English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Degildi

Degildi Çeviri İngilizce

71,746 parallel translation
Bilirsin, projeler falan yapmak... hiç senin işlerin değildi.
You know, doing projects and things, that just... that was never your thing.
Kapı kilitli değildi.
The door was unlocked.
Tamam sadece iş değildi.
Ah! Okay.
Bilirsiniz, bu yer yine de harika değildi.
You know, that place wasn't that great anyway.
Botlarımı alan o adam değildi.
That freak didn't take my boots.
Yalan değildi.
I wasn't lying.
Onunla konuştuğumda böyle değildi.
He wasn't fucked up when I met him.
Çünkü baban ona karşı pek hoşnut değildi Nina.
Because your father wasn't very nice to him, Nina.
Hayır, aslında değildi.
No! Actually, he wasn't!
Benim için değildi!
He wasn't to me!
Demek istediğim, düşündüm de belki belki bu konu bu sefer... ... bizimle ilgiliydi diye, ama hiç değildi. Hep onunla ilgiliydi.
I mean, I thought maybe... maybe this time it was about us, but it's never about us, because it's always about him.
Benim fikrim değildi.
It wasn't my idea.
Benim yüzümden değildi, değil mi?
It wasn't because of me, was it?
Bir geyik değildi.
- It's not a deer.
Hayır, geyik değildi.
- No, it was a deer.
Noah değildi.
It wasn't Noah.
Olanlar böyle değildi!
- That isn't what happened!
Elsiz baba da fena değildi ama yerinizde olsam şimdiki işimden ayrılmam.
A sour dill was good, too. But I-I wouldn't quit your day job.
Yani pek iyi değildi.
So... not great.
Ayı değildi.
It wasn't a bear.
Bak, farklı insanlarız derken demek istediğim bu değildi.
Look, I didn't mean to say we're separate people.
Anahtar bitkinin altında değildi.
Key wasn't under the plant.
Sadece bir sıkıntı değildi.
It wasn't an itch.
O bir gerzek değildi.
He wasn't a retard.
Ve fracking değildi, sana bunu söyleyeceğim.
And it wasn't fracking, I'll tell you that much.
Oğlum bulunanlardan biri değildi.
You know my son's not here.
AB'yi öldüren Fitzgerald değildi bence.
What if I told you that I don't think Fitzgerald killed BB?
Ama bu onu sevmeme engel değildi. Ve o da beni sevdi.
I didn't love him any less, and he loved me.
Oğlunu öldüren rahip değildi.
That preacher, he didn't kill your son.
Düşündüğün kadar komik değildi.
It wasn't as much fun as you might imagine.
Annesi pek iyi bir örnek değildi.
His mama was a no good apple.
Sözünü tutardı kesinlikle bir yalancı değildi. Büyü Savaşları kitabı burada olmalı.
If she's as good as her word, and one thing she certainly wasn't was a liar, then her book of Battle Magic will be found here.
Seni kovmak bir seçenek değildi.
Kicking you out wasn't a choice.
- Çok da kötü değildi.
Huh, that wasn't so bad.
Phyllis öldüğü zaman bir sızıntı olduğunu anladık. Ama onu bulmak benim işim değildi.
The moment Phyllis died, I knew we had a leak, but finding it wasn't my job.
Yeni sistemde hayatta kalmak için uygun değildi.
She didn't have the constitution to survive in the new system.
Lindsey arkadaşın değildi.
Lindsey wasn't your friend.
Burada değildi.
He... he... he wasn't here.
Ama cankurtaran yeleğin üzerinde değildi.
But you didn't have your life vest.
Hep böyle değildi. Hayır, hayır.
Didn't always used to be like this.
Dikkat. 30 çocuğu okul gezisine götüren otobüs, okulumuzun otobüsü değildi.
Attention, the bus that took 30 kids on a "Field Trip"
O artık insan değildi.
She wasn't human any more.
İzini sürmek zor değildi.
He wasn't hard to track down.
- Uyuşturucular anlaşmanın bir parçası değildi.
- Drugs weren't part of the deal.
Sör Merlyn'nin hastası değildi.
He wasn't one of Sir Merlyn's.
Ronny Gidderton'ın ölümü senin suçun değildi.
It's not your fault that Ronny Gidderton died.
Orada değildi.
Wasn't there.
O zaman suçlu değildi ve şimdi de suçlu olduğuna inanamıyorum.
He wasn't guilty then and I can't believe he's guilty now.
Molly Keenan öldüğü gece Hemşire MacMahon neden koğuşta değildi?
Why wasn't Sister MacMahon on the ward the night Molly Keenan died?
Bayan Zacharides hasta değildi, değil mi?
Mrs Zacharides wasn't ill... was she?
- O benim davam değildi efendim.
- It wasn't my case, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]