English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Elinizde ne var

Elinizde ne var Çeviri İngilizce

269 parallel translation
Elinizde ne var?
What have you got?
Bana karşı elinizde ne var?
What have you against me?
Saraya gizlice girip kızı mı alacaksınız? Elinizde ne var?
You would break into the palace and carry off the wench?
- Elinizde ne var?
- Sure, what you got?
Elinizde ne var?
What have you all got?
- Elinizde ne var?
AUDRA : What do you have?
Elinizde ne var?
What do you have?
İki haftadır bu işle uğraşıyorsunuz, isimlerin yarısıyla görüşmüşsünüz ve elinizde ne var ha?
Two weeks work, half the names crossed off and what've you got?
Benim yarı profesyonel küçük bir futbol takımım var. Son dolarıma kadar bahse girerim onlar sizin elinizde ne varsa onu sahadan silebilirler.
I only got myself a little old semi-pro football team, but I'd bet my bottom dollar that they could wipe up the field with whatever you got.
Elinizde ne var Teğmen?
What do you got, lieutenant?
Elinizde ne var?
- Hi, Axel. - What have you got?
Elinizde ne varsa istiyorum borular, kablolar, fişler, miller, elektrotlar, serumlar. Bana sokulu bir şeyiniz var, dostum.
I want everything you got, tubes, cords, plugs, probes, electrodes, IV's, you got something, stick it in me, man.
Peki, şimdi elinizde ne var?
So what have you got to now?
Elinizde ne var ha?
Well, what do you got?
Elinizde ne var?
What've you got?
- Elinizde ne var?
- What you got?
- DOE, elinizde ne var?
- D0E, what have you got?
Elinizde ne var?
what do you have for me?
Elinizde ne var görmek isterim.
I should like to see what you have.
- Elinizde ne var?
- What do you got?
Hava ünitesi, elinizde ne var?
Air Unit, what do you got?
Yerel tarihle ilgili elinizde ne var?
What have you got on local history?
Elinizde ne var?
What's this in your hand?
Şu an elinizde ne var?
What exactly do you still own?
Kendinizi adamaya karşılık elinizde ne var?
What do you have against ritual sacrifice?
Elinizde ne var sizin?
- What you got there?
- Elinizde ne var, beyler?
What do you got, gentlemen?
- Elinizde ne var?
- What have you got?
Elinizde ne var?
What have you got there?
Elinizde Dexter'ı öldürmediğinizi gösteren ne tür bir kanıt var?
What proof have you that you didn't kill Dexter?
Elinizde ona karşı ne var?
What do you have on him?
Deli, paranoyak... çığlıklar atan adamın tekini destekleyecek ne var elinizde?
A lunatic. A paranoiac.
Ne var elinizde?
What have you got?
Vov! Elinizde içki olarak ne var?
What sort of drinks do you serve in this place?
Elinizde başka ne var?
What else you guys got?
Ve elinizde ne kanıtlar var?
What evidence do you have for them?
Bu arada, şu anda elinizde ne gibi bir iş var?
What are you working on now?
Ne de olsa elinizde birçok kanıt var.
There's plenty of evidence here to support your theory.
- Elinizde başka ne var?
- What else you got?
- Ne var elinizde?
- What've you got?
Affedersiniz, ama içeridekilerin dini fanatikler olduğu yönünde elinizde ne kanıt var? Ne yaptığımızı biliyoruz.
Excuse me, but what proof do you have that those people inside are religious fanatics?
- Ne var elinizde?
- What have you got?
Elinizde ne bilgisi var?
What information do you have?
Elinizde ne gibi bir hile var, Bayan Holt?
- Better with his tongue. What tricks do you have up your sleeve, Miss Holt?
- Elinizde başka ne var?
- What else do you have?
Peki elinizde tam olarak ne var?
Now what have you got for exhaustion?
- Elinizde ateşli silah olarak ne var? - Şey..
Whichever firearms have?
Elinizde ne kadar var?
How much you got?
Elinizde ne kanıt var?
What do you have?
- Elinizde ne kadar var?
- How much do you have?
Elinizde ne kadar var?
How much do you have?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]