.
Tanrım! Bırak şimdi de, yürümeye devam et!
Oh my God, shut up and give me away.
Hadi ama, bırak şimdi beni sorguya mı çekiyorsun?
Aw, come on, is this a uh... Intervention?
Bırak şimdi bizi!
Forget us.
- Bırak şimdi.
- Seriously.
Hayır, bırak şimdi affetmeyi!
No, don't bother with respect!
Mitchell, bırak şimdi.
Mitchell, come on.
Bırak şimdi.
Let it go.
- Bırak şimdi şiiri, sen gelsene şöyle... - Yaa, hayır.
- Forget about the poem now, come here...
Beni bir kenara bırak şimdi, Gil.
Try not to think about what I'd like to see, Gil.
Dansı bir kenara bırak şimdi elimde yendiği robotların listesi var.
You put the gimmick aside for a second, and I'm holding here a list of the bots he's beaten.
Bu dava mevcut tüm açılardan, bakıldığında Dedektif Jane Timoney yararına sonuçlanmış olacak. Şimdi sözü Jane Timoney'e bırakıyorum.
In the interest of working every available angle on the case, that task force will be led by detective Jane timoney, so at this time I'll turn everything over to her.
Şimdi yalan söylemeyi bırak ve bana erkek arkadaşınla neyin peşinde olduğunuzu söyle.
Now just stop lying and tell me what you and your boyfriend are up to.
Eğer şimdi bırakırsam beni hor görecekler.
If I give up now, they will look down on me.
- Şimdi kolumu bırakır mısın lütfen?
- Can I have my arm back now?
Şimdi git, kendi evine ve bizi kendi halimize bırak.
You'll go now, back to your own place and leave us be.
Onu yere bırakıyorum. - Şimdi!
I'm keeping it on the floor.
Seni tanımak istemiyorum, ve bunun bir parçası olmak istemiyorum. Şimdi beni yalnız bırak.
I don't want to know you, and I don't want any part of this, so you need to leave me alone.
Bak, şimdi bir saatliğine 31 çekmeyi bırak da partiye gel, olur mu?
Look, could you just stop jerking off for about an hour - and come down to the party, please?
Şimdi bölmelerinize gidip eşyalarınızı bırakıp yol için hazırlanmanızı istiyoruz sizden.
Now we need to have you go to your quarters, drop your gear, grab what you need, get on transport.
Bırak şimdi!
Ha!
Şimdi laklak etmeyi bırakında için hadi.
Cut the crap and have a drink.
Önce bizi tuzağa çektin, şimdi beni bırakıyorsun? Ne yapmaya çalışıyorsun?
First you lure us into a trap, now you free me?
- Şimdi koltuk değneklerini bırak.
- Now put your crutch out.
Şimdi bırak!
Now leave it!
Şimdi bırak.
And... breathe.
Şimdi bırak o içkiyi, Brent Spiner ile tanışıp eve gidelim.
Now put down that drink, let's meet Brent Spiner and go home.
Kızlar, dedikoduyu bırakın şimdi.
Girls, let's cool it on the gossip, okay?
Şaşırmayı bırak şimdi.
Save the gasp.
Dedektif Lisbon, müvekkilimi ya şimdi bırakırsınız ya da sabah ilk iş sizi ve CBI'ı boş yere hukuku meşgul etmek sebebiyle dava ederim.
Agent Lisbon, either release him now, or I'm bringing a harassment lawsuit against you and the CBI first thing tomorrow morning.
Şimdi onun elini bırakırsam, Sol Yi'ye iyi bir baba olabileceğimi sanmıyorum.
If I were to give up now, I'm not confident to be a good father to Song In.
Kanka kıracaksın şimdi onu. Bırak ben yapayım. Bırak ben deneyeyim.
 ♪ Put your dreams away for now  ♪ dude, you're gonna break it.
Şimdi Sarah'ı bırak ve onun yerine beni al.
Now let Sarah go and take me instead.
Şimdi, şunları çıkar ve beni yalnız bırak.
Now take these off of me and leave me the hell alone.
Şimdi de benden işi bırakıp gitmemi mi istiyorsun?
- You want me to walk off the job?
Ama şimdi kraliçe öldüğüne göre bırak bir ejderha avcısını başka bir varis sahibi olman dahi söz konusu değil.
But now that she is gone, well, I assume that conceiving another heir is out of the question, let alone a dragon slayer.
Ve şimdi bırak dönüşüm başlasın.
And now let the transformation begin.
Şimdi, bırakın onu.
Now, let him go.
Şimdi derin bir nefes al ve bırak seni Gevşistan adındaki diyara götüreyim.
Now I want you to take a deep breath and let me transport you to a land I call relaxistan.
Bırakın şimdi onu.
Okay, don't worry about it, okay.
- Ne yapacağız şimdi? Bırakıyor muyuz...
What do we do now?
Önce markette beni kaybettin, şimdi de bu bomboş otoparkta yalnız bırakıyorsun.
First you lose me in the grocery store, now I'm in a deserted parking lot.
Şimdi bu ciddiyeti bırakıp dene.
Now try it without the quadruple negative.
Bırak şimdi, kızlara bayılırsın sen.
Come on, you love girls.
Bırak şunla uğraşmayı. Kaldırın şu leşi buradan. Pis pis kokacak şimdi.
Leave her and take him out before he stinks the whole place.
Televizyondan duyuyor hep. Metaforu, mutaforu bırakın şimdi.
He hears it all the time on television.
Şimdi silahını bırak.
Now put down the gun.
ÇATAL SESLERİ Gennaro, şimdi git ve bizi rahat bırak.
Gennaro, just go and leave us alone.
Şimdi lütfen rahat bırak beni. Çalmaya devam edeceğim.
Now leave me please i may play on

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]