English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ F ] / Flaş haber

Flaş haber Çeviri İngilizce

309 parallel translation
Flaş Haber!
Extra!
Flaş haber : Mike Cutler başkan yardımcısı oldu.
Flash, Mike Cutler has just been made a vice president.
Flaş haber :
News flash :
Benim hakkımda bir flaş haber görürsün yakında.
You'll see a news flash about me later.
Şimdi Milano'dan bir flaş haber paylaşıyoruz.
And now some breaking news from Milan.
Flaş haber! Tilt servet dağıtıyor!
Extra, extra Pinball bonanza
Flaş haber! Flaş haber!
Extra, extra
Haydi, acele edin gösteri başlayacak! Flaş haber!
Hurry to the show We're nearly on the air
Flaş haber!
Extra, extra
Radyoda bir flaş haber duydum.
I just heard a news flash on the radio.
Galiba KABC onu vuranın yakalandığını flaş haber olarak geçti.
I understand KABC got an exclusive when they caught the guy who killed him.
- Harv, flaş haber yok.
- Harv, no news flash.
Sana sıcak bir flaş haber vermiyorum.
I'm not giving you some scoop.
Flaş haber, elma yanaklılar, E.R.A bitti.
News flash, sweet cheeks, the ERA is dead.
Flaş haber. Yarın gece ilk Amerikan randevuma gidiyorum.
Big news. I'm going on my first American date tomorrow night.
Bir köpek hakkında dün aldığım bir flaş haber.
It was a news flash I picked up about a dog.
- Al sana bir flaş haber.
- Here's a news flash.
Flaş haber için çok sağ ol!
Thanks for the news flash.
Flaş haber, Lisa.
News flash, Lisa.
Şimdi bir flaş haber.
This just in.
Flaş haber için sağ ol, kıvırcık kafa. - Sus be.
Thanks for the newsflash, brillo-head.
Bugünkü flaş haber :
Our top story tonight :
FLAŞ HABER.
Fast-breaking story.
Hey, flaş haber millet.
Hey, news flash, people.
Şimdi flaş haber :
At the top of the news.
Polis Gücü, ABD tarihinin en kötü suçlusunun Los Angeles adası sürgün merkezi olan Ateş üssü 7'ye getirildiğini flaş haber olarak duyurdu.
In a late-breaking story, the Force has announced the arrival of the most notorious outlaw in US history at Firebase Seven, the deportation centre for Los Angeles island.
Flaş haber, bir uçakta bomba tehlikesi olduğunu söylemenin tek nedeni gerçekten uçakta bomba olmasıdır.
That is when there is an actual bomb on the plane. Otherwise they tend to overreact.
Mükemmel bir flaş haber istiyorum.
I want an exclusive.
Teslim olursan hikayeni anlatmana izin veririm..... ama flaş haber olsun istiyorum.
I'll get you turned in, let you tell your story... but I want the exclusive.
Flaş haber, büyük olay.
News flash, big slim.
İşte siz Selena hayranları için bir flaş haber.
DJ. Here's some late-breaking news for you Selena fans.
Ben "Flaş Haber" den Merlee Thomas. Söz sende, Bob.
I'm merrlee Thomas for the'`It's Happening Now News. " Back to you, Bob.
Eisenhower bunu zaten yıllardır düşünüyordu ve vaziyet onun için flaş haber sayılmazdı.
Well, Eisenhower had been thinking about that for years and this was no news to him.
Flaş haber : kaygılanmayı kes.
News flash : Stop worrying.
Flaş haber!
Sports flash!
Flaş haber Dawson Uzaylılar bizdik.
News flash, Dawson. We are the aliens.
Flaş haber! Sunucu Kevin McCarty, Kyle'ın babasınca iftira suçlaması ile dava edildi.
This just in, newscaster Kevin McCarty is being sued by Kyle's dad for slander.
Flaş haber :
Here's a flash :
Flaş haber, dünya Phoebe'nin etrafında dönmüyor.
Newsflash, the world does not revolve around Phoebe.
Flaş haber!
News flash.
Erkek arkadaşı müsvettesi Michael Guerin hakkında güncelleşmiş flaş haber.
Flash update on my non-boyfriend Michael Guerin.
Flaş haber.
News flash.
Flaş haber için hazırlık yapın!
Prepare for a news flash!
Flaş haber!
Flash!
Flaş bir haber için "Dolu Dolu Müzik" yayınımıza ara veriyoruz.
We are interrupting our transmission of "It's All Music" for a special news flash.
- Flaş haber!
- News flash!
Flaş haber!
Read all about it!
- Flaş haber.
- News flash.
Flaş haber :
News flash.
Bu bir flaş haber.
Gee, there's a flash, huh.
Flaş bir haber istiyorum.
I want exclusiveness.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]