Bırakın geçelim Çeviri İngilizce
69 parallel translation
Bırakın geçelim!
Let us through!
Bırakın geçelim!
Let us through.
Bırakın geçelim.
Let us through.
Bırakın geçelim çocuklar, biz basın mensubuyuz.
Give us a break, fellas, we're Press.
Hadi... lütfen ama... majesteleri daha gelmedi, bırakın geçelim çocuğuma ilaç almam gerek böyle bekletemezsiniz lütfen memur bey...
Go... Please help... His Majesty isn't here yet, please let me through
- Şimdi bırakın geçelim.
- Let us through now. Let us through.
Lütfen, bırakın geçelim!
Please, let us through!
Bırakın geçelim.
Hey, coming through! Coming through!
Bırakın geçelim.
Let us pass.
Bırakın geçelim.
Coming through.
Bırakın geçelim.
Straight on through.
Bırakın geçelim!
- Let us through.
- Lütfen bırakın geçelim.
Look this way! Please just let us through.
- Bırakın geçelim.
- Let us through.
- Haydi, bırakın geçelim sizi akbabalar.
- Come on, let us through, you vultures.
Bırakın geçelim.
Give us room.
Bırakın geçelim.
Let us through!
- Bırakın geçelim, lanet olsun.
- Let us through, goddamn it.
Bırakın geçelim...
Let go...
Bırakın geçelim. Kımıldamayın!
Let us through.
- Bırakın geçelim.
- Let us through!
- Bırakın geçelim.
Let us pass!
- Bırakın geçelim... Doktor lazım!
Let us through!
Bırakın geçelim.
Let us in.
- Bırakın geçelim!
Let us through!
Bırakın geçelim kardeşlerim, izin verin geçelim.
Let us pass brothers, let us pass!
Bırakın geçelim.
Just let us pass.
Bırakın geçelim.
- Let us through.
Bırakın geçelim.
Let me through!
Bırakın geçelim!
Let us pass!
Bırakın geçelim, biz ordudanız.
Let us through, we're from the detail!
- Lütfen bırakın geçelim.
- So please just let us through.
Bırakın geçelim!
Let us in!
Bırakın da geçelim.
Let us pass.
Şimdi, bırakın da geçelim. Yoksa ekonomik bir anlaşma mı yapmak istersiniz?
Now, let us through, or you wanna come to some kind of financial arrangement?
Şimdi davaya geçelim Yerel kilise gruplarına konserve gıda taşıyan sevgili çocuklarım Bud ve de kız aryan bir süper arabanın acımasızca saldırısıyla Geleceklerinden haince Mahrum bırakılmışlardır.
And now, on to the lawsuit. While carrying canned goods to their local church group my beloved children, Bud and the girl had their futures maliciously torn asunder by the merciless destruction of an Aryan super car.
Bırakın da geçelim.
Be reasonable. Out!
Bırakın da geçelim.
Let us past.
peki kız olduğunu da geçelim, ama nasıl olur da durumumuzu bile bile onu bizimle bırakırsın? - -
Forgetting for a minute she's a girl... what do you gain by putting her with us when we're about to be...
Lütfen, bırakın da geçelim.
Let us pass, please!
Şimdi neyi doğru yaptığınızı bırakıp, neyi yanlış yaptığınıza geçelim.
Let's shift gears from what you did right, to what you did wrong.
Lütfen bırakın da geçelim.
So please let us pass.
Bırakın geçelim.
No!
Bırakın da geçelim.
Let us through.
Lütfen tüm etik ve ahlak çatışmasını bir yana bırakıp dalga geçelim bir dakikalığına.
I mean, hey, can we just pause the moral and ethical debate and criticize and mock them for a minute?
- Lütfen arkadaşlar bırakın geçelim.
Let us pass.
Bırakın da geçelim. Size sorun çıkarmaya gelmedik.
Just let us pass and you won't have any trouble.
Eşyalarını Alison'a bırakır mısın? İçeri geçelim.
Why do not you leave your stuff with Alison, and come on inside?
Bu saldırı başarılı olamayacak, bırakın da harekete geçelim!
This aggression shall not stand, so let us ride!
geçelim 22
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58