English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Değil mi çocuklar

Değil mi çocuklar Çeviri İngilizce

1,557 parallel translation
Anneniz fiyakalı bir iş çıkardı, değil mi çocuklar? - Ya kazanırsak, ama çok geç olursa?
I think your mother did a heck of a job, what do you think, kids?
Bir sepet dolusu bisküvi gibiyiz, değil mi çocuklar?
Well, ain't we a basket of biscuits, boys?
Harikaydı değil mi çocuklar?
Wasn't he great, guys?
Jackie Chan'in evde olduğunu bilmiyordunuz değil mi çocuklar, ha?
You didn't know Jackie Chan was in the house, did you boys, huh?
Demek istediğim hadi daha çok eğlenin. Çünkü bugün çok eğlendik, değil mi çocuklar?
I mean- - l mean, go have more fun'cause we had a lot of fun today, didn't we, guys?
Öyle değil mi çocuklar?
- Isn't that right, boys? - Right.
Ben içerken araba kullanmıyorum. Araba kullanırken içiyorum, değil mi çocuklar?
I'm not drinking and driving, I'm driving while I'm drinking.
Oh, çok ilginç değil mi çocuklar?
Oh that's very interesting, isn't it, kids?
Sanırım hepimiz çok önemli bir ders aldık, değil mi çocuklar?
... Well, I think we've all learned an important lesson, haven't we, class?
Kendiniz kahvaltıyı hazırlarsınız değil mi çocuklar?
Hey, you guys can make breakfast yourselves, right?
Biz de böylesinden hoşIanırız, değil mi çocuklar?
That's just the way we like it, right, guys?
Ancak eminim çocuklar kendilerine söylenenleri yapacaklardır. Öyle değil mi, çocuklar?
Thereafter, I'm sure the children will do... exactly as they're told.
Çocukların gerçekten mutsuz, öyle değil mi?
So, uh... your kids are really unhappy, huh?
Bütün çocukları hapse tıkalım çıktıklarında daha da tehlikeli olsunlar, değil mi?
let's just throw little kids in jail. So they come out even worse than before!
Bitişiğinde oturan şu ibnelerdi, değil mi, oradaki o çocuklar mıydı?
It was those fags that live next door, wasn't it, those boys over there?
Evet. - Çocukların köpeğe ihtiyacı vardır, değil mi?
- A boy needs a dog, right?
Çocukları 8 : 30'da okula götürmelisin değil mi?
Don't you have to take the girls to school at 8 : 30?
Çocukları daha görmedin değil mi?
You haven't seen the kids yet, have you?
Annem şehir dışında bir ev istedi... ama sen dedin ki, "hayır, çocuklar çok küçük." Değil mi?
She wanted a house in the country, but you said, "no, the kids are too little." Right?
Fena değil çocuklar, değil mi?
Way to go, tofu boy
Anneler, çocuklarının aklından geçeni okuyabilir, değil mi?
Moms can read their children's mind, can't they?
Siz çocuklar daha önce New York'a gelmediniz, değil mi?
You guys haven't been to New York before, have you.
çocuklarını bu işe katacaklar. Öyle değil mi Bayım? Bayan Day bunu biraz çalabiliyor..
You have no objection to the arrival of a fine harmonium and Miss Day's playing of it?
- Çocuklar seviliyor değil mi Sadık? - Sevilmez mi abi.
- Children are so likeable, right?
Horatio. Çocuklarımı şehir dışına çıkarmam gerekirse haber verirsin, değil mi?
Horatio... if I need to get my kids out of town, you'll tell me, right?
Hepimiz çocuklarımızın mutlu olmasını istiyoruz değil mi?
We all want the children to be happy, don't we?
Çocuklar birer hediyedir, değil mi?
Children are a gift, are they not?
Yarın... Ulu Tanrım! Yine çocuklarınla ilgili bir şey var, değil mi?
'Cause I've got this thing... good god, this is not about your kids again, is it?
- Evsizsiniz, değil mi? Sokak çocuklarısınız.
- You're homeless, right?
Siz çocuklar benim siyahlarla bir sorunum olmadığını biliyorsunuz, değil mi?
You guys know I have no problem with black people, right?
Biliyorum biraz aşırı oldu, ama çocuklarımız için güvenli tarafta hata yapmak daha iyi, değil mi?
I know it's a little extreme, but when it comes to our children, it's better to err on the safe side, right?
Göstereceğiz onlara, değil mi çocuklar?
We'll show'em, huh, guys? !
Çocuklar ne kadar şirin, değil mi?
And how cute are those kids?
Çocuklar, Justin Timberlake'le fotoğraf çektirmek ilginizi çeker, değil mi?
Guys, you wouldn't be interested in having your picture snapped... with Justin Timberlake, would you?
Sanırım bunu öğrenmek çocuklarına borcumuz... öyle değil mi?
I think we owe it to your children to find out... don't you?
Çocuklar bu vızırtılarla benimle dalga geçiyorsunuz, değil mi?
You guys are kidding me with this stuff, right?
Bu çocukları seviyorsunuz, değil mi?
You love these kids, right?
Siz çocuklar ailelerinizin yaptıklarına müsamaha edemiyorsunuz değil mi?
( Chuckles ) Jeez. You kids - you don't cut your parents much slack, do you?
Çocuklar hazır, değil mi?
The boys are ready, aren't you?
Bizim çocuklar onları korkuttu, değil mi?
Our boys scared'em off?
Çocukların yok, değil mi?
You don't have children, do you?
Onların çocuklarımızı zehirlediğini söylemek senin bunu uzun zamandır yapıyor olduğunu söylemekle aynı değil mi?
Saying that they've been poisoning our kids... is just like admitting you've been doing it all along, right?
İnsanlar, onların odalarına çocuklarını yolluyor, değil mi?
People send kids to their rooms, right?
Çocuklar henüz uyanmadı değil mi?
The boys aren't up yet, are they?
Çok şey istediğimin farkındayım, fakat, demek istediğim bir kurşundan daha hızlı koşabilirsin, ve biliyorum ki hediye alamayan çocukların hayal kırıklığına uğramasını istemezsin, değil mi?
I do realize it's a lot to ask, but, I mean, you do run faster than a speeding bullet. You don't wanna disappoint those underprivileged children, do you?
Bu zengin çocuklar ne yaparlarsa yapsınlar beladan kurtulabileceklerini sanıyorlar değil mi?
These rich boys think they can get away with anything, don't they?
Beni ilgilendirmeyebilir, ama o, bir Kishibojin muskası değil mi? Kishibojin = Çocukların koruyucusu
Forgive me if I'm speaking out of turn, but isn't that a Kishibojin charm?
Oğlunun başına gelen şey bizim çocuklarımızdan birinin başına da gelebilirdi, değil mi?
What happened to your son could have happened to any of our own children, okay?
Sizi güvende tutacağım, değil mi, çocuklar?
I'll keep you safe, right, kids?
Değil mi, çocuklar?
Are we, guys?
Harry, hapisteki çocukların seni Mary diye çağırdıkları doğru değil mi? - İtiraz ediyorum.
- There was someone else in that house, wasn't there?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]