English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ C ] / Canımı sıkma

Canımı sıkma Çeviri İngilizce

291 parallel translation
Canımı sıkma, meşgulüm.
Don't annoy me, I'm busy.
Canımı sıkma.
I mean it.
Ve bundan böyle de canımı sıkma.
And don't bother me mo more.
Şimdi git, canımı sıkma!
Go now, you weary me.
Şimdi lütfen bunun için canımı sıkma.
Now, please, don't bother me again with that.
- Canımı sıkma.
- Don't bother me.
Canımı sıkma.
Don't bother me.
Jessie, canımı sıkma benim.
Jessie, I don't want to get upset.
Canımı sıkma!
You get on my nerves.
Sanırım sana karşı biraz tedirginim, her neyse, canımı sıkma...
I think it's a bit unsporting of you, anyway, to gloat...
Benim canımı sıkma.
Me, I don't bother.
Bu yüzden saçmalayıp da canımı sıkma benim.
So don't give me with the scruples.
Canımı sıkma.
You've got a nerve.
Ludvo, canımı sıkma daha fazla, karışmam bak!
Well, Oudvo, Oudvo, will you stop annoying me?
Canımı sıkma!
Don't bother me!
Hayır, canımı sıkma.
No, I can't be bothered with that.
- Canımı sıkma dedim!
- It certainly is.
Canımı sıkma Ornshaw ; tepemi attırma delikanlı!
Now do not vex me, Ornshaw ; do not vex me, lad!
Ayrıntılarla canımı sıkma.
Don't bother me with details. Just do it.
Canımı sıkma.
Don't give me any grief.
Canımı sıkma adamım.
Don't hassle me, man.
O zaman 21 papelini al ve benim canımı sıkma.
Then take your fucking 21 bucks and don't give me such a hard time.
Buraya gelip daha fazla canımı sıkma demedim mi sana.
I told you not to come moping around here anymore.
- Canımı sıkma Laurent.
Laurent, don't bug me.
Canımı sıkma konusunda gerçekten uzmanlaşıyor.
He's really specializing in busting my balls.
Haydi Vici, böyle canımı sıkma.
Come on Vicky, don't be like that.
Canımı sıkma benim.
I don't like trouble.
Canımı sıkma.
What is the matter?
Benim canımı sıkma.
Don't you bloody cross me.
Sıradan kılıcınla benim canımı sıkma!
Don't bother me, go!
Canını sıkma, hâlâ ağzını burnunu dağıtırım.
Don't worry, I'll still kick your ass.
Lütfen canını sıkma, hayatım.
Please don't look so upset.
Tatlım, sen hiçbir şeye canını sıkma.
Now, honey, don't get yourself all worked up about nothing.
Sıkma canımı.
Don't bother me.
- Sıkma canımı.
Don't bite my head off.
"Lütfen İnka'lar veya başka herhangi bir sunumla bizim canımızı sıkma."
What's he gonna tell us?
Canını sıkma canım.
Don't bother, dear.
Canımızı sıkma!
Don't bother us with that!
Kızım hakkında endişe ediyorum, ama o bana canını sıkma diyor.
I'm worried about her, but she tells me not to bother.
Canımı sıkma.
Now stop pestering'me!
Yeter sıkma canımı bırak beni bırak anlamıyor musun?
- Keep your mouth shut! - Calm down.
Canını sıkma hayatım. Gösterin başarısız olursa anneannem rolündeki kadının yedeği yaparım seni.
If it flops you can always understudy for my grandmother.
Oh, sakın canını sıkma, tatlım.
Oh, now don't you worry about a thing, honey.
- Sıkma canımı! - Çok güzel bir hediye.
- Leave me alone, you...
Canını sıkma, tamam mı?
Take it easy, huh?
Canını sıkma, onları dışarıda bırakacağım.
Don't bother, I will leave them outside the door...
Benim için canını sıkma tamam mı?
Spare me that, will you?
Sıkma canını Rosette, Rosalie'm benim.
There, there, my Rosette, my Rosalie.
Seni yanlız bırakayım da, rahat rahat çıkma teklif et.
Let's go. I'll leave too, so you can ask her out.
canımızı sıkma... git kuşları besle!
Stop bothering us... and bathe Nien Lao
Kendi evimde dahi uygulayamadığım sokağa çıkma yasağını cemaatimin gençlerine uygulamak çok zor.
It's hard to impose a curfew on the young people of my congregation that I can't even enforce in my home.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]